Okay Deprem: Donbass halkından 'Batı basını gibi yalan haber yazmayın' tepkisi aldım
23:46 18.04.2022 (güncellendi: 12:09 21.04.2022)
Okay Deprem: Donbass halkından 'Batı basını gibi yalan haber yazmayın' tepkisi aldım
Abone ol
Okay Deprem’e göre, Ukrayna'da bu duruma Kiev'in Minsk anlaşmasını uygulamamasıyla gelindi. Donetsk'in 2014'ten beri cephe şehri olduğunu belirten Deprem sivillerin 'Batı basını gibi yalan yazmayın' tepkilerini aktardı. Deprem, 2014'ten bu yana dış güç gibi algılanan neonazi Azak ve Aydar taburlarına yönelik algının nefrete dönüştüğünü söyledi.
Ukrayna'nın aşırı sağcı yönetiminin ABD desteğiyle BM onaylı Minsk anlaşmasını çöpe atmasının ardından Donetsk ve Lugansk'taki cumhuriyetleri tanıma kararı alan Rusya Federasyonu'nun özel operasyonu devam ediyor. Rusya Federasyonu güçleri Ukrayna'nın askeri tesisleri, komuta-kontrol merkezleri ve lojistiğini hedef alan saldırılarını sürdürürken, güneyde Mariupol kenti büyük ölçüde neonazi Azak taburundan temizlenmiş durumda. Kentte Sovyetler Birliği döneminden kalma devasa metalurji tesislerinde kalan 2 bin 500 civarında Azak unsurlarının sivilleri kalkan olarak kullanması operasyon ağır ilerliyor. Donbass bölgesinin güney hattında pek çok bölge ise Azak unsurlarından arındırılmış durumda. Yetkililerin verdiği bilgiye göre Donetsk, Lugansk ve Ukrayna'nın diğer bölgelerinden 900 bin sivil Rusya tarafına geçti. Özellikle Azak taburundan kurtulmayı başaran siviller başlarına gelenleri aktarıyorlar.
Güney ve güneydoğu cephesindeki durumu 2014'te başlayan iç savaştan bu yana uzun sürelerle Donbass'ta yaşamış ve halihazırda cephede savaşı takip eden tek Türk gazeteci olan Okay Deprem ile konuştuk.
‘Mariupol'de sivillere ve tesise zarar vermemek için zamana yayıyorlar'
Okay Deprem’e göre, Ukrayna güçlerinden tek seferde 1000'den fazla unsurun teslim olması Kiev rejiminin askeri açıdan uğradığı en büyük kayıplardan birisi oldu. Ukrayna ordusunun operasyondan önce 20 bin kişilik gücü Mariupol’de konuşlandığına dikkat çeken Deprem, Rus güçlerinin sivillere ve çevreye zarar vermemek için sürecin zamana yayıldığına işaret etti:
“Mariupol kentine 10 gün kadar önce gittim. Oldukça harap olmuş bir şehir karşıladı. Doğu hattı sınırlarında ağır silah atışları, çatışma devam ediyordu. Şehrin nispeten daha uzak tarafında epey değişim yaşandı. Gelinen noktada Azak adlı neonazi taburu, biraz da düzenli Ukrayna ordusuna bağlı askeri birimler iki sanayi tesisi içinde ve etrafında konuşlandılar. Daha doğru bir ifadeyle oraya sıkıştılar. İlyiç Metalurji tesisi ve metal işletmesi etrafında sosyal konutlar var, ufak da bir beldesi var, bir kısmı orada konuşlanmaya devam etti. Birkaç gün önce tek seferde 1000'den fazla düzenli Ukrayna ordusundan ulusal müfrezelere bağlı asker teslim oldu, Azak değil. Tek seferde bu kadar sayıda askerin teslim olması, savaşın başından beri Kiev rejiminin askeri açıdan uğradığı en büyük kayıplardan biri. İlyiç tesisi civarında hemen hemen hareketlilik kalmamış oldu. Kala kala Azak taburunun baştan beri stratejik pozisyon kabul edip konuşlandığı metal tesisi kaldı. Orada Sovyetler döneminde inşa edilmiş ciddi derinlikte bir yeraltı sığınağı olduğu için ve belki yıllardır ciddi ölçekte mühimmat ve silah yığınağı yaptıkları için kolay kolay sürülemiyorlar. Yerel kaynaklara göre 1000'den daha az kişi kalmış durumdalar. Muharebenin başlangıcında 20 bin kadar Azak ve düzenli ordu unsuru varmış. Mariupol kentinde belki 1.5 yıl önceden konuşlanmıştı. Çözümü belki birkaç gün belki iki haftayı bulacak. Orada siviller de var, fabrikanın yıkılmasını istemiyorlar. Adeta dümdüz etmek suretiyle bomba atmayı da pek tercih etmiyorlar. O yüzden zamana yayıldı.”
‘Donetsk 2014’ten beri bir cephe şehriydi'
Deprem, bölgede savaşın yeni başlamadığına, Donetsk'in 2014'ten bu yana bir 'cephe şehri' olduğuna dikkat çekti. Ukrayna ordusu ve neonazi unsurların Donetsk'in batısından saldırılarını sürdürdüğünü anlatan Deprem, pek çok sivilin hayatını yitirdiğini belirtti:
“Donetsk 2014’ten itibaren cephe şehriydi. Ukrayna’nn kontrol ettiği Donbass’ın kuzey ve batı kesimiyle geriye kalan güneydoğu parçası arasındaki sınır hattının en kritik noktasındaydı. Bugün de öyle. Değişen dengelere rağmen, Donetsk çevresine çok yakın noktada Ukrayna birlikleri pozisyonlarını koruyor. Marinka, Advika gibi stratejik önemde kasaba ve ufak yerleşimlere hala Ukrayna tarafı hakim, düzenli birlikleri ve az çok aşırı sağcı faşist taburlar var. Bugün örneğin bir İtalyan meslektaşımla Donetsk’in kenar mahallelerini dolaştım. Marinka’ya doğru yaklaştık. Petrovski ve Kirovskiy ilçelerini dolaştık, Donetsk’e dönük. Ukrayna saldırıları, güneybatı ve batı yönlerinden ağır silah atışları kesintisiz devam ediyor. Atışlar hiç susmadı. Tank var, top, roket var, doğrudan vurmayı sürdürüyorlar. Okullar, evler hasar görmüş. Kirovske’de Ukrayna tarafından yapılan roket saldırısında 9 katlı binanın üst katları yerle bir olmuş. Herkese sordum, kim yaptı diye. İstisnasız hepsi Ukrayna tarafı dedi. Atış yapılan yön belli. Güneybatı ve güney, oradaki yerleşim yerleri de belli. Donetsk'te son haftalarda kent merkezi de hedef alınmıştı, 20'den fazla sivil hayatını yitirmişti. Bunun gibi üst üste çok oldu. Rusya’nın askeri operasyonuyla başlayan bu büyük savaşta yüzlerce sivil Donetsk merkezi çevresinde ve diğer irili ufaklı bu cumhuriyete ait kentlerde hayatını kaybetti. Sadece son süreçte. Buradaki gerçeklik çok farklı. Savaş içinde başka bir savaş yaşanıyor. Aralarında çok fazla çocuk ve yaşlı insan var.”
‘Bu noktaya Minsk anlaşmalarının uygulanmaması nedeniyle geldik'
Deprem'e göre savaşın bu noktaya gelmesine Kiev'deki rejimin, Rusya ile Donetsk ve Lugansk halk cumhuriyetlerinin ısrarlarına rağmen Minsk anlaşmasını uygulamaması yol açtı. Deprem, Kiev'in müzakere sürecinde zaman kazanmaya çalıştığı ve Avrupa kanadının da savaşa 'yatırım yapmış' göründüğünü dile getirdi:
“Kesinlik yok. Donetsk ve Lugansk halk cumhuriyetlerinde ne resmi olarak var ne de halk düzeyinde var. Minsk sürecini sürüncemeye çeken Ukrayna tarafı olmuştu. Son birkaç yıllık süreçte Rusya tarafının ve bu cumhuriyetlerin anlaşmaya ilgili maddelerinin uygulanması çabaları ve ısrarları sonuçsuz kaldı. Kiev tarafı Zelenskiy dahil pek çok kişi üzerinden anlaşmanın geçerliliğini yitirdiğini, uygulamak istemediklerini hatta en sonunda uygulamayacaklarını söylediler. Zaten bu noktaya bu şekilde geldik. Rusya’nın askeri operasyonunu kendince başlatma temel gerekçesi bu oldu. Dolayısıyla Minsk dahil Normandiya Formatı geçerliliğini yitirmiş durumda, kimse de artık inanmıyor. İstanbul’daki buluşmadan hemen sonra Zelenskiy ve yakın danışmanı, müzakerelere yakın vadede devam etmeyeceklerini, sahadaki duruma bakacaklarını, şu an sadece cepheye konsantre olduklarını söyledi. O danışman 10 gün önce Ukrayna’nın zaman kazanacağını, muharebede kartlarının güçlenmesiyle masaya oturmak istediklerini söyledi. Avrupa Birliği'nin dış politika yetkilisi Josep Borrell, 'Ukrayna’daki mesele sahada çözülecek gibi gözüküyor' demişti. O da Avrupa adına son noktayı koymuş oldu.”
‘Donbass halkından ‘Batı basını gibi yalan haber yazmayın’ tepkisi aldım’
Donbass halkında Batı basınına karşı bir tepki oluştuğunu aktaran Deprem, bunda Donbass'taki savaşın 8 yıldır görmezden gelinmesinin etkili olduğunu vurguladı:
“Eskiden beri burada en sık rastladığım soruların başında, temas ettiğim sivil halk nezdinde ‘Lütfen gerçekleri yansıtın’ var. Röportaj yaptıktan sonra, ‘Lütfen gerçekleri yazın, temsil ettiğiniz basın kurumuna, ülkenize gerçekleri söyleyin. Batı medyasının çoğunun yaptığı gibi yalan haber yazmayın’ diyorlar. Bugünkü görüşmelerde de aynı ifadeleri duydum. Çünkü hakikaten 8 yıllık süreçte düşük yoğunlukla savaş başta olmak üzere buradaki gerçeği, hayatını kaybeden onbinlerce kişi, yaralanan, sakat kalan yüzbinler, göç eden milyonlarca insan gerçeğini dünya önemli ölçüde görmek istemedi, görmedi. Türkiye’deki ana akım medya dahil. Bu kadar zaman geçtikten sonra Donbass halkında hayal kırıklığı ve tepki var. Bu pekala Ukrayna’nın etnik Rus nüfusunun yoğun olduğu yerlerdeki halkın bir kısmı için de geçerli. Bu savaşı aslında kimin başlattığı, kimin politikalarının buna sebep olduğu, provoke ettiği, şu anki durumu doğrudan yansıtılması noktasında Donbass başta olmak üzere Ukrayna’da pek çok insanda tepki var. Sahada bunu görüyorum. Yakınlarda Zaporijya eyaletindeyim, oraya giren ilk gazeteci muhabir oldum.”
'Azak ve Aydarcıları 2014’ten itibaren bir dış güç gibi algılanmışlar, bu algı giderek nefrete dönüştü'
Deprem, güneydoğu ve güneydeki halkın Azak ve Aydar taburları başta olmak üzere neonazilere karşı nefrede varan tepkiler bulunduğunu vurguladı. Bu unsurların 2014'ten bu yana 'dış güç' olarak algılandığını belirten Deprem, anlatımları "Bize onlar ateş etti, sivilleri hedef alıyorlardı, keskin nişancılar tepemizdeydi. Sığınaklarımızı okul, kreş, hastane tutmuş oluyorlardı" ifadeleriyle aktardı:
“Azov ve Aydar başta olmak üzere son süreçte iki neonazi ultra sağcı paramiliter güç ön plana çıktı. Çok aktif ve güce sahip. Donbass’ta onlara uzaktan da olsa bir sempatiyle yaklaşım görmedim. Tersine kimden görüş aldıysam, yerel halk nezdinde, cephe halkları dahil hem Donetsk hem Lugansk tarafında herkes nefret ediyor. Tüm bu süreçteki faaliyetlerinden nefret etmişler. Zaporijya bölgesinde röportajlarımı sürdürürken Mariupol’e göç etmiş mültecilerle de görüştüm, onlara doğrudan bu soruyu sordum. Düne kadar Mariupol’de sığınakta yaşarken Azakçıların faaliyetlerini sordum. Özellikle şu süreçte Azak ve Aidar gerçeğini hemen hemen herkes öğrendi. Herkesten benzer ifadeleri duydum: 'Bize onlar ateş etti, sivilleri hedef alıyorlardı, keskin nişancılar tepemizdeydi. Sığınaklarımızı okul, kreş, hastane tutmuş oluyorlardı' diyorlar. Nefret ifadesiyle karşılaştım. Burada bırakın halk desteği olmasını Donbass başta olmak üzere Ukrayna’nın güneydoğusunun önemli bir kısmında 2014’ten itibaren ağırlıklı olarak yabancı dış bir güç gibi algılanmışlar. Bu algı giderek bir nefrete ve kolektif anlamda aşırı bir tepkiye dönüştü.”