Kalın'dan tahıl koridoru açıklaması: Amerikalı muhataplarımıza 'güvence vermeniz lazım' dedim

"Görüşmeleri akamete uğratan yine Yunan tarafı oldu. Sullivan ile yaptığım görüşmede söyledim. Sizin verdiğiniz askeri teçhizatı adalara sevk ediyorlar. Bunun farkında mısınız? Yunan tarafını uyarın diye açıkça söyledik. Onlar da adım atacaklarını söylediler.

Biz diyalogdan kaçmıyoruz. Bu sorunları çözebiliriz. Yunan adalarının Türk anakarasına bu kadar yakın olması, kıta sahanlığı meselesinin çözülememiş olması, hava sahamızın bu kadar yakın olması... Bunlar bu coğrafyanın icbar ettiği gerçekler. Nasıl çözeceğimiz üzerine konuşalım. Bunun dışındaki yollar Yunanistan'a fayda sağlamaz.

Cumhurbaşkanımız da gayet iyi niyetle Miçotakis'le bu tavrı ortaya koydu. Üçüncü aktörlerle bu işi çözme yoluna sakın tevessül etme dedi. Arka planda Amerika ve Avrupa'da Türkiye aleyhine yaptıkları propagandaları gördük. Bunlar elbette karşılıksız kalmak.

Avrupa'ya şunu da söylüyoruz: Bize gelip Ege'de gerginlik olmasın cümlelerinin arkasında Yunanistan'ın talepleri kabul edilirse gerginlik düşer varsayımı varsa, bu tamamen gerçek dışı.

Yunanistan Göç Bakanı, Türkiye'yi suçluyor. Biz bunları itmiyoruz ki sizin tarafınıza. Böyle olsa her gün binlerce insan Yunanistan tarafına geçerdi.

Batılı muhataplarımız bize özel toplantıda Yunanistan onu da yapıyor diyor. Türkiye ile ilgili bir durum olduğunda açıkça söyleyip, Yunanistan olduğunda neden gelip kulağımıza söylüyorsunuz? Açık yüreklilikle bunları neden onların önüne koymuyorsunuz?

3, 6 ay ya da bir yıl uzaması yönünde Sayın Cumhurbaşkanımız, Putin'e söyledi. Ruslar henüz cevap vermedi.

Ruslar bir kuşatma altında olduklarını düşünüyor. Normalde Rus tahılına yaptırım yok. Ama şirketler ikincil yaptırımlardan korktukları için, bu işe girmek istemiyorlar. Özellikle Amerikalı muhataplarımıza, Sullivan'a da söyledim. Tahıl sevkiyatının sağlıklı yürümesi için Rusya'ya güvence vermeniz lazım. Onlar da bu güvenceyi veriyoruz dediler. Bunu iletin dedim. Şu anda BM ile görüşmeleri devam ediyor. Biz de temas halindeyiz.

Sayın Cumhurbaşkanımızın Putin'e bu konudaki teklifi bence karşılık bulacak. Bu konuda sonuç alacak tek lider Cumhurbaşkanımız. Avrupa'da bu konuyu görüşecek bir lider yok.

Hukuki, teknik bir sürü boyutu var. Önemli bir teklif. Türkiye, son yıllarda kendi içinde kurduğu doğal gaz boru hatlarıyla çok ciddi dağıtım merkezi oldu. Özellikle TANAP çok ciddi imkan sağlıyor. Eğer Avrupa, Rus gazı dışında alternatif arayacaksa birincisi TANAP. Diğeri ise Akdeniz üzerinden gelecek boru hattı. Bu da Türkiye üzerinden gelecek. Karadeniz'de, Akdeniz'de kendi gazımızı bulursak bu altyapı Türkiye'yi enerjide başka bir lige taşıyacak.

Sayın Putin'in bize söylediği, TürkAkım'ın Rusya çıkışında sabotaj engellendi. Ukraynalı 4 ya da 5 kişinin tutuklandığını söyledi. Rusya tarafında olduğu için biz sadece verdikleri bilgilerle yetinmek durumundayız. Böyle bir şeyin yaşanmasını asla istemeyiz. Umarız bu tür sabotajlar gerçekleşmez.

Görüşüyorlar. Enerji konusunda hamdolsun Türkiye'nin bir sıkıntısı yok.

Cumhurbaşkanımızın daveti hala baki. İlhak kararından önce Sayın Zelenskiy hazırdı ama Putin isteksizdi. Şimdi Putin görüşmek istiyor ama Zelenskiy ilhak kararı tersine çevrilmeden görüşülecek bir şey yok diyor. Bütün bunlara rağmen, Ukrayna'nın toprak bütünlüğü temelinde bir çözümün gerektiğinin altını çizerek; diplomasi kapısının açık tutulması gerekiyor. Bunu da sağlayacak tek ülke Türkiye.

Batılı muhataplarımızla konuştuğumuzda 'Rusya'yı savaş sahasında yenelim' yönünde bir arzu var. Bizim değerlendirmemiz bu yaklaşım çözüm üretmez, sadece savaşı uzatır yönünde. Hemen bugünden yarına bir görüşme zemini olmadığı ortada. Buna rağmen çabalarımızı yürüteceğiz.

Bugünden yarına yapılmış görüşme trafiği siyasi düzeyde yok. İstihbarat ve ilgili arkadaşlarımız görüşüyorlar.

Şu anda hayatiyetini kaybeden Cenevre süreci var. Onun canlandırılması ve siyasi sürecin önünün açılması büyük önem arz ediyor. Ama rejim hiçbir şekilde yapıcı tutum içinde bulunmadı.

Mevcut tablo olası operasyonu etkilemez. Suriye'den Türkiye'ye güvenlik tehditleri devam ettikçe bu doktrin olmaya devam edecektir.

Suriye ile Türkiye sınırında öyle güvenlik sınırı oluşturuldu ki; 911 kilometrelik sınır hattında Türkiye'ye dönük tehdit, saldırı, girişim imkanı ve ihtimali çok çok azaldı."