'Netanyahu rahat ama aşırı sağı dengelemek için Gantz’ı hükümete davet edeceğini düşünüyorum'
20:42 02.11.2022 (güncellendi: 12:21 03.11.2022)
'Netanyahu rahat ama aşırı sağı dengelemek için Gantz’ı hükümete davet edeceğini düşünüyorum'
Abone ol
Dr. Yanarocak'a göre Netanyahu rahatlıkla hükümeti kurmakla kalmayıp aşırı sağı dengelemek için Gantz'ı da davet edebilir. Körfez'le ilişkilerin değişmeyeceği, Lübnan anlaşmasına uyulacağı, İran'a ise daha da sertleşileceğini belirten Yanarocak, Netanyahu’nun kişisel düşünceleri yüzünden Türkiye'yle ilişkileri geri vitese takmayacağı görüşünde.
İsrail'de son 3.5 yıl içinde yapılan beşinci erken genel seçimde ufukta yeniden Netanyahu hükümeti göründü. Henüz kesin olmayan verilere göre, eski Başbakan Benyamin Netanyahu liderliğindeki sağ blok, parlamentoda hükümeti kurabilecek sandalye sayısına ulaşıyor. Yair Lapid liderliğindeki liberal 'Değişim Koalisyonu' ise darbe yemiş görünüyor. Netanyahu ilk açıklamasında "Büyük zafere çok yakınız" dedi.
İsrail siyaseti bir yıl önceki son seçimi ağır yolsuzluk suçlamaları eşliğinde adeta 'Netanyahu referandumuna' çevirmişti. Şimdi İsrail'i 12 yıl yönetmiş eski başbakanın yolu bir kez daha açılmış görünüyor.
İsrail seçimlerini ve Netanyahu'nun dönüşünü Tel Aviv Üniversitesi Moşe Dayan Ortadoğu Araştırmaları Merkezi ve Kudüs Güvenlik ve Strateji Araştırmaları Enstitüsü'ndn Dr. Hay Eytan Cohen Yanarocak ile konuştuk.
'Geçen yılki seçimle önemli fark Bennett'in siyasetten haritadan silineceğini anlayarak partisini terk etmesi oldu'
Dr. Hay Eytan Yanarocak’a göre, seçimlerde Netanyahu'nun Likud partisi birinci sırada çıkarken, İsrail siyasetindeki sağcı ve dinci partilerle birlikte rahatlıkla hükümet kurabilecek sayıya erişti. Yanarocak bunda eski başbakan Naftali Bennett'ın partisini terk etmesi etkili oldu:
“Üç buçuk yıl içinde toplam beş seçim gördük. Geçen yıl seçim vardı, şu anki seçimle arasında önemli bir fark var. O da Naftali Bennett’in bu seçimlerde siyaseten haritadan silineceğini anlamasından dolayı partisini terketmesi oldu. Partisi Yamina baraj altında kaldı. Ayalet Şaked, Netanyahu’nun bütün çağrılarına rağmen yarıştan çekilmedi ve bazı sağ oyların baraj altında kalmasına sebep oldu. İsrail siyasetinde normal şartlarda sağ ve sol olarak bölünmesi gereken cepheler daha çok Netanyahu yanlısı ya da karşıtı diye ikiye bölünmüştü. Sol kanat olarak tabir edebileceğiniz partiler azınlık olmalarına karşın Netanyahu ile husumeti olan bazı sağ liderler merkez solun temsilcisi Yair Lapid ile koalisyon kurmuşlardı. Genel çerçeveye baktığımızda şu anda oyların yüzde 85’i açıldı. 120 sandalyeli İsrail parlamentosunda Likud 32 sandalye alarak birinci parti konumunda. Ancak 120 sandalyelik bir parlamentoda hükümet kurabilmeniz için 60 üzerinde sandalyeye sahip olmanız lazım. Bu şekilde de aşırı dinci iki parti var, Şas ve Yahudi isimli. Bir tanesi doğu kökenli diğeri batı kökenli Yahudilerin kurmuş olduğu aşırı dinciler, beraber 19 sandalyeye geliyor. İsrailli yerleşimcilerin olduğu Dini Siyonizm Partisi var, buradan da 14 sandalye geliyor. Eğer genel çerçeve değişmezse Netanyahu 65 sandalyeye ulaşmış oluyor.”
'Netanyahu rahat ama aşırı sağı dengelemek için Gantz’ı hükümete davet edeceğini düşünüyorum'
Netanyahu'nun 65 sandalye görünümüyle olağanüstü rahatladığını belirten Yanarocak, ancak koalisyonundaki aşırı sağcı partileri dengelemek için muhalefette yer alacakmış gibi görünen Savunma Bakanı Benny Gantz'ı hükümetine davet edeceği görüşünde. Yanarocak, böylece bakanlık daha aşırı sağcı kişilerin eline geçmeden tecrübeli bir isim olan Gantz'ı da elinde tutabileceği değerlendirmelerini aktardı:
“65 olması kendisini olağanüstü rahatlatıyor. Çünkü ideolojik olarak diğer partiler Likud’a göbeklerinden bağlı. Netanyahu’ya herhangi bir şekilde ihanet etmeleri durumunda kendi seçmenleri tarafından çok kötü şekilde cezalandırılırlar. Bunun sonucunu Bennett’in partisi Yamina’nın bugün yüzde 3.25’lik barajın altında kalmasıyla görmüş olduk. Burada önemli olan bir nokta daha var. Her ne kadar muhalefette yer alacakmış gözükse de Benny Gantz, geçmişte Erdoğan’ın misafiri olarak da bulunmuştu. Bence şu anki hükümetin içerisinde yer alacak olan daha aşırı sağcı partileri dengeleyebilmek için Netanyahu’nun Gantz’ı hükümete davet edeceğini düşünüyorum. Bu şekilde de savunma bakanlığının daha aşırı sağcı kişilerin eline geçmeden daha tecrübeli bir kişi olan ki genelkurmay başkanı Gantz’ın elinde tutulabileceğine dair söylentiler var. Büyük ihtimalle Netanyahu önce kendi yakın kurmaylarını tatmin edecek adımlar atacaktır. Daha sonra da bu hükümeti 65 sandalyeden çok daha güçlü hale geçirmek için Gantz’ın bugün 12 sandalyesi var. 120 sandalyenin içinden 77 sandalyeli bir hükümet kurabilmek için adım atacaktır, daha istikrarlı, ılımlı bir hükümet için."
‘Arap partileri bu seçime girmedi, toplamda 10 İsrailli Arap sandalyesi var’
Yanarocak Arap partilerden Raam ve Hadaş'ın barajı geçerek 10 sandalye aldıklarını aktarırken, bu varlığın özel bir etkisi olmayacağını dile getirdi:
"Arap partileri normalde dört tane. Bu sefer seçimlere birlik içinde girmediler. Geçtiğimiz seçimlerde ezber bozup İsrail siyasetinde ilk defa bir koalisyonda bilfiil yer alan Raam partisi, barajı geçmeyi başardı, beş sandalyesi var. İsrail’de Yahudiler ve Arapların bir arada bulunduğu Hadaş partisi var. İçinde de şu anda toplamda beş sandalye bulunuyor. Ancak aşırı milliyetçi Filistin yanlısı Arap Balad partisi de baraj altında kaldı. Toplama bakacak olursak 10 adet İsrailli Arap sandalyesinin bulunduğunu görüyoruz. Arap sandalyelerinin şu anda özel bir etkisi olacağını düşünmüyorum.”
‘Kanunen Netanyahu hüküm girmediği sürece hala masum, halk boykot siyasetinden pek memnun değil’
Yanarocak, Netanyahu hakkında yolsuzluk ithamlarına karşın 'masumiyet karinesini' anımsatırken, sorunun 'ahlaki' yönden tartışıldığını vurguladı. Seçimlerin de halkın Netanyahu'yu boykot siyasetinden memnun olmadığını gösterdiğini belirten Yanarocak, İsrail'de asıl meselenin hayat pahalılığı olduğunu vurguladı:
“Yolsuzluk iddialarının hiçbiri ortadan kalkmayacak. Buradaki sorunsal şu; dünyaca bilinen bir kaide var, masumiyet karinesi. 'Bir kişi hüküm girmediği sürece masumdur' ilkesi. Buradaki sorun daha çok ahlaki. Muhalefetteki sağ partiler de dahil Netanyahu’yu karşılarına alan partiler 'nasıl olur da bir İsrail Başbakanı hakkında böylesi bir suçlamalar varken bu kişi başbakanlık koltuğunda oturmaya devam eder' şeklinde ahlaki bir saldırı var. Kanunen Netanyahu hüküm girmediği sürece hala masum. Bu sürece de burada bir şey değişmeyecek. Halk, bu boykot siyasetinden pek memnun değil. Burada Netanyahu’nun boykot edilmesinden ziyade daha önemli sorunlar var; hayat pahalılığı. Tel Aviv bugün Tokyo’yu geçip dünyanın en pahalı şehri olarak seçiliyorsa bunu başta Netanyahu olmak üzere herkesin oturup düşünmesi lazım. İsrail şekel'i çok güçlü, sürekli olarak dolar ve euroya karşı değer kazanıyor. Ama uçağa binip Avrupa’ya gittiğinizde komik bir şekilde ‘Burası ne kadar ucuzmuş’ diyoruz. Bir euro değil şekel kazanıyoruz. Avrupa bize daha ucuz geliyor, Türkiye’yi telaffuz bile etmiyorum.”
‘İran konusunda İsrail’in daha da sertleşeceğini düşünüyorum, Netanyahu Biden'a tam saha pres yapacak’
İsrail devletinin dış politikadaki devamlılığına işaret eden Yanarocak Arap ülkeleriyle iyi ilişkiler istendiğini anımsattı. Hükümet değişikliğinin Körfez ülkeleri açısından değişiklik yaratmayacağını belirten Yanarocak, İsrail'in İran konusunda ise daha sertleşeceğini öngördü. Yanarocak'a göre Netanyahu Biden'a tam sağ pres yapacak:
“Dış politika genel olarak bir devlet siyaseti var. İsrail etrafındaki bütün Arap ülkeleriyle çok iyi ilişkiler içinde olmak istiyor. İsrail’in daha önce tarihi olarak adım attığı barışlara bakarsak Mısır ile yapılan barış yine sağcı bir başbakan tarafından yapıldığını görürüz. Yani aslında siz İsrail ile barış yapmak istiyorsanız sağcılar hükümetteyken bunu yapın. Çünkü zaten sol barış yapmak için orada. Önemli olan İsrail sağının ikna edilmesi. Netanyahu, BAE, Bahreyn ile bu adımları açıyorsa bu bir devlet siyaseti. Sol taraftaki merkez partileri buna halel getirecek hiçbir şey yapmazlar zaten. Körfez açısından bir değişiklik olmayacağını düşünüyorum. İran konusunda İsrail’in daha da sertleşeceğini düşünüyorum. Şu anda İran’da sürekli olaylar oluyor. İran’ın diplomatik olarak özellikle Amerika nezdinde daha fazla köşeye sıkıştırılması için Netanyahu’nun Joe Biden’a tam sağ press yapacağını düşünüyorum. Bunu ulu orta yapacaktır, daha önce Obama’yı da karşısına almıştı. Yair Lapid, Biden’ı karşısına almamak için tabiri caizse iyi çocuk olmak için elinden geleni yapıyordu. Netanyahu’nun bu konuda kötü çocuk olduğunu herkes iyi biliyor. Genel olarak dış politikayla ilgili bu.”
'Lübnan anlaşması kapandı, Netanyahu geri vitese takıp ihlal etmeyecektir'
Netanyahu’nun Lübnan ile deniz sınırları anlaşmasını da ihlal etmeyeceğini düşünen Yanarocak, bunun karşılıklı tanımama durumunun anlaşmaya engel olmaması açısından emsal teşkil ettiğini vurguladı. Yanarocak, Lübnan'ın da istediği bütün tezlerin zaten kabul edildiğini belirtti:
“Ahde vefa diye bir kavram var. İsrail düzgün bir egemen devlet. Bir önceki hükümetin imzalamış olduğu anlaşma sonraki hükümeti de bağlar, dolayısıyla artık Lübnan anlaşması kapandı. Şu anda Netanyahu geri vitese takıp o anlaşmayı ihlal etmeyecektir. Ben bunun kötü bir emsal yaratacağını düşünüyorum. Öyle bir şey yapacağını kimse de söylemiyor zaten. Ama Lübnan ile anlaşma önemli bir emsal. Çünkü İsrail ile Lübnan birbirlerini tanımıyorlar. Birbirine karşı husumet içinde olan iki ülke. Doğu Akdeniz, kağıt üzerinde Kıbrıs Rum Kesimi ile Türkiye arasındaki statüyle hiçbir farkı yok. Lübnanlılar ve İsrailliler çok yakın zamanda savaştılar. Ne mutlu ki Rumlar ile Türkler Kıbrıs’ta 1974’ten beri gerçek anlamda savaş vuku bulmuyor. Bu önemli bir emsal yaratıyor. Karşılıklı birbirini tanımadan da taraflar gerekli tavizleri vererek belirli anlaşmalar yapabiliyorlar. Bütün tavizleri İsrail’in verdiğini söylesek herhalde yeridir. Lübnan’ın bütün istediği tezler kabul edildi. Netanyahu dolayısıyla bu konuda da ateş püskürüyor.
‘Netanyahu’nun kişisel düşünceleri yüzünden Türkiye ile olan ilişkileri geri vitese takacağına inanmıyorum’
Yanarocak, Türkiye politikasında da farklılık öngörmüyor. “Netanyahu’nun kendi kişisel düşünceleri yüzünden Türkiye ile olan ilişkileri geri vitese takacağına inanmıyorum” diyen Yanarocak’a göre, İsrail, Türkiye dosyasını Cumhurbaşkanı İzak Herzog üzerinden yürütecek:
"İsrail-Türkiye ilişkilerine gelirsek, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile İsrail Başbakanı olacak olan Netanyahu’nun ilişkilerinin maalesef çok iyi olmadığını biliyoruz. Buna karşın Netanyahu’nun kendi kişisel düşünceleri yüzünden Türkiye ile olan ilişkileri geri vitese takacağına inanmıyorum. İlişkiler gerilmeyecektir. Yeter ki burada karşılıklı olarak eski günlerde gördüğümüz medyanın önünde olan sözlü atışmalar yaşanmasın. Burada daha çok İsrail devlet başkanı Herzog’un tekrardan devreye gireceğini, iki ülke arasındaki ilişkilerin sanki cumhurbaşkanlarının mütekabiliyeti içinde onlar üzerinden yapılacağını düşünüyorum. Netanyahu bence buna özel olarak köstek olmayacaktır. Ama Yair Lapid hükümetinin yapmış olduğu gibi de kendini yırtıp özel bir destek olmaya çalışmayacaktır. Şu anda içinde bulunduğumuz durum belki ilerlemeyecek ama. Ben ilerleyeceğine inanmıyorum. Genel olarak İsrail devlet siyaseti Türkiye ile iyi ilişkiler içinde olmaya özen gösteriyor. Madem bir önceki hükümet bu ilişkileri bir raya oturtmayı başardı, yeni gelecek hükümetin bunu bozmak için özel bir siyaset güdeceğini düşünmüyorum.”