Sosyal medyada okunmamış kitaplarla dolu rafları paylaşma trendi: 'Kitaplıklar statü sembolü oldu'
11:36 31.05.2022 (güncellendi: 11:49 31.05.2022)
© AAİngiltere'de kütüphaneden ödünç alınan atlas 50 yıl sonra iade edildi
© AA
Abone ol
Japonca'da çok sayıda yazılı metni ya da kitabı istifleyip okumama durumuna özel 'tsundoku' diye bir kavram bulunuyor. Yeni çıkan bir trend, tsundoku'nun sosyal medya kullanıcıları arasında popülerleştiğini gösteriyor. Psikologlara göre ise, okunmadığı halde kitaplarla dolu kitaplıklara sahip olmak, bir bakıma statü sembolü haline geldi.
Sosyal medyada yeni çıkan bir akım nedeniyle insanlar, okunmamış kitapların dizili olduğu kitaplıklarının fotoğraflarını paylaşıyor. Kimileri bu eylemi yeni kitap almanın 'rahatlatıcı olmasıyla', kimileri ise estetik görünmesiyle açıklıyor. Psikologlara göre ise kitapları okumak, sosyal medyada paylaşmaktan daha çok tatmin sağlama imkanı taşıyor.
Daily Mail'e konuşan terapist yazar Marisa Peer, insanların okumadıkları halde neden kitaplıklarını doldurup sosyal medyada fotoğraflarını paylaşma ihtiyacı duyduğuna dair şu değerlendirmeleri yaptı:
"Çoğumuz yeni yıl hedeflerimizde daha çok okumaya karar veririz. Klasiklere ya da ölmeden önce okunması gereken 100 kitap gibi bir listeye odaklanırız. Bu kitaplara sahip olmanın bizi kitap okuma konusunda harekete geçireceğini umarak yatırım yaparız. Çoğumuz ya bu kitaplara uzun süreli bir alışkanlık oluşturabilmeleri için yeterince süre vermeden vazgeçeriz ya da farklı bir edebiyat türüne girme girişiminden keyif alamadığımız için sonunda o meşhur kitap yığınlarıyla karşılaşırız."
'Kitaplarla dolu iki kitaplığım var ancak son dört yılda tek bir kitap okumadım'
'Kitap istifçisi' olarak adlandırılan bir Daily Mail okuru Tiffany Wright, "Kitaplarla dolu iki kitaplığım var ancak son dört yılda tek bir kitap okumadım" diyor.
Kitap satın almanın kendisine çok büyük bir rahatlama hissi verdiğini söyleyen Tiffany, çocukken kitap okumayı çok sevdiği için bir gün yeniden kitap okumaya başlamak istediğini belirtiyor. Ancak Tiffany, satın aldığı kitapların hiçbirini okumadığı için tsundoku akımının bir parçası oldu.
Konuya dair terapist Marisa Peer, şu ifadeleri kullandı:
Kolay satın alma seçenekleri ve kitaplara anında erişim sayesinde, dikkatinizi çekmiyorsa bir kitaptan vazgeçmek ve anında başka bir şeye ilgi duymak eskisine nazaran bugün daha kolay. Daha önce, başladığımız her kitabı bitirme zorunluluğu içimize işlenmişti. Karantina nedeniyle evde kalmak zorunda kaldığımız bir zamanda insanlar, kendilerini eğlendirmenin ve üretken olmanın yollarını ararken kitap satışlarında büyük bir artış yaşandı.
Belirsiz zamanlarda bir şeyler satın almak, kendimizi daha iyi hissetmemize ve kendimizi içinde bulunduğumuz durumdan uzaklaştırmamıza yardımcı olur. Ayrıca, herkesin küresel kıtlık endişesiyle ihtiyacı olandan fazlasını satın alma gibi tuhaf bir zihniyet içerisinde olduğu bir dönem geçirdik. Ama hayat normale dönerken yaptığımız salgın sırasında satın aldığımız kitapların çoğu okunmadan kitaplığa girmiş olacak.
Bazı insanlar sırf onlara bir şey üzerinde kontrol hissi verdiği için alışveriş bağımlılığına sahip olabilir. Kitaplar, istifledikleri şeylere eklemek için düzenli olarak satın aldıkları malzemelerden biri olabilir. Bu malzemelere aynı şekilde örgü ipliği, giysi veya ayakkabı da dahil olabilir.
Evine estetik kaygısıyla yaptırdığı rafları doldurabilmek için okumayacağı 400 kitap satın aldı
Öte yandan kitap satın alma alışkanlığının bir başka yönü daha var: 'estetik kaygısı'. Evindeki boş rafları doldurmak için 400 kitap satın almasıyla gündeme oturan Ashley Tisdale onlardan biri.
Los Angeles'taki evinde çektiği 'ev turu' videosunda konuşan Ashley, farklı renklerdeki kitaplarının önünde poz vererek kitapları tasarım için kullanmanın iç mimari bir hile olduğunu ve insanların bunu sürekli yaptığını dile getirdi.
I... am speechless. pic.twitter.com/sF5wPAARSv
— Sarah Caldwell (@sarahccaldwell) March 29, 2022
'Kitaplar bir moda objesi değildir'
Ashley'nin takipçilerinden biri kitaplıkları dolduracak kadar kitabı olmadığı halde neden bu kadar çok raf yaptırdığını sorarken, bir diğeri "'Kitaplığınızda kitap bulundurmak, aslında o kitapları okumuş olmakla ilgilidir. Kitaplar bir 'moda objesi' değildir. Evinize gelen misafirleriniz size kitapların içeriği hakkında sorular sorduğunda ne cevap veriyorsunuz?" sorusunu yöneltti.