https://anlatilaninotesi.com.tr/20221001/zaharova-batinin-rusyanin-avrupa-haritasini-yeniden-cizme-arzusuyla-ilgili-tezleri-gulunc-1061844338.html
Zaharova: Batı'nın Rusya'nın ‘Avrupa haritasını yeniden çizme’ arzusuyla ilgili tezleri gülünç
Zaharova: Batı'nın Rusya'nın ‘Avrupa haritasını yeniden çizme’ arzusuyla ilgili tezleri gülünç
Sputnik Türkiye
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Batı’nın Rusya'nın 'Avrupa haritasını yeniden çizmeye' karar verdiğine dair argümanlarının kendisini... 01.10.2022, Sputnik Türkiye
2022-10-01T21:43+0300
2022-10-01T21:43+0300
2022-10-01T21:43+0300
ukrayna kri̇zi̇
mariya zaharova
batı
ukrayna krizi
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e6/06/08/1057157412_0:201:2927:1847_1920x0_80_0_0_df6968c611acf5103b1558e0de62f2dc.jpg
Batı’nın eleştirilerine Telegram hesabından yanıt veren Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zaharova, “Batı'nın Rusya'nın ‘Avrupa haritasını yeniden çizmeye’ karar verdiği yönündeki argümanları beni duygulandırıyor. Bu tezin, 20. yüzyılın 80'li yıllarının sonunda ‘yeniden çizilmeleri’ nedeniyle mevcut sınırlara sahip olan Almanya tarafından savunulması gülünç” ifadelerini kullandı.Dönemin Şansölyesi Willy Brandt'in ‘Jetzt wächst zusammen, was zusammengehört’ (şimdi bir bütün olan birleştiriliyor) şeklindeki politik sloganını hatırlatan Zaharova, “80'lerde Almanları anladık ve isteklerini anlayışla karşıladık. Alman faşizminin ülkemizin yarısını yıkmış ve 25 milyondan fazla yurttaşımızı yok etmiş olmasına rağmen bu bizim iyi niyetimizdi. Zaten sınırları ‘yeniden çizme’ konusunu dile getirmek Berlin'in işi değil, onların tarihsel deneyimini hatırlamak korkutucu, fakat aynı zamanda unutulmamalı da” vurgusunu yaptı.Ukrayna'nın tarihte ilk kez 1918’de ve 70 yıl sonrasında sınırların tam olarak ‘yeniden çizilmesi’ sayesinde devlet statüsüne kavuştuğunu hatırlatan Zaharova, şöyle devam etti:
batı
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2022
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
mariya zaharova, batı, ukrayna krizi
mariya zaharova, batı, ukrayna krizi
Zaharova: Batı'nın Rusya'nın ‘Avrupa haritasını yeniden çizme’ arzusuyla ilgili tezleri gülünç
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Batı’nın Rusya'nın 'Avrupa haritasını yeniden çizmeye' karar verdiğine dair argümanlarının kendisini duygulandırdığını’ belirtti.
Batı’nın eleştirilerine Telegram hesabından yanıt veren Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zaharova, “Batı'nın Rusya'nın ‘Avrupa haritasını yeniden çizmeye’ karar verdiği yönündeki argümanları beni duygulandırıyor. Bu tezin, 20. yüzyılın 80'li yıllarının sonunda ‘yeniden çizilmeleri’ nedeniyle mevcut sınırlara sahip olan Almanya tarafından savunulması gülünç” ifadelerini kullandı.
Dönemin Şansölyesi Willy Brandt'in ‘Jetzt wächst zusammen, was zusammengehört’ (şimdi bir bütün olan birleştiriliyor) şeklindeki politik sloganını hatırlatan Zaharova, “80'lerde Almanları anladık ve isteklerini anlayışla karşıladık. Alman faşizminin ülkemizin yarısını yıkmış ve 25 milyondan fazla yurttaşımızı yok etmiş olmasına rağmen bu bizim iyi niyetimizdi. Zaten sınırları ‘yeniden çizme’ konusunu dile getirmek Berlin'in işi değil, onların tarihsel deneyimini hatırlamak korkutucu, fakat aynı zamanda unutulmamalı da” vurgusunu yaptı.
Ukrayna'nın tarihte ilk kez 1918’de ve 70 yıl sonrasında sınırların tam olarak ‘yeniden çizilmesi’ sayesinde devlet statüsüne kavuştuğunu hatırlatan Zaharova, şöyle devam etti:
“Okyanus ötesinden sınırların ‘yeniden çizildiğini’ duymak gülünç. Hem de NATO'nun Yugoslavya'yı bombaladığı, Sırbistan'ın ‘yeniden çizilmesinin’ desteklendiği ve ‘Kosova'nın bağımsızlığı’ ile ilgili Amerikan macerası olduğu halde. Artık oturup karar vermeleri gerekiyor: sınırları ‘yeniden çizmek’ iyi mi kötü mü. ‘Her şey bağlama bağlı’ diyecek olurlarsa, sekiz yıllık terörle sonuçlanan ulusal azınlıkların dilsel ve etnik gerekçelerle sürekli baskı altında tutulmasından daha uygun bir ‘bağlam’ bulmak zor.”
