Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Türkiye Cumhuriyeti bugün sadece bölgesel bir güç değil, küresel bir güç
© AHMET SERDAR ESER - AKİF YILMAZ - SUAT METİNDışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu
© AHMET SERDAR ESER - AKİF YILMAZ - SUAT METİN
Abone ol
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suriye, Libya, Irak, Doğu Akdeniz, aynı şekilde Kafkaslar, Karadeniz, Balkanlar ve Ortadoğu'da milletin çıkarlarını sonuna kadar savunduklarını söyledi.
Çavuşoğlu, beraberinde AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu ve diğer ilgililerle Karaisalı ilçesinde düzenlenen iftar programına katıldı.
İftarın ardından vatandaşlara hitap eden Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin selamını iletti.
Çavuşoğlu, dünyanın yine zor bir dönemden geçtiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
"Savaşlar, çatışmalar, terör, salgın var. Rabb'im beterinden saklasın. Maalesef bu çatışmaların, savaşların büyük bir bölümü bizim coğrafyamızda yaşanıyor. İşte olmaz denen oldu, Avrupa'da da ciddi bir savaş başladı. Bu savaşla ilgili yaptığımız çalışmaları sizler görüyorsunuz. Bu savaşı durdurmak için Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde Türkiye olarak önemli bir rol üstlendik. Başkaları gibi 'Orada ölen ölsün, kalan kalsın.' demedik. Bazıları gibi 'Savaş sürsün de iki taraf ya da tarafın birisi zayıflasın, yıpransın.' demedik. Bir yerde savaş ve zulüm varsa bunu durdurmamız gerekiyor. Türkiye olarak Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Kolay değil, ciddi bir savaşla karşı karşıyayız. Yanı başımızda yaşanıyor. Etkilerini her yerde görüyoruz. İster istemez bizi de Türkiye'yi de etkiliyor. Bu savaşın ve diğer krizlerin ülkemizi etkilememesi için de yine Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde gece gündüz çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz."
Güçlerini vatandaştan aldıklarını söyleyen Çavuşoğlu, "Güçlü liderlik, milli şuur sayesinde çok şükür her alanda, sadece moral üstünlüğü değil, sahada ve masada üstünlük Türkiye'de. 'Sahada ve masada güçlü Türkiye, sahada ve masada güçlü diplomasi' diyoruz. Gücümüzü de sizlerden alıyoruz. Tabii ki güçlü liderlik, güçlü şuurun yanında savunmada da güçlü olmamız lazım. Ekonomimizin de güçlü olması gerekiyor. Köklü bir geçmişimiz, kültürümüz var ve bundan da ilham alıyoruz. Bunlar güçlü olmazsa diplomasi de güçlü olmaz. Dışarıda, masada ve sahada bu kadar güçlü olmayız." dedi.
'Milletimizin çıkarlarını sonuna kadar savunuyoruz'
Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin sunduğu imkanlarla güçlerine güç kattıklarını vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu:
"Çabuk kararlar alıyoruz, çabuk uyguluyoruz. Sahada ihtiyaç duyduğumuz zaman sahada sert gücümüzü gösteriyoruz. Masada da yine inisiyatif üstünlüğü için ön almak, hızlı davranmak lazım ve ortaya öneriler koymak lazım. Suriye, Libya, Irak, Doğu Akdeniz, aynı şekilde Kafkaslar, Karadeniz, Balkanlar ve Orta Doğu'da milletimizin çıkarlarını sonuna kadar savunuyoruz. Kardeşlerimizin ve dostlarımızın da her zaman yanında oluyoruz, ama hak ve adaletten yana tavır koyuyoruz. Vatandaşımızın, soydaşımızın, düşkünün, mazlumun hakkını, hukukunu her yerde savunuyoruz çünkü biz Türkiye'yiz."
Çavuşoğlu, Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesi, ateşkesin tesisi için çabalarını yoğunlaştıracaklarını anlatarak, bölgeden gerçekleştirilen tahliyelerle ilgili de bilgi verdi.
'Türkiye Cumhuriyeti bugün küresel bir güçtür'
Türkiye'nin tüm dünyada merhametli bir ülke olarak bilindiğini aktaran Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Bizim ecdadımızdan aldığımız miras var, yani ecdadımız düşküne, yetime karşı merhametli, namerde karşı amansızdı. Bugün de Türkiye olarak sizin kardeşleriniz, evlatlarınız olarak herkese anladığı dilden konuşmayı biliyoruz. Kim hangi dilden anlıyorsa o dilden konuşuyoruz. İyilikten anlayana iyilik, ders almak isteyenlere de itinayla dersini veriyoruz, vermek durumundayız çünkü Türkiye Cumhuriyeti bugün sadece bölgesel bir güç değil, küresel bir güçtür. O yüzden Türkiye'yle nasıl konuşulacağını, Türkiye'ye yönelik nasıl adım atılacağını herkesin iyi hesaplaması, iyi bilmesi lazım. Bizim de bu konuda herkese saygımız var, beklediğimiz Türkiye'ye de saygı duyulması. Bu doğrultuda, bu anlayışta dış politikamızı bundan sonra da sizlerden aldığımız güçle, kararlılıkla sürdüreceğiz. Dünyanın her yerinde Türk bayrağını dalgalandırmaya devam edeceğiz."