‘Çok kutuplu bir dünyaya geçiş sürecinde ŞİÖ gibi bölgesel örgütlerin önemi daha da artıyor’
© AACumhurbaşkanı Erdoğan, ŞİÖ Zirvesi'ne katılan liderlerle bir araya geldi
© AA
Abone ol
Özbekistan’ın Semerkant kentinde düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) 22. Devlet Başkanları Zirvesi’nin konuk liderlerinden olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan buradan önemli mesajlar verdi. Uzmanlar, ŞİÖ ülkelerinin potansiyeline ve Türkiye’nin Avrasya coğrafyasıyla ile işbirliğinin önemine dikkat çekiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk kez katıldığı Şanghay İşbirliği Örgütü Zirvesindeki konuşmasında "Ülkemizin, doğu ile batı arasındaki köprü konumu bizlere emsalsiz imkânlar sunmaktadır. Bu anlayışla, güvenlikten ekonomiye, enerjiden ulaşıma, tarımdan turizme kadar her alanda iş birliğine hazırız" mesajı verdi.
Erdoğan, ayrıca, Şanghay İşbirliği Zirvesi'ne ilişki olarak, "Üye olmak-olmamak hepsi ayrı ama bizim bu ülkelerle olan münasebetlerimiz, bu atılan adımla çok daha farklı bir konuma taşınmış olacaktır" diyerek, "Hedefimiz Şanghay İşbirliği Örgütü'ne tam üyelik" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderler ile görüşmelerinde ortaya çıkan fotoğraflar da gündem oldu.
Putin: Türkiye, enerji kaynaklarımız için en güvenilir tedarik güzergahlarından biri
Bu zirvede en çok merak edilen ve beklenen görüşmelerden biri de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesi oldu. Bu görüşmeden doğalgaz tedarikinde ruble ödeme oranının yüzde 25 olduğu, Akkuyu Nükleer Santrali’ne ilişkin yaşanan anlaşmanın nihai sözleşme imzalanarak sonlandırıldığı mesajları çıktı.
Öte yandan Türkiye'nin Rus gazının Avrupa'ya sevkiyatında oynadığı role vurgu yapan Putin’in, "Türkiye, bizim enerji kaynaklarımız için en güvenilir tedarik güzergahlarından biri haline geldi, sadece kendi ihtiyaçları için değil, AB ülkeleri için de. TürkAkım üzerinden Avrupa'ya gaz sevkiyatı kesintisiz devam ediyor" açıklaması da önemliydi.
Görüşmede Ukrayna’dan tahıl koridoruyla çıkan tahılın az gelişmiş ülkelere ulaştırılması da ele alındı.
‘Türkiye, Batı ile olan sorunlarını çözmek için bu tür açıklamalarla elini güçlendirmek istiyor’
Moskova Devlet Dil Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Sosyopolitik Bilimler Enstitüsü’nden Doç. Dr. İkbal Dürre, ŞİÖ zirvesine ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Çok kutuplu bir dünyaya geçiş sürecinde bölgesel örgütlerin önemi daha da artıyor. Dolayısıyla ŞİÖ’ye de Türkiye’nin bölgesel bir güç olarak ilgi göstermesi doğal bir süreç” diyerek şunları söyledi:
“Türkiye aynı zamanda Avrupa Birliği’ne (AB) girmek isteyen ve bu niyetini sürekli dile getiren bir ülke. Daha da önemlisi Türkiye bir NATO üyesi ve her türlü yaşanan sorunlara rağmen bir NATO üyeliği konusunda kararlılık olduğu görülüyor. Türkiye’nin şu anda AB ve NATO ile ilişkileri iyi olsaydı bence Cumhurbaşkanı Erdoğan ŞİÖ üyeliği konusunda bu kadar net açıklamalar yapmazdı. Türkiye, Batı ile olan sorunlarını çözmek için bu tür açıklamalarla elini güçlendirmek istiyor. İçinde bulunduğumuz çok kutuplu dünyaya geçiş sürecinde, süreç sonuçtan daha önemlidir. Yani bu sürecin şu anda yaşanması hem Türkiye hem de Rusya açısından olumlu getirileri var. Bugün Türkiye’nin NATO üyesi olması bu haliyle Rusya’yı rahatsız etmiyor. Çünkü Türkiye, Rusya’yı çok rahatsız edebilecek jeopolitik oyunların içine girmiyor ya da dengeli davranış gösteriyor. ŞİÖ üyeliğinin çok kısa süreler içinde gerçekleşeceğini düşünmüyorum ama bu haliyle de kısa vadeli konjonktürel bir takım olumlu sonuçlar doğurabilir.”
‘Kol kola görüntü iki ülkenin ilişkilerinin son derece iyi olduğunun kanıtı’
Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya liderin Putin’in verdiği kol kola verdiği görüntüyü “iki ülkenin ilişkilerinin son derece iyi olduğunun kanıtı” olarak değerlendiren Dürre, “Açıklamalardan da anlaşılıyor ki en azından bütün var olan sorunlara rağmen karşılıklı anlayış atmosferinin olduğu açık ve net olarak ortaya çıkıyor. İki lider de belki jeopolitik çıkarlarının çok uyuşmadığının bilincindeler ama birtakım meselelerin çözülmesinde işbirliğine istekli olduklarını gösteriyorlar” dedi.
‘Türkiye, hegemonya baskısına karşı tavrını ortaya koymalı’
Milat gazetesi köşe yazarı Ufuk Coşkun da “Türkiye artık bu tarihi fırsatı çok iyi değerlendirmelidir” diyerek şu değerlendirmelerde bulundu:
“Tek kutuplu dünyada ABD/NATO yayılmacılığı ve doların tek para birimi olması için tüm dünyaya yapılan dayatma karşısında işbirliğine dayalı, birbirine saygı duyan, samimi ve içten bir alternatif var. Bu o çok konuşulan ŞİÖ zirvesi fotoğrafına da yansıdı. Çok sıcak ve samimi bir görüntü. Tabii her devlet kendi çıkarını önemsiyor ancak burada karşılıklı saygıya dayanan ve yapıcı diyaloglarla ilerleyen bir süreç söz konusu.”
Türkiye geçmişte ne zaman Avrasya’ya dönse NATO destekli darbelerle karşı karşıya kaldığını belirten Coşkun, “Fakat son zamanlarda Türkiye bir ivme yakaladı. ŞİÖ’de bir araya gelen ülkelerin birlikteliğinin geldiği bir potansiyel de var. Dünyadaki tüm petrol ve doğalgaz rezervinin yüzde %46’sına sahip liderlerin oluşturduğu bir birlikten bahsediyoruz. Türkiye, BM kapsamında belki Batılı liderler ile de görüşecek ve olumlu mesajlar verecektir. Ancak Avrasya’da oluşmuş bir fırsat var. Türkiye kültürel, ekonomik ve siyasi anlamda Atlantik sistemi tarafından abluka altına alınmak isteniyor. Bu hegemonya baskısına karşı tavrını ortaya koymalı ve Avrasya blokunda varlık bulmalıdır. Fakat tabii ki Batı sistemi ile de ticari ilişkilerini devam ettirmelidir” değerlendirmesinde bulundu.