00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
HABERLER
07:00
5 dk
HABERLER
09:00
5 dk
HABERLER
11:00
5 dk
PARANIN HAREKETİ
11:30
8 dk
HABERLER
12:00
5 dk
HABERLER
15:00
5 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:30
12 dk
HABERLER
18:00
10 dk
HABERLER
19:00
11 dk
ARAMIZDAN AYRILANLAR
20:27
7 dk
HABERLER
07:00
5 dk
HABERLER
09:00
5 dk
HABERLER
11:00
5 dk
HABERLER
12:00
5 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
18:00
9 dk
HABERLER
19:00
9 dk
DünBugün
Geri dön
Adana107.4
Adana107.4
Ankara96.2
Antalya104.8
Bursa101.4
Çanakkale107.2
Diyarbakır89.6
Gaziantep104.3
Hatay106.1
İstanbul97.8
İzmir91.0
Kahramanmaraş92.3
Kayseri105.5
Kocaeli90.2
Konya88.6
Malatya106.0
Manisa101.0
Mardin92.2
Ordu99.6
Sakarya90.2
Samsun107.7
Sivas104.2
Şanlıurfa95.3
Trabzon102.4
Van88.0
 - Sputnik Türkiye, 1920
EKSEN
Ceyda Karan’ın hazırladığı Eksen’de her gün dünyanın farklı bölgelerine dair gelişmeler masaya yatırılıyor.

'Rusya olası yeni Suriye harekatında işlerin karışabileceğine dair Türkiye’yi uyarıyor’

'Rusya olası yeni Suriye harekatında işlerin karışabileceğine dair Türkiye’yi uyarıyor’
Abone ol
Musa Özuğurlu’ya göre, Astana bildirisinde Rusya ve İran, Türkiye’nin Suriye hassasiyetlerine özen gösterdi. Rusya'nın olası harekata dair uyarılarına atıf yapan Özuğurlu, bunu gerçekleşirse Şam'ın çok da aleyhine olmayacak koşullar yaratma çabasına yordu. Özuğurlu'ya göre Şam'ın bu kez hazırlıklı beklemesi, yeni harekatı ciddiye aldığına işaret.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye'de 2019 sonbaharında ABD ve Rusya Federasyonu'nun devreye girmesi sonrası durdurulan harekatını yeniden başlatma söylemini yükselttiği bir esnada Moskova'dan arka arkaya ikazlar yükseldi. Moskova'dan 'Ankara'nın güvenlik kaygılarının anlayışla karşılandığı' beyanları, Türkiye'de harekat için yeşil ışık yakıldığına yorulurken, mesele Astana mekanizmasının toplantısı sırasında da gündeme taşındı. Türkiye, Rusya ve İran'ın garantör konumunda olduğu görüşmelerin ardından ortak açıklamada yeni Suriye'nin toprak bütünlüğü ve egemenliğine saygı tekrarlanırken, taraflar 'sınır ötesi saldırılar ve sızmalar dahil komşu ülkelerin milli güvenliğini tehdit eden ayrılıkçı gündeme karşı işbirliğini sürdürmenin' vurgulanması dikkat çekti.
Astana görüşmeleri sırasında ve sonrasında Rusya Federasyonu'nun özel temsilcisi Aleksandr Lavrentyev de art arda açıklamalar yaptı. Lavrantyev, Suriye'ye yeni harekatın Türkiye'nin güvenlik sorununu çözmeyeceğini belirtirken, bunun ancak Suriye hükümetiyle iş birliğiyle halledilebileceğini kaydetti. Türkiye'nin Suriye topraklarında bir bölgeyi daha ele geçirebileceğini söyleyen Lavrentyev ancak bunun sonuçlarını kestirmenin zor olduğunu vurgularken, amaçlarının Ankara'yı harekata girişmeme konusunda ikna etmek olduğunun altını çizdi. Rus temsilci olası bir harekatın Türkiye ile Suriye ordularını karşı karşıya getireceği ve bölgede ayrılıkçı eğilimleri de güçlendireceğini ekledi.
Nursultan'daki Astana görüşmeleri, Rusya'nın mesajları ve Suriye'deki durumu gazeteci-yazar Musa Özuğurlu ile konuştuk.

‘Rusya YPG’nin varlığını sorun olarak görüyor’

Musa Özuğurlu’ya göre, Astana bildirisinde 'ayrılıkçılık' vurgusuyla Türkiye'nin hassasiyetleri yansıtılırken, hem Rusya hem de İran'dan gelen açıklamalar iki ülkenin olası bir yeni harekatına itirazlarını koymaları anlamına geliyor. Özuğurlu, özellikle Moskova'nın Suriye yönetimiyle işbirliğini salık vermeye devam etmesine ve Ankara herhangi bir operasyona girişse bile Şam'ın aleyhine olmayacak koşullara yaratma çabasına vurgu yaptı:

“Bu tip bildirilerde tarafların her kelimeye dikkat ederek katkıda bulundukları ve dolayısıyla kimlik hassasiyetlerini yansıttığını biliyoruz. Bu bildiriye baktığımız zaman Türkiye’nin özellikle bir yoğun çaba içinde olduğu, Rusya ve İran’ın da bir şekilde Türkiye’nin bu hassasiyetine itiraz etmediği görülüyor. Birincisi Türkiye’yi küstürmek istemiyorlar. Diğer yandan sorunun ABD’nin lehine gelişmesini de istemiyorlar. Dolayısıyla Türkiye’nin orada bir operasyon yapma olasılığı var. Bunu kısmi olarak ya da belirli bir yoğunluğa kadar kabul edebilirler. Ama üzerinde durdukları nokta Türkiye’nin bunu Suriye’nin aleyhine olacak şekilde yapmaması üzerinde. Bu bildiride böyle bir dengenin tutturulmaya çalışıldığını görüyoruz. Lavrentyev’in de açıklamaları var, bence orada Rusya tavrını çok daha net koymuş. Rusya bu meselenin Suriye ile işbirliği halinde devam etmesi gerektiğini ifade ediyor. Hem Türkiye’ye hem de YPG’ye çağrı yapıyor. Sınırda YPG’nin olmasına da vurgu yapmış. Rusya'nın Türkiye'ye anlayışla yaklaştığını önceki açıklamalarından hatırlıyoruz. Rusya’nın böylece YPG’nin varlığını sorun olarak gördüğünü de anlıyoruz. Lavrentyev’in açıklamasını Astana açıklamasına eklersek. Tarafların hassasiyetini gözeten ama aynı zamanda Rusya’nın desteklediği Suriye’nin aleyhine olacak bir şey istemedikleri, İran’ın da aynı şekilde hem Türkiye’nin orada alan kazanmasını istemediği ama aynı zamanda Suriye’nin hassasiyetini göz önüne alması gerektiği düşüncesini yansıtan bir açıklama bence. Rusya teknik bilgileri de içeren bir tonda uyarıyı her zaman yapıyor. Türkiye’ye karşı bunu hep böyle yaptı ve gerçekten dürüst. Türkiye’nin gerçekleşirse olası operasyonu geniş bir alanda olamayacak. Fırat’ın batısında Azez taraflarında çok küçük bir alanı kaldığını görüyoruz. Cerablus da var. Ama Fırat’ın doğusunda Hayrunnisa’ya kadar inen çizginin arasında bulunan bölüm var ki orada Suriye ordusu var. YPG konuşlanması da var.”

'1 milyon sığınmacı yerleştirme girişimi sorunları çözmez'

Ankara'nın Suriye'nin kuzeydoğusundaki bölgelere 1 milyon sığınmacı yerleştirmekten bahsettiğini ancak Şam'ın buna karşı olduğunu anımsatan Özuğurlu, böylesi adımların sorunu çözmeyeceğini tersine daha da karmaşıklaştıracağını vurguladı:
Pratikte 1 milyon sığınmacının yerleştirilmesinden bahsediliyor. Hiçbir şekilde sorunu çözmeyecek. Suriye, Türkiye’nin düzensiz, bir planlama yapılmadan oraya birilerini yerleştirmesine karşı. Suriye’de de göçmenlerle ilgili bir konferans var. Faysal Mikdad açıkça söyledi, 'göçmenlerin kesinlikle ülkelerine dönmesine karşı değiliz ama Türkiye’nin oralara kendi adamlarını yerleştirmesine karşıyız' dedi. Burada Türkiye’ye karşı başka bir itham da söz konusu. Rusya’nın bu uyarısı yerinde bir uyarı ve durumun daha da karmaşıklaştırılmasının başlıklarından bir tanesi. Türkiye’ninki sadece bir askeri operasyon değil, böyle bir adımı da orada durumu karıştıracaktır. Çünkü insanlar Suriye’nin neresinden göçmüş olurlarsa olsunlar başka yerlere yerleştirilmiş olacak. Yani bir yandan yerel tepki, bölgelerin sahiplerini düşünmek lazım. Demografi değişeceği için Rusya, çok büyük rahatsızlıkların yaşanacağını öngörüyor.”

‘Rusya Türkiye’yi Afrin’in tekrarı olmayacağı uyarısı yapıyor’

Moskova'dan mesajları sadece 'görüş bildirme' olarak görmemek, uyarı olarak almak gerektiğini söyleyen Özuğurlu, çizilen marjların dışına çıkılması halinde Suriye ordusuyla çatışma riskine atıf yaptı. Özuğurlu'ya göre Rusya 'bir şeyleri' öngörerek 'işler karışabilir' mesajı veriyor:
“Rusya'nın yaptığı aynı zamanda Türkiye’ye bir uyarı, sadece görüş bildirme değil. Rusya diplomatik alanda üslubunu korudu. Ama bütün uyarılara rağmen Türkiye’nin attığı adımların sonucu bombalamalar oldu. Yine aynı uyarıları görüyoruz. Bu sefer Şam’dan da uyarı görüyoruz. Beşar Esad’dan bizatihi böyle bir uyarı gelmiş olması Suriye’nin de taviz vermeye yanaşmayacağını gösteriyor. Şu şartla söylüyorum, elbette Rusya ve İran’ın bu gibi süreçlerde kısmi olarak kabul edebilecekleri bir durum vardır, Suriye de o marjı kabul eder. Ama Türkiye bunun dışına çıkarsa zannediyorum bu kez Suriye yanıt verecek. Daha önce YPG’nin Afrin’den aniden çekildiğini biliyoruz. Ama bu sefer karşı koyabilirler. Rusya’nın bu yaptığı bir uyarı. Rusya birtakım şeyleri görerek, ‘İşler karışabilir’ diyor. Bu ifadeyi sadece Suriye sahasında Suriyeli taraflar arasında görmemeliyiz. Türkiye açısından da durum farklı bir yere doğru gidebilir.”

'Suriye tarafının bu kez daha hazırlıklı beklemesi, Türkiye’nin operasyon olasılığını ciddiye aldığını gösteriyor'

Özuğurlu'ya göre Suriye tarafı bu sefer daha hazırlıklı bir bekleyiş içerisinde. Bunun da Ankara'nın operasyon olasılığını ciddiye aldığı anlamına geldiğini belirten Özuğurlu, Ankara'nın ABD, Rusya, İran'ın istemediği bir operasyona girişmesi ihtimalini yarı yarıya gördüğünü aktardı:
“İki taraf da tamamen konuşlanmasını tamamlamış durumda. Hayrunnisa tarafından en doğuya kadar Suriye’nin varlığı söz konusu, Fırat’ın batısında da öyle. Milli ordunun son günlerde hareketlendiğini görüyoruz. Önceki gün Hayrunnisa tarafında bombalı saldırı oldu, bunlar hep deneme atışları. Bir şekilde sahada peşrev olarak görebiliriz bunlar. Son ana kadar Türkiye bir şeylerden vazgeçer mi, olasılıklar var gibi geliyor. Yarı yarıya görüyorum. Türkiye iç politikasına da bağlı olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın atacağı bir adım olabilir. Suriye tarafının bu kez daha hazırlıklı bir şekilde beklemesi, Türkiye’nin bir operasyon olasılığını ciddiye aldığını gösteriyor. Gerçekten de birtakım gelişmeler beklenebilir. Ama Türkiye’nin nereden nasıl böyle bir hamleyi yapacağı belirsiz. Erdoğan’ın Tel Rıfat ve Cerablus taraflarıyla ilgili açıklamaları vardı. Ama Hayrunnisa tarafı bombalanıyor ki tamamen daha farklı bir yer. Dolayısıyla belki de sürpriz olacak. Ama Amerika, YPG, Rusya ve İran’ın istemediği bir operasyona Cumhurbaşkanı Erdoğan yapar mı, bu birtakım riskleri barındırıyor.”
Haber akışı
0
Tartışmaya katılmak için
giriş yapın ya da kayıt olun
loader
Sohbetler
Заголовок открываемого материала