00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
HABERLER
07:00
7 dk
HABERLER
09:00
6 dk
HABERLER
11:00
5 dk
DÜNYA HABERİ
11:07
13 dk
PARANIN HAREKETİ
11:21
16 dk
HABERLER
12:00
6 dk
HABER MASASI
13:30
35 dk
HABERLER
15:00
5 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:30
4 dk
HABERLER
19:00
5 dk
ARAMIZDAN AYRILANLAR
20:30
15 dk
HABERLER
07:00
5 dk
HABERLER
09:00
6 dk
HABERLER
11:00
4 dk
HABERLER
12:01
5 dk
YAPAY ZEKA GÜNLÜĞÜ
14:05
54 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:30
3 dk
HABERLER
19:00
14 dk
DünBugün
Geri dön
Adana107.4
Adana107.4
Ankara96.2
Antalya104.8
Bursa101.4
Çanakkale107.2
Diyarbakır89.6
Gaziantep104.3
Hatay106.1
İstanbul97.8
İzmir91.0
Kahramanmaraş92.3
Kayseri105.5
Kocaeli90.2
Konya88.6
Malatya106.0
Manisa101.0
Mardin92.2
Ordu99.6
Sakarya90.2
Samsun107.7
Sivas104.2
Şanlıurfa95.3
Trabzon102.4
Van88.0
 - Sputnik Türkiye, 1920
Avrupa'da enerji krizi
Rusya'nın Ukrayna'daki özel operasyonu karşısında ABD'ye katılarak bir dizi ekonomik yaptırım kararı alan Avrupa'yı zorlu bir kış bekliyor. Hızla yükselen enerji fiyatları, ekonomik kriz ve toplumsal huzursuzluk gibi başlıklar, Rusya'ya yönelik bu 'cezalandırma' hamlesinin geri teptiğini gösteriyor.

Uzmanlar: Enerji kriziyle bu kış Avrupa’da ya Rusya politikaları değişecek ya da hükümetler düşecek

© İHA / ÖZGÜR ÖZTÜRKÇekya’nın başkenti Prag’da 70 binin üzerinde gösterici, artan enerji fiyatları ve Rusya-Ukrayna savaşında hükümetin taraflı tutumuna tepki gösterdi.
Çekya’nın başkenti Prag’da 70 binin üzerinde gösterici, artan enerji fiyatları ve Rusya-Ukrayna savaşında hükümetin taraflı tutumuna tepki gösterdi. - Sputnik Türkiye, 1920, 09.09.2022
Abone ol
Avrupalı liderlerin Rusya’ya karşı uyguladığı politikaların sonucunda ortaya çıkan enerji krizi giderek büyüyor. Binlerce Avrupalı hükümetlerinin politikalarını meydanlarda protesto ederken Cumhurbaşkanı Erdoğan da “Batı'nın takındığı tavrı doğru bulmadığımı çok açık söyleyebilirim" dedi. Uzmanlar, yaşanan gelişmeleri Sputnik’e değerlendirdi.
Rusya’nın 24 Şubat’ta başlattığı Donbass operasyonu sonrasında Batı’nın Moskova’yı hedef alan yaptırımlarının sonucu olarak ortaya çıkan enerji krizi, Avrupa’ya “kara kışı” yaşatmaya hazırlanıyor. Enerji tasarrufu sağlamaya çalışan Avrupa ülkeleri birçok tedbir açıklasa da uzmanlar bunların krize çare olmadığını ifade ediyor.
Isınmadan sanayiye birçok alanda kullanılan doğalgazın Avrupa’ya ulaşamaması da yine Avrupalı liderlerin aldığı kararlar doğrultusunda oluyor. Rusya’nın ruble ile ödeme yöntemini reddeden ülkelerin doğalgazı kesilirken, Rusya da son olarak Avrupa’ya en büyük akışı sağlayan Kuzey Akım-1 hattının onarım nedeniyle durduğunu açıkladı. Yaptırımlar kapsamında yedek parçası temin edilemeyen hattın ne zaman açılacağı ise belirsizliğini koruyor. Üstelik yeni kurulan Kuzey Akım-2 hattı Avrupa’nın doğalgaz sorununu hafifletecek olsa bile Alman hükümetinin aldığı karar doğrultusunda hat kullanıma açılmıyor.
Avrupa’nın birçok kentinde ise hükümetlerin bu politikaları sonucunda eylemler gerçekleştiriliyor.
Çekya’nın başkenti Prag’da 70 binin üzerinde gösterici, artan enerji fiyatları ve Rusya-Ukrayna savaşında hükümetin taraflı tutumuna tepki gösterdi.
Avrupa’nın sanayi devi Almanya'da artan enerji fiyatları nedeniyle Berlin, Leipzig, Hamburg, Köln ve Madgeburg’da binlerce kişi, hükümeti protesto etti. Protestonun gerçekleştiği meydandan sık sık, "Kuzey Akım, Kuzey Akım" sesleri yükseldi.
İtalya’da ise elektrik zamlarını protesto eden vatandaşlar, belediye binası önünde faturalarını yaktı.

Erdoğan: Rusya hafife alınacak bir ülke değil

Rusya-Ukrayna arasındaki krizde tarafsız bir politika izleyen Türkiye’de ise fiyatlar artsa da bir kriz beklenmiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu konuda Sırbistan’da yaptığı açıklamada, "Zira şu anda Batı'nın, isim saymaya filan gerek yok, takındığı tavrı doğru bulmadığımı çok açık söyleyebilirim. Zira tahrik üzerine kurulu bir politika güden Batı var. Böyle bir savaşı tahrik üzerine yürütmeye gayret ettiğiniz sürece oradan netice almak da mümkün olmayacaktır. Rusya'yı hafife alanlara da söylüyorum, yanlış yapıyorsunuz, Rusya hafife alınacak bir ülke değil. Ne oldu? Şu anda Rusya doğal gazı kesti. Fiyatlar bir anda Avrupa'da yükseldi. Şimdi herkes kara kara düşünüyor, 'Bu kışı nasıl atlatacağız?' Bunları daha önce niye düşünmediniz? Elinde bu kadar önemli bir değer var Rusya'nın. Bunları daha önceden düşünmeniz gerekirdi ama bunları daha önceden düşünmediniz ve 'Şu anda stoklar ne durumda?' diye bunun konuşulması, bunun tartışılması yapılıyor. Burada tabii ki Rusya herkes ona saldırınca o da elindeki imkanlarını, silahlarını ne yapacaktır? Kullanacaktır. Olay bu kadar basit. Temenni ediyoruz ki bir an önce neticeye varıp bu işi bitirmek ve bu işin bitirilmesiyle de dünya barışı yeniden yakalanmış olsun" ifadelerini kullandı.

Avrupa’da hangi gelişmeler bekleniyor?

Peki, Avrupalı liderlerin politikaları sonucunda ortaya çıkan enerji krizi Avrupa’daki hükümetleri nasıl etkileyecek? Artan protestolar ile birlikte Avrupalı hükümetler Rusya’ya karşı politikalarında değişikliğe gider mi? Uzmanlar, Sputnik’e değerlendirdi.
Çalışmalarını Macaristan’da sürdüren ATA (Asya-Türkiye-Avrupa) Platform Koordinatörü Dr. Barış Hasan, “Ukrayna’daki krizi taraflı olarak birçok uluslararası analistin bir tespiti var. O da ‘bu çatışmanın küresel jeopolitikte yaşanan derin kırılmanın ortaya çıkardığı büyük güçler arasındaki bir mücadeledir ve uzun soluklu aşamaları olacaktır’ şeklindeydi. Geldiğimiz noktada savaşın ilk aşamasını geride bırakıyoruz. Bu süreçte Rusya askeri olarak sahada ilerleme kaydetti ancak Avrupa ülkeleri ABD’nin yanında konumlandılar ve Avrupa-Atlantik eksen içerisinde Rusya karşı bir birliktelik ortaya çıkardı. Şimdi artık bu birlikteliğin uzun vadeli mi olacağını yoksa sona mı ereceğini göreceğimiz savaşın ikinci aşamasına doğru geçmeye başlıyoruz” dedi. Dr. Barış Hasan şöyle devam etti:
“Rusya bu birlikteliği kırmak için savaşın ikinci aşamasında enerji kartını açıyor. Bu çok kritik bir aşama ve Rus enerjisinin jeopolitik gücü tahmin edilenden çok çok daha fazla. Avrupa’da bu Rus enerji gücünün yüksek ve belirleyici oluşunun yansımalarını görmeye başladı. Enerji sadece bir ısınma aracı değil esas etkisi Avrupa sanayisine vurduğu darbe olacaktır. Avrupa’ya gaz tedarikinin kesilmesi ile birlikte Avrupa’nın sınai üretimindeki maliyetlerin çok çok yükseldiğine şahit olmaya başladık. Avrupa’da son iki-üç yıl içinde yaşayan neslin ne demek olduğunu bilmedikleri yüksek enflasyonla karşılaşmaları başladı. Bundan kaynaklı ortalama bir Avrupa vatandaşının refahı da hissedilir bir şekilde azalmaya başladı. Önümüzdeki aylarda bu daha da derin bir şekilde hissedilecek. Biz Avrupa insanının ne kadar eğitimli, anlayışlı, çatışma ve şiddetten uzak olduğunu konuşuruz fakat tarihsel olarak Avrupa halkları refah seviyeleri etkilendiğinde hükümetlerine başkaldırı geleneğine sahiptirler. Enerji krizinin yarattığı yüksek enflasyonun etkileri hissedilmeye başladıkça, Avrupa halklarının kaderlerini kayıtsız şartsız ABD’nin eline bırakmış olan siyasi elitlerin iktidarda olduğu hükümetlere karşı reaksiyon göstermeye başladıklarını görüyoruz. Alınan absürt tedbirler de Avrupa’daki hükümetlerin küresel denklemdeki kırılmayı anlayamadıklarını ve ona göre politika üretemediklerini gösteriyor. Avrupa’da halklar ile hükümetler arasındaki huzursuzluk derinleşirse ki bence oraya doğru gidiyor bu kış biz bazı Avrupa ülkelerinde hükümetlerin düştüğüne veya çok köşeye sıkıştığına şahitlik edebiliriz. Halihazırda İtalya’da iktidar değişimi bekleniyor. Alman hükümeti daha da köşeye sıkışacaktır, politikalarını sorgulamaya başlayabilir. Diğer bazı küçük Avrupa ülkelerinde de hükümetler düşebilir.”

‘Avrupa entegrasyonu sorgulanıyor’

“Savaşın ikinci aşamasında Avrupa’da entegrasyonun inşa edildiği temellerin sağlam olup olmadığı tartışması açılıyor” diye devam eden Dr. Hasan, bunu şöyle anlattı:
“Avrupa’nın ekonomik temelleri büyük Avrupa güçlerinin sınai üretimi ve diğer küçük Avrupa ülkelerinin tüketimi üzerine kurulmuştur. Enerji krizinin yarattığı enflasyon üretimi olmayan küçük Avrupa ülkelerini de dolaylı olarak vuruyor. Mesela Doğu Avrupa ülkelerinde mesela Macaristan, Rusya ile iyi geçiniyor ama kriz onları da vuruyor. Çünkü ürünlerini Almanya ve Fransa gibi büyük güçlerden alıyorlar. Bu Avrupa Birliği’nin temellerinin sorgulanmasına neden oluyor. Avrupa entegrasyonun temellerine yönelik şüphe ve sorgulamaların artmaya başladığı noktada biz Rusya karşısında Avrupa-Atlantik eksenin uzun ömürlü olmayacağını ve Avrupa’da değişim olmaya başlarsa yeni bir güvenlik mimarisi inşa edilmesi noktasında Rusya ile birlikte aynı masaya oturma sürecine yaklaşmaya başlayacaklarını söyleyebiliriz. Bu savaşın ikinci aşamasının sonuna doğru göreceğimiz bir süreçtir, o noktada da şu andaki savaşın galibinin belirleneceği aşamaya geçişin işaretlerini görmeye başlayacağız.”

‘Türkiye, Avrupa’ya mesaj veriyor’

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarını da değerlendiren Dr. Barış Hasan Türkiye’nin başından beri denge politikası izlediğini hatırlatarak şunları kaydetti:
“Bahsettiğimiz ikinci aşamaya geçiş noktasında Türkiye, Avrupa-Atlantik eksen içinde olası kırılmanın sonuçlarını hesap etmeye çalışıyor. Bu hesabı yaparken de Avrupa’daki gelişmelerin Avrupa-Atlantik ile Rusya arasında yeni bir istişare sürecini açabileceğini hesaplıyor, ona göre pozisyon alıyor. Doğrudan Batı’nın yanında konumlanmaktansa kırılmanın sonuçlarına göre tavır alma politikası diyebiliriz. Türkiye’nin gelecekteki gelişmeleri doğru okumakta olduğunu düşünüyorum. Erdoğan’ın açıklamasında ise bir mesaj var. Avrupa’daki huzursuzlukların artması olasılığına karşı Batılı müttefiklerine bu savaşın elbet biteceğini ve kıta ülkelerinin Rusya ile aynı masaya oturacağını söylüyor. Aynı zamanda kendisinin denge pozisyonunu hatırlatarak Rusya’nın karşısındaki konumunuzu gözden geçirin mesajı veriyor.”

‘Ambargolar Rusya’nın işine yaradı’

Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM) Başdanışmanı olan Dr. Cenk Pala ise “Avrupa tarihinde hiç olmadığı kadar yüksek doğalgaz fiyatlarıyla karşılaşıyor” diyor. Aynı zamanda eski BOTAŞ Strateji ve İş Geliştirme Daire Başkanı olan Dr. Pala şunları söyledi:
“Rusya’nın tavrı Avrupa’nın tavrının tam karşıtı oluyor. Avrupa olayı sertleştirdikçe Rusya da buna cevap veriyor. Şu anda Avrupa’da doğalgaz depolarının doluluk oranı yüzde 75 seviyesine ulaştı. En azından Kasım başına kadar Avrupa hedeflediği gibi doğalgaz depolarını yüzde 85 oranında doldurabilirse kışın belli bir dönemini atlatabilir. Ama bütün sorunu çözemez. O açıdan Avrupa’da ciddi bir enerji krizi olacak gibi görünüyor. Alınan tedbirlerle talebi düşürmek de kolay olabilecek bir şey değil. Işıkları söndürünce krizin atlatılması mümkün değil. Bu kadar ambargoların üstüne tavan fiyat koyup Rus gazının getirilmesi konusunda ciddi bir engel çıkarmaya çalışıyorlar. Avrupa bu krize kesinlikle hazırlıksız yakalandı. Çünkü alternatif bir plan oluşturmadan koyulan ambargolar Rusya’nın işine yaradı. Rusya da piyasayı Avrupa’dan Asya’ya doğru çeşitlendiriyor. Her şekilde kârlı çıkan Rusya oluyor. Avrupa bu fiyatlara nasıl dayanır, euronun değeri sürekli düşüyor. Ekonomide bir resesyon başladı, Çekya gibi ülkelerde protestolar var. Pek çok ülkede Rusya ile ilişkilerin yeniden gözden geçirilmesine dair tepkiler var. Pek çok siyasetçinin sahneden çekilmek zorunda kalacağı bir döneme giriyoruz. Bu durum herkese zarar verdi ama Rusya pek zarar görmüş gibi görünmüyor.”

Avrupa’nın alternatifleri neler olabilir?

Dr. Cenk Pala, Avrupa’nın enerji krizini nasıl atlatabileceğine dair ise şunları söyledi:
“Avrupa’nın enerjiye tavan fiyat uygulamasını Rusya’nın kabul etmesi mümkün değil. Böyle bir durumda Rusya bütün doğalgazı da kesebilir. Avrupa’da krizi en kısa vadede Rusya ile barışmak olur. Ancak Avrupa’nın eski günlerine dönemeyeceği ortada. Alternatiflere bakmak gerekiyor. Cezayir’den ve Mısır’dan gaz alımı konusunda en büyük problem bu ülkelerin iç tüketimlerinin yüksek olmasıdır. Bu yüzden Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu 170 milyar metreküp gazı kapatacak bir gazın gelmesi mümkün değil. Amerikan LNG’si en büyük ilaç olarak lanse ediliyordu fakat burada önümüzdeki 2 yıldan önce üretim artışı mümkün değil. Türkiye burada en iyi pozisyonda olan ülkedir. Çünkü TANAP ve TAP’ın kapasitesini artırarak 30 milyar metreküpe yakın bir gazı Avrupa’nın içlerine göndermek mümkün. Bir yandan TürkAkım, Rusya’dan Avrupa’ya çalışan tek hat diyebiliriz. Türkiye, 6 ay içinde Avrupa’ya gerçekçi çözüm sunabilecek tek ülke konumunda. Fakat Avrupa’nın Türkiye ile ilgili pek niyeti yok sanırım ki yeniden Eastmed boru hattı projesini gündeme getiriyor. Avrupa’nın bugün kurtulmaya ihtiyacı var, 5-10 yıllık projelere değil. Türkiye’nin önemi ile ilgili bir yerde optik kayması var bunun da siyaseten olduğunu düşünüyorum. Yoksa stratejik açıdan Avrupa’nın şu anda Türkiye’ye oynuyor olması gerekiyor.”
Erdoğan - Sputnik Türkiye, 1920, 09.09.2022
TÜRKİYE
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sayın Putin’le gazda indirimi görüştüm, umarım müspet olur
Haber akışı
0
Tartışmaya katılmak için
giriş yapın ya da kayıt olun
loader
Sohbetler
Заголовок открываемого материала