Cumhurbaşkanı Erdoğan: Dijital terör, ülkelerin milli güvenliklerine açık tehdit oluşturmaktadır
19:48 21.10.2022 (güncellendi: 23:49 21.10.2022)
© AACumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
© AA
Abone ol
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İİT 12. Enformasyon Bakanları Toplantısı’nda konuştu. Erdoğan burada yaptığı konuşmada, dezenformasyon yasasına ilişkin, "Bu düzenlemeyi ülkemiz hukuk sistemine kazandırarak halkımızı, demokrasimizi korumak yönünde kritik adım attığımıza inanıyorum. Önümüzdeki dönemde bunun faydalarını göreceğimden şüphe duymuyorum" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İletişim teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla birlikte bilgiye, habere ulaşmak kolaylaşırken, insanların hakikatle bağı ise giderek zayıflıyor." dedi.
Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 12. Enformasyon Bakanları Konferansı kapsamında Mecidiye Kasrı'nda düzenlenen programda katılımcıları selamladı.
İslam dünyasına da selam gönderen Erdoğan, 12. Enformasyon Bakanları Konferansı'nın katılımcılarını Türkiye'de ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
İnancımız sadece habere değil, haberin kaynağına, kimden geldiğine ve hangi amaçla getirildiğine de dikkat etmemiz gerektiğini emrediyor
'Yalan üretilmiş, maksatlı haberlere en çok Türkiye maruz kalıyor'
Dijital terör sadece demokrasiye, toplumsal barışa değil, onlarla birlikte ülkelerin milli güvenliklerine açık tehdit oluşturmaktadır.
ürkiye olarak bu gerçekle siyasetten diplomasiye, kamu düzeninden toplumsal olaylara kadar pek çok alanda sıkça karşılaşıyoruz. Dünyada yalan, üretilmiş ve maksatlı haberlere en çok maruz kalan ülkelerin başında Türkiye geliyor. Bunu uluslararası kurumların yaptığı araştırmalar da ortaya koyuyor.
Bilhassa terör örgütlerine karşı yürüttüğümüz haklı mücadele, tamamı yalan, tamamı hezeyan dolu haberlerle yıpratılmaya çalışılıyor. DEAŞ'a karşı göğüs göğüse sahada mücadele edip zafer kazanan tek ülke olmamıza rağmen aksi yönde ahlaksız suçlamalara maruz bırakılıyoruz.
'Lafarge'ın DEAŞ'la iş tuttuğu ortaya konuluyor'
Dün bize iftira atanların aynı dönemde DEAŞ ile iş tuttuğu, ticaret yaptığı, teröristlere milyonlarca avro para aktardığı bugün delilleriyle, mahkeme kararlarıyla tek tek ortaya konuluyor. Şahsen kendim Lafarge denilen Fransız çimento devinin Suriye'nin kuzeyinde terör örgütlerine nasıl destek verdiğini, nasıl yardımcı olduğunu, onlara tüneller açmak suretiyle oralarda nasıl mikserlerle betonlar döktürdüğünü anlattığımda, bunu Fransızlar anlamıyordu.
Fransa'nın başkanı Sayın Macron'a da ben bunları anlattım. Ama buyur bak şimdi Fransa Parlamentosunda Macron'a Lafarge'nin hesabını sordular. Şu anda Lafarge, Fransa'nın gündemindeki en önemli konulardan biri haline geldi. Çünkü yalancının mumu yatsıya kadar yanar ve bu yalan tutmadı. Evet Lafarge, teröre destek veren en önemli kurumlardan bir tanesi olarak artık her şeyiyle açığa çıktı
Aynı riyakâr tavrın PKK; PYD ve FETÖ terör örgütlerine yönelik tutumlarda da sergilendiğini biliyoruz. Ellerindeki masum kanlarına rağmen bu örgütler destekleniyor, korunuyor. Ağızlarını her açtıklarında özgürlük, demokrasi ve insan haklarından bahsedenler akla ziyan bahanelerin arkasına saklanarak bu örgütlere sahip çıkmayı sürdürüyor.
'Başörtüsü, sakal, cübbe, tesettüre müdahaleler normalleştiriliyor'
Aynı riyakar tavrın PKK, PYD ve FETÖ terör örgütlerine yönelik tutumlarda da sergilendiğini biliyoruz. Ellerindeki masum kanlarına rağmen bu örgütler destekleniyor, korunuyor, himaye buluyor. Ağızlarını her açtıklarında bize özgürlükten, demokrasiden ve insan haklarından bahsedenler, akla ziyan bahanelerin arkasına saklanarak bu örgütlere sahip çıkmayı sürdürüyor.
'Suriye'de siyasi çözüm çabalarına daha etkin destek vermeliyiz'
Suriye'de insani kriz ve terör sarmalından kurtulmamız için siyasi çözüm çabalarına daha etkin destek vermeliyiz. Filistin, Keşmir, Kıbrıs, Batı Trakya'ya kadar her cephede işbirliğimizi artırmadan saldırıların üstesinden gelemeyiz.
İstanbul'da ev sahipliğini yaptığımız 2016 yılındaki İslam zirvesinde yazılı ve görsel medyanın İslamın doğru anlatılması, bilginin doğru yayılmasının önemini vurgulamıştık. Bu toplantıda üye ülkelerde medya altyapının geliştirilmesi ve medya kuruluşları arasında işbirliği çağrısında bulunmuştuk. 2025 10 Yıllık Eylem Planı kapsamında medya, sosyal medya, kamu diplomasi alanlarında bazı hedefler belirlemiştik. Üzülerek belirtmek isterim ki henüz bu hedeflere ulaşamadığımızı görüyoruz.
İstanbul'da faaliyet gösterecek medya forumunun faal hale getirilmesi yerinde olacaktır. Hepinizi medya forumuna katılmaya davet ediyorum. Haber Ajansları Birliği, İslam Yayıncılığı Birliği gibi medya kuruluşları arasında işbirliğine dönük adımların hızlandırılmasını bekliyoruz.
Ülkemizde bu hafta kanunlaşan ve dezenformasyonla mücadelede elimizi güçlendirecek mevzuatın da önemli bir kilometre taşı olacağını düşünüyorum. Dünyanın birçok ülkesinde benzerleri yürürlükte olan bu düzenlemeyi ülkemiz hukuk sistemine kazandırarak, halkımızı, gençlerimizi ve demokrasimizi koruma yönünde kritik bir adım attığımıza inanıyorum. Önümüzdeki dönemde bunun faydalarını birçok alanda göreceğimizden şüphe duymuyorum.