Lavrov: Kırım Ukrayna’ya ait kalsaydı, şimdi NATO üslerine ev sahipliği yapıyor olurdu
19:36 02.03.2022 (güncellendi: 08:21 03.03.2022)
© Sputnik / Евгений Одиноков
/ Abone ol
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Kırım, Ukrayna’ya ait olarak kalsaydı, şimdi orada NATO üslerinin yapılmış olacağını belirtti ve bunun Rusya için kesinlikle kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Al Jazeera’ya konuşan Lavrov, “Şu anda bitirmeye çalıştığımız krizin sona ermesinin ardından Ukraynalılar gelecekte nasıl yaşayacaklarına kendileri karar vermeliler. Bu, şu anda siyasi çevrelerde görüşülüyor. Ben bu tartışmalara katılmıyorum. Biz kesinlikle bunun Ukrayna’da yaşayan tüm halkların görüşü olması gerektiği gerçeği üzerinden hareket ediyoruz” dedi.
Lavrov’un açıklamalarından öne çıkan diğer ifadeler şöyle oldu:
"Rusya her türlü ekonomik ve siyasi baskıya direnebilecek güçte
Zelenskiy kendi halkına karşı devam eden kanlı savaş konusunda hiçbir şey yapmadı. Donbass temsilcileri ile çok sayıda anlaşma imzaladığında düzeni sağlayacağı vaadinde bulunurken yalan söyledi. Bu anlaşmaları gözünü kırpmadan ihlal etti.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonraki onlarca yıl boyunca edinilen deneyim göz önünde bulundurularak Ukrayna’daki özel operasyon çerçevesinde net bir görev belirlendi. Bu görev, Ukrayna’nın militarizmden arındırılması. Ukrayna’ya hiçbir zaman konuşlandırılmayacak, burada asla yapılmayacak spesifik türlerde saldırı silahları belirlenmeli.
Her türlü baskıya dayanabileceğimizden şüphesi olan varsa, Rusya, Rusya İmparatorluğu, Sovyetler Birliği tarihine veya hayatımızın düşman orduları tarafından işgal edildiğimiz dönemlere dair tarihine bakmasını tavsiye ederim.
Ukrayna ile müzakerelerimizde onlardan kapitülasyon talep etmiyoruz, bir anlaşma teklif ediyoruz. Bu anlaşma ulusal azınlıklar da dahil ülkede yaşayan tüm halkların yasal haklarını, eşit olmasını garanti altına alacak.
Ukrayna teknik açıdan nükleer silah yapma potansiyeline sahip, Rusya buna izin vermeyecek.
Ukrayna’daki operasyonun amacı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in de belirttiği gibi, oradaki, özellikle de Donbass’taki insanları korumak.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, güvenlik garantilerini almak istediğini belirtti. Bence bu olumlu bir adım. Müzakerecilerimiz ikinci turda Ukraynalı temsilcilerle bu garantileri konuşmaya hazır. Ancak Ukraynalı temsilciler ilk görüşmede olduğu gibi ikinci turu da erteliyor. Sanırım ABD’liler buna izin vermiyor. Bu nedenle Ukrayna’nın bağımsız olduğuna kimsenin inandığı yok.
Batı Demir Perde’yi indirmeye karar verirse, sizi temin ederim ki, yaşamaya devam etmek, gelişmek için fırsat bulacak, hatta Batılı partnerlerimizin kendi güvenilmezliği ve müzakere edilemezliğini bir kez daha kanıtlamak suretiyle yaptıkları şeyler konusunda çok fazla endişelenmeyeceğiz.
'Ukrayna, geçmişte Almanya gibi Nazilerden arındırma prosedüründen geçmeli
Ukrayna’nın geçmişte Almanya gibi Nazilerden arındırma prosedüründen geçmesi gerektiğine dikkat çeken Lavrov, şunları söyledi:
“Nazilerden arındırma. Tıpkı faşist Almanya'nın böyle bir prosedürden geçmesi gibi. Bir kez daha çağrı yapıyorum, Ukrayna'daki neo-Nazilerin savaş suçlularının portreleri altında yürüdükleri zaman ne hangi özgürlüğe sahip olduklarını gösteren, kamuya açık olan video materyallerini izleyin. Başkan (Vladimir) Zelenskiy, bir şeref kıtası sağlamak için muhafızını onlara tahsis ediyor. Yapılması gereken çok iş var.”
'LHC ve DHC Donetsk ve Lugansk bölgelerinin sınırları içinde tanınmalı’
Belarus’ta Ukraynalı yetkililer ile görüşecek olan Rus heyetinin pozisyonunu açıklayan Lavrov, maddelerden biri olarak “Lugansk ve Donetsk halk cumhuriyetlerinin Donetsk ve Lugansk bölgelerinin sınırları içinde tanınması” diye konuştu.
‘Kuzey Akım-2 hikayesi, Almanya'nın dünya sahnesinde bağımsız bir yer işgal etmediğini gösterdi’
Rus bakan, “Biz her şeye hazırdık. AB'nin ve tabii ki NATO'nun itaatkar bir şekilde ABD'yi izleyeceğinden hiç şüphem yoktu. Özellikle de Kuzey Akım-2'nin akıbeti netleştiği zaman. Bu proje yeniden başlatılacak olsa bile (buna muhtemelen biz karar vermeyeceğiz), ne olursa olsun, Kuzey Akım-2'nin tarihteki rolünü oynadığı, zira Almanya dahil Avrupa'nın dünya sahnesinde gerçekten buyruk altında ve bağımlı bir yerde olduğunu ortaya koyduğu açıkça ortada” ifadelerini kullandı.
‘Birilerinin Rusya’nın bu batağa girmesini istemiş olabileceğini dışlamıyorum’
Lavrov, Rusya’nın Ukrayna’daki savaş tuzağına çekilip çekilmediği, Moskova’nın Batı tarafından bu ‘bataklığa’ girmeye kışkırtılıp kışkırtılmadığı sorularına da şu ifadelerle yanıt verdi:
“Birilerinin Rusya’nın, Batı tarafından yaratılmış, insan eliyle yapılmış bu batağa girmesini istemiş olabileceğini dışlamıyorum. Şimdi Batılı siyaset bilimciler bunun ABD’nin istediği gibi at koşturmasına ve Çin’i zaptetmeye çalışmasına olanak vereceğini yazıyor. Alaycı, kesinlikle yeni sömürgeci felsefi düşünce, Batılı ortaklarımızın karakteristik özelliğidir.”
Nükleer savaş olasılığı hakkında: Bu soru Biden’a sorulmalı
Nükleer savaş ile ilgili soruların ABD yönetimine yöneltilmesi gerektiğini söyleyen Lavrov, “Bunu Başkan Joe Biden'a sormak lazım. Kendisi, bu tür yaptırımların yolunu tutmasaydık tek alternatifin Üçüncü Dünya Savaşı olabileceğini söylemişti. Bu tür kategorilerde düşünüyor” diye konuştu.
Haziran 2021'de Cenevre'de Biden ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 1980'lerde Sovyetler Birliği ve ABD liderleri tarafından yapılan, nükleer savaşın kazananı olmayacağı ve asla yapılmaması gerektiği yönündeki açıklamayı açıkça doğruladığını hatırlatan Lavrov, Ocak 2022'de, BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyelerinin beş liderinin de aynı fakat çok taraflı bildiriyi imzaladığına dikkat çekti.
Lavrov, “Bir kişiye, bu yaptırım dalgasından başka bir şey olabilir mi diye sorulduğunda ancak Üçüncü Dünya Savaşı’nın alternatif olabileceğini söylüyorsa, böyle bir savaşın ancak nükleer bir savaş olabileceğini anlamaması imkansız. Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesinin de alenen teyit edilmiş pozisyonlarına rağmen böyle bir olasılığı düşünüyorlarsa, muhtemelen Batılı ortaklarımızın zihninde eski içgüdüler hala canlı” dedi.
İlk görüşmeden sonra olumlu hususlara ulaşılıp ulaşılmadığına ilişkin konuşan Lavrov şunu dile getirdi:
“Şu anda detaylara girmek istemiyoruz, zira şimdi sadece başlangıç aşamasındayız. Ancak tarafların ikinci kez görüşmek istiyor oluşu, çözüm aramaya hazır olduklarını gösteriyor. Ben bizim tutumumuzun ne olduğunu anlattım. Ukrayna tarafı da bunu pekala biliyor.”
‘Batı’nın Rusya Merkez Bankası’nın varlıklarını dondurması hırsızlık’
Lavrov, Batı’nın Rusya Merkez Bankası ve özel şirketlerin varlıklarını dondurmasını hırsızlık olarak nitelendirdi.
Uluslararası topluma ektikleri ilkeleri umursamadıklarını belirten Lavrov, şunları söyledi:
-“Batı son 70 yıldan fazla süredir uluslararası hayata getirdiği tüm kuralları terk etti. Bu kuralların şimdi basitçe üzeri çizildi ve ‘altına hücum’ zamanlarınaki haydutluğa, vahşi kapitalizme geri dönüldü.
-Batı’nın yaptırımlarının kültürel etkileşimleri ve sporu da kapsaması şaşkınlık yaratıyor. Önceki yıllarda Arap ülkelerine, Latin Amerika ülkelerine yaptırım uygularken en azından BMGK’da sürekli olarak bu yaptırımların sıradan insanları hedef almayıp, söz konusu ülkenin yönetiminin uluslararası toplumun baskısını hissedip davranışını değiştirmesini amaçladığını tekrarlıyordu. Artık kimse bundan söz etmiyor.”
‘Rusya'yı BM Güvenlik Konseyi'ndeki daimi üyelikten mahrum edecek mekanizma yok’
Lavrov, “Böyle bir mekanizma yok. İngiliz temsilcilere hiçbir şey açıklamaya çalışmayın. Onların mutlak yetersizlikleri uzun zamandır herkes tarafından iyi biliniyor” vurgusunu yaptı.
‘Zelenskiy ‘gözünü kırpmadan’ Minsk anlaşmalarını ihlal etti, Batı Kiev’i yola getiremedi’
“Zelenskiy kendi halkına karşı devam eden kanlı savaş konusunda hiçbir şey yapmadı. Donbass temsilcileri ile çok sayıda anlaşma imzalandığında düzeni sağlayacağı vaadinde bulunurken aslında yalan söyledi. Bu anlaşmaları gözünü kırpmadan ihlal etti” diyen Lavrov, şöyle devam etti:
“Bütün bu sekiz yıl boyunca Batı'nın vicdanına hitap etmeye, ultra radikal ve neo-Nazi’nin tüm ana hatlarına bürünen bu rejimi yola getirmeye çalıştık, Batı hiçbir şey yapamadı.”
Zelenskiy, barış sloganlarından Poroşenko hükümetinin Rus karşıtlığı görüşlerine geçiş yaptı’
Lavrov, “Zelenskiy, barış ve insanların hayatını kurtarma, ne Ukraynalıların ne de Rusların ölümüne izin vermeme gerekliliği ile ilgili sloganlarla iktidara geldi. Sonuçta aynı Pyotr Poroşenko’nun hükümeti gibi Rus karşıtı oldu” ifadelerini kullandı.
‘Rusya’nın Ukrayna'da kan dökülmesini önleme kararlılığı ‘sahadaki’ gerçeklerle belirleniyor’
Lavrov, “Ukrayna'da daha fazla kan dökülmesini önleme, Ukrayna'nın Rusya’ya yönelik saldırı için sıçrama tahtası olarak kullanılmasını önleme kararlılığımız, Batı'nın neyi planladığı ya da planlamadığı ile belirlenmiyor. Biz kararlarımızı alırken ‘sahadaki’ gerçeklere dayandık, ki bu gerçekler son derece endişe vericiydi. Batı, tüm bu maddi gerçeklerin Rusya’yı giderek daha tehdit eder hal almaları için her şeyi yaptı” vurgusunu yaptı.
Moskova’nın Kırım konusunu tartışmayacağının, bu konunun kapalı olduğunun altını çizen Lavrov, “Kırım, tartışılmayan bir konudur” vurgusunu yaptı.
Lavrov, “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, heyetimizi Belarus’a Ukraynalılarla müzakerelere getiren pozisyonumuzu açıkça belirtti. Kırım Rusya'nın bir parçasıdır” ifadelerini kullandı.
‘Tekrar müzakere masasına oturma niyeti, Rusya ve Ukrayna'nın çözüm aramaya hazır olduğunun bir işaretidir’
Rus diplomat, “Bu sadece başlangıç aşaması olduğu için şimdi ayrıntılara girmiyoruz, ancak tarafların ikinci kez görüşme konusunda anlaşmaya varmaları çözüm aramaya hazır olduklarını gösteriyor. Ben kendi pozisyonumuzun ne olduğunu söyledim, Ukrayna tarafı onu çok iyi biliyor” diye konuştu.
‘Berlin'in Ukrayna ve silah tedariki konusundaki yorumlarını şaşkınlıkla dinliyorum’
Berlin'in Ukrayna ve silah tedariki konusundaki yorumlarını şaşkınlıkla dinlediğini söyleyen Lavrov, “Meslektaşım Annalena Baerbock, Almanya'nın farkında olduğu tarihsel sorumluluğu göz önüne aldığında, ülkesinin Ukrayna'ya silah tedarik etmekle yükümlü olduğunu söyledi. Bu ne şekilde anlaşılmalı? Bu tarihsel suçluluk ve tarihsel suçluluğun bilinci, Almanya'nın neo-Nazileri desteklemesini mi gerektiriyor? Bu bazı garip çağrışımlar yaratıyor. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, bugün AB ve Ukrayna'nın her zamankinden daha yakın olduğunu söyledi. Bu neyin iması? Muhtemelen bu Rus karşıtı olduğun, faşist olduğun, neo-Nazi olduğun sürece her şeye izin verildiğine dair bir sinyaldir” dedi.