‘ABD’nin çizdiği yaptırım haritası Afrika ülkelerine kötü yansıdı, Afrika halkının tepkisi büyük’
10:35 24.06.2022 (güncellendi: 14:04 27.06.2022)
‘ABD’nin çizdiği yaptırım haritası Afrika ülkelerine kötü yansıdı, Afrika halkının tepkisi büyük’
Abone ol
Rencüzoğulları’na göre, Batı yaptırımlarının gıda krizini tetiklediği Afrika'da tepki büyük. Zelenskiy'nin Afrika Birliği hitabındaki fiyaskoyu anımsatan Rencüzoğulları, Batı yaptırımlarını eleştiren Senegal liderinin ülkesinden aniden 'halk isyanı' haberleri çıkmasına dikkat çekti. Rencüzoğulları Afrika'da yeni uyanışın işaretleri olduğu görüşünde
ABD önderliğindeki Batı bloğunun Rusya Federasyonu'na açtığı yaptırım savaşı en çok da 'kara kıta' Afrika'yı vuruyor. Kendi limanlarını mayınlayıp gemileri rehin alan Ukrayna'nın tahılını dünya pazarlarına çıkarmadığı iddiasıyla Moskova suçlanırken, gemicilik sigortası ve liman erişiminden men edilmiş Rusya'nın kendi tahılıyla ilgili kriz de 'tahıl ve gübreye yaptırım uygulamıyoruz ki' denilerek sunuluyor. Avrupa kendi başlattığı yaptırım savaşında enerji konusunda kendisine 'çıkış yolları' bırakırken, Rusya'dan tahıl alımı imkansız kılınan Afrika ülkeleri, krizin en büyük mağduru. Afrika ülkelerinin toplam buğday ithalatının yarıya yakını Rusya ve Ukrayna'dan. Örneğin BM verilerine göre dünyanın en az gelişmiş üçüncü ülkesi Orta Afrika ülkesi Çad’ta, 3 Haziran’da gıda krizi nedeniyle acil durum ilan edilmiş durumda.
Rusya Federasyonu, gıda ve gübre tedariki yükümlülüklerini vicdani biçimde yerine getirmeyi sürdüreceğini belirtiyor. Ancak Batı'nın açtığı savaş Afrika ülkelerinin yollarını tıkıyor. Afrika Birliği dönem başkanı Senegal'in Cumhurbaşkanı Macky Sall, SWIFT sisteminden çıkarılan Rusya'ya ödeme yapamadıklarını belirterek, "Avrupa'nın doğalgaz ve petrol için kullandığı sistemin benzerini talep ediyoruz" çıkışı yaptı. 1.5 ay içinde gübreye ulaşamazlarsa, Afrika ülkelerinde ciddi gıda krizi yaşanacağını belirten Sall'ın Ukrayna'nın yanı sıra Rusya'yı ziyaret etmesi ve gıda krizinden Batı yaptırımlarını sorumlu tutmasının hemen ardından, Batı medyasında Senegal'in iç sorunları gündeme taşındı. Sall'ın haberlerde muhalefet ve yargıya baskı yapmakla suçlanması dikkat çekti.
Batı'nın tetiklediği krize karşı Afrika ülkeleri arasında yeni yönelim de ortaya çıkmış durumda. 21 haziran’da Trans-Sahra Doğalgaz Boru Hattı Projesi için 'yol haritası' niteliğinde Cezayir-Nijer-Nijerya zirvesi düzenlendi. Projenin Afrika'nın Kalkınması İçin Yeni Ortaklık (NEPAD) programının kapsamında hayata geçirilmesi umuluyor.
'Yeni sömürgecilik ve Afrika' başlığında gıda ve enerji krizinin kıtaya yansımalarını, Afrika Birliği’ni, Kuzey ve Güney Afrika'nın tutumuna dair gelişmeleri araştırmacı ve yazar Hamide Rencüzoğulları ile konuştuk.
'AB’yi bile güç duruma sokan ABD’nin çizdiği yol haritası Afrika ülkelerine kötü yansıdı'
Hamide Rencüzoğulları'na göre, AB'yi bile güç duruma sokan ABD'nin çizdiği yaptırımlar Afrika ülkelerine olumsuz yansıdı. Afrika Birliği dönem başkanı Senegal lideri Macky Sall'ın Kiev ziyareti nedeniyle eleştirildiğini aktaran Rencüzoğulları, Soçi ziyareti sonrasında ABD yaptırımlarını sorumlu tutan tutumun ise yerel halkın endişelerini yansıttığını vurguladı:
“ABD’nin startını verdiği bu savaşta Batılı ülkelerin etkilerini biliyoruz. Bu yaptırımlara koşar adım onay verdiler, halklarını yanılttılar, algı yönetimiyle başka bir süreç başlattılar. Ama buradan Avrupa halklarının zarar gördüğünü biliyoruz. Avrupa bu yaptırımları nasıl bypass edebiliriz arayışına girmişken Afrika’yı düşünmek bile istemiyorum. Afrika'da 58’in üzerinde ülke ve ulus var. Bu ulusların ABD ve Batı’dan çektikleri ortada. AB’yi bile güç duruma sokan ABD’nin çizdiği bu yol haritası Afrika ülkelerine kötü şekilde yansıdı. Krizler baş göstermeye başladı. Halkların tepkileri çok büyük. Biden’ın çağrısıyla ambargo uygulamaları, hemen Zelenskiy güzellemesi yapmaya başlamalarına başında itibaren tepkililer. Özellikle Arapça kaynaklardan yerelin nabzını takip ettim. Kiev’i ziyaretinden dolayı Senegal Cumhurbaşkanı’nın çok eleştirildiğini gözlemledim. Soçi’de Putin ile görüşmesi ve kemer sıkmalardan ya da gıda krizinden ABD yaptırımlarını sorumlu tutmasının ise biraz da yerel halkın endişelerini dile getiren bir tutum olduğu söyleniyor."
'Senegal lideri krize sebep olanları biliyoruz deyince ülkesinden halk isyanı haberleri gelmeye başladı'
Rencüzoğulları'na göre Zelenskiy'i yüceltip kahramanlaştıran, Rusya'ya karşı ittifakı genişletme çabaları ise yavaş yavaş sönümleniyor. Bunun en önemli göstergesinin bütün parlamentolara hitap eden Zelenskiy'nin Afrika Birliğine hitabında 55 ülke liderinden sadece dördünün katılması olduğunu belirten Rencüzoğulları bunun bir fiyasko olduğunu belirtti. Rencüzoğulları krizin sorumlularını işare etmesinin ardından Senegal lideri Sall'la ilgili Batı'da başlatılan eleştirel haberlere işaret etti.
"Zelenskiy bütün parlamentolara hitap ediyor ya, Afrika ülkeleriyle bir diyalogu vardı. 55 ülke lideri ile video konferans için davet edilmişti ama sadece 4'ü katıldı. Üstelik bu 4 liderden yalnızca biri Senegal Cumhurbaşkanı. Tam bir fiyasko diyebiliriz. Yerel kaynaklara göre, Senegal lideri Sall'ın Kiev ziyaretinin ardından oluşan tepkiler Putin ile görüşmesiyle daha olumlu bir dile dönüştü. 'Bu krize sebep olan tahıl ve gübrenin, gemilerin yol almasına izin vermeyenleri biliyoruz. Bütün tarafların ambargoları tekrar gözden geçirmesini talep ediyoruz' deyince birden Senegal'den halk isyanı haberleri gelmeye başladı. Çok tanıdık. Ukrayna krizinden sonra Pakistan’da olanları hatırlayalım. Orada ABD’nin istediği bir sonuç alındı, ardından Hindistan’da da oldu. Birden halkların demokratik taleplerini duymayan sağır sultanlar demokrasi bekçileriymiş gibi bunu yayıyorlar. Bu demokrasi bekçilerini, Pakistan’da Imran Han’a doğrudan ABD’nin müdahalesiyle darbe hazırlıkları yapılırken, milyonlarca Pakistan halkının sokağa çıktığını ve anti emperyalist sloganlar atarken görmedik. Ama onun da sebebi vardı. Pakistan darbe ile giden lideri İmran Han, Yemenli halka karşı askeri güç göndermeyi reddetmişti. ABD’nin İran’a yaptırımlarını reddetmişti. İsrail ile normalleşmeyi reddetmişti. Rusya’ya yaptırım uygulamayı reddetmişti. Senegal lideri ise çağrılara uymamazlık edemedi. Soçi görüşmelerinde kıtlıktan ve ödeme güçlüğünden yaptırımların sorumlu olduğunu, ‘Lütfen yaptırımları kaldırın’ talebinde bulunduğunu görüyoruz. Artık o gözden düşmeye adaydır. Senegal’den naklen yayınlar bunu gösteriyor.”
‘Afrika ülkeleri radikalliğe ve gericiliğe karşı bayrak açtı, yeni bir uyanış dönemi başlıyor’
Rencüzoğulları, ABD ve AB desteğiyle gelişen Arap isyanlarında İslamcı egemenliğin inşa sürecini yaşayan kuzey Afrika ülkelerinin yavaş yavaş gericiliğe savaş açan yeni bir uyanışa girdiğini söylerken, Güney Afrika'da da bunun yansımalarının eksik olmadığını aktardı:
“Afrika’nın kuzeyinden güneyine yereldeki nabzı kısaca aktarayım. Son zamanlarda Afrika ülkeleri gerçekten radikalliğe ve gericiliğe karşı bayrak açtı. Sanki yeni bir uyanış dönemi başlıyor gibi geldi. Arap Baharı sürecinde radikal İslamcı egemenliğin inşa edilme sürecinde ABD ve Batı’nın payını bütün Afrika ülkeleri gördü. Tunus, Libya, Cezayir payına düşeni aldı. Sudan’dan Somali’ye kadar İhvancı isyanlar... Bu ülkelerin aslında Zelenskiy’nin toplantısına katılmaması halkta memnuniyet uyandırdı. Burada bir istisna var. Libya adına katılan el Menfi var, onu da BM 2021 Aralık ayına kadar seçim için görevlendirmişti ki, aslında görevi bitmiş durumda. Dolayısıyla Afrika ülkeleri itibar etmiyor. ABD ve Batı’nın müttefik saydığı İhvan iktidarını çökerten Tunus’taki çıkışlar önemli. Cumhurbaşkanı Kays Said, ‘Biz Müslümanız ama devletimiz değil, devletin dini olmaz, insanların dini olur’ dedi ve seküler yaşam için çok güçlü bir anayasal güvenceyi vurguladı. Öte yandan Güney Afrika’da bir gazeteci arkadaşım son zamanlarda yeni bir bilince dikkat çekiyor. Etiyopya dışında hiçbir Afrika ulusu kölelikten önce ne Müslüman ne Hristiyan’dı. Etiyopya’daki asıl kral 4. Yüzyılda Roma İmparatorluğu ile ticaret ilişkileri kurma amacıyla Hristiyanlığı benimsedi. Ondan sonra ülkeye yayıldı. Onun öncesinde bu kıtanın insanlarının bir dili, inancı yok muydu? Afrika tarihi kölelikte başlamadı, kölecilikle tarih kesintiye uğradı. ABD ve NATO müdahale edince bütün kıtayı dönüştürebileceğini zannediyor. Şurada bir ironi yapıyor, 'ABD müdahalesinden sonra Libya’ya demokrasiyi getirdiler, o günden bu yana Libya dünyanın en barışçıl en gelişmiş ülkesi haline geldi. O halde Libya’ya bakın Afrika’yı buradan görün ve şunu sorun; Avrupa ve Amerika’nın neden Afrika’da askeri üsleri var? Sömürgeleştirilmeden önceki tarihimizi hatırlayın' diyor. Birçok alanda destek alan bir gazeteci. Şu anda Afrika’da kıpırdanmalar bu yönde. Başka bir gazeteci de, ‘Afrika ülkeleri, Batı’nın baskısı ve hegemonyasından zorluk çektiler, bugün Ukrayna savaşında açığa çıkan bu gerçekliği göz önünde bulundursunlar ve gerçek müttefiklerinin kim olduğnu görsünler’ dedi; Rusya ile Çin’i işaret ediyor.”
‘Nijerya ve Cezayir, Sahra altı doğalgazı çıkarmak için anlaşma imzaladı, bu Afrika uyanıyor demektir’
Afrika'da Batı bloğunun kayıplar yaşadığını söyleyen Rencüzoğulları, yine 40 yıldır sekteye uğratılan Cezayir, Nijer ve Nijerya'nın Sahra altı doğalgaz projesi için kolları sıvamalarına da dikkat çekti:
“Yeni bir gelişme de var, Ukrayna-Rusya savaşından sonra hızlıca gelişen bir şey. Nijerya, Nijer ve Cezayir, doğalgaz için kolları sıvadılar. Üçlü bir anlaşma imzaladılar. Sahra altı gazının Avrupa’ya taşınması 40 yıllık bir proje. Bilerek sekteye uğratılmış. Şu anda yaptıkları anlaşmaya göre 13 milyar dolarlık bir harcamayla 30 milyar metreküp gaz ihraç edecekleri bir proje. Burada sponsorun kim olacağı önemli. Çünkü Afrika ülkelerinde Batı artık kaybediyor. Fransa’nın Mali’deki durumu ortada. Daha da önemlisi neden hızlıca bu projeyi hayata geçirmek için dün bir araya geldiler? Diyorlar ki bu savaş Avrupa’yı zor duruma sokacak, yani ciddi bir enerji krizine sokacak. Avrupa’nın gaz ihtiyacını çeşitlendirmek istemesi şu anda sekteye uğratılan Sahra altı gazı için önemli bir fırsattır. Afrika uyanıyor demektir bu da.”