Bilal Erdoğan: Türkiye olarak 21. yüzyılda damgamızı vuracağız
16:31 02.03.2022 (güncellendi: 09:01 03.03.2022)
© AABilal Erdoğan: Türkiye olarak 21. yüzyılda damgamızı vuracağız
© AA
Abone ol
Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, Türkiye'deki teknolojik gelişmelere işaret ederek, "Türkiye olarak 21. yüzyılda gerçekten damgamızı vuracağız arkadaşlar. Ama üstümüze düşeni yapacağız, çalışacağız." dedi.
Vakfın, Samsun il ve ilçe temsilciliklerinin açılışında konuşan Bilal Erdoğan, temsilciliklerle birlikte üç adet İcathane Atölyesi'nin de hizmete açıldığını vurguladı.
İcathane Atölyelerinin Türkiye'nin geleceği olduğunu söyleyen Erdoğan, binlerce projenin çalışılacağı atölyelerde gençlerin vakit geçirirken aynı zamanda kendi geleceklerine de katkı sağlayacaklarına işaret etti.
Türkiye'nin önünde iki yol bulunduğunu, bunlardan birinin Batı'ya özenmek diğerinin de kendi kimliğine sahip çıkarak çağı yakalamak olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Yani inancımız, dinimiz, kültürümüz, kimliğimiz, bunların hepsini kaybetmek kaydıyla Batı'nın bir payandası, bir parçası, bir benzeri olmak ve yönlendirmelerine açık olmak... Ne derse onu yapacaksın. 'İşte şurayla ticaret yapabilirsin, şunu üretemezsin, bunu sen yapamazsın, şuraya asker gönderirsin, buraya gönderemezsin.' Yani bir yol tamamen bu. Bu özgürlük müdür? Bu bağımsızlık mıdır? Gençler... Bu özgürlük de değildir bağımsızlık da değildir. Özgürlük demek, bağımsızlık demek, 85 milyon nüfusunuz varsa, dünyanın böyle kritik bir konumu size aitse, bu topraklara tutunmayı gerektiriyorsa, özgürlük demek, bağımsızlık demek ancak önümüzdeki ikinci yolla mümkün olur. Bu ikinci yol nedir? Kendi kimliğimizi, kendi inancımızı, kendi kültürümüzü kuşanarak kendi kararlarımızı vereceğimiz bir geleceği inşa etmek."
Türkiye'de bir dönem inançlı insanlara "gerici, yobaz" denildiğine dikkati çeken Bilal Erdoğan, namaz kılan, camiye giden, Kur'an okuyan insanların bilim, teknolojiden ve fenden haberi olmayan gerici olduğunun dile getirildiğini ancak şimdi bunun böyle olmadığının anlaşıldığını ifade etti.
Erdoğan, artık Türkiye'de bunların konuşulamadığını belirterek, şunları aktardı:
"Dindar, muhafazakar, camiye girip çıkan, Kur'an okuyan insanların, Türkiye'nin teknolojik gelişimine ne denli katkılar sağladığı herkes tarafından görüldü. Bu ne demektir arkadaşlar? Gelin hep birlikte geleceğimizi gençler, kendi kimliğimizle inşa edelim. Hem kendi inancımızı, kültürümüzü daha sağlam, sıkı sıkı tutalım, koruyalım hem de dünyanın 21. yüzyılına damgasını vuracak işleri milletçe yapalım. Bakın şu 20 yılda nerelerden nerelere gelebildik. Neleri yapabilir hale geldik. Uluslararası ilişkilerde, ticarette, siyasi ağırlık olarak Türkiye dünyada nasıl bir yere geldi? Şimdi biz bundan sonra 20 yılda, 40 yılda neleri yapabileceğimizi daha iyi görebiliyoruz. Gençler inanın gerçekten 'daha bir şey görmediniz' derler ya, daha bir şey görmedik. Türkiye olarak. 21. yüzyılda gerçekten damgamızı vuracağız arkadaşlar. Ama üstümüze düşeni yapacağız, çalışacağız."
TÜGVA'nın gençlerin geleceğine dair yapmak istedikleri işleri yapabilmelerini sağlamak için var olduğunun altını çizen Erdoğan, vakıfta tüm projelerin destek bulduğunu, bilimde, teknolojide ilerlemek, icatlar çıkarmak için icathanelerin kurulduğunu, spor, kültür ve sanatta da birçok imkana sahip olduklarını ve bunları gençlerin hizmetine sunduklarını anlattı.
"Ben Türkiye'nin kendi kimliğini ihya ederek, kendi kültürünü yaşayarak, kendi inancını kuşanarak da güçlü bir ülke olabileceğine inanıyorum" diyen Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
"O zaman bunu hayatımızın her alanına yaymamız lazım. Starbucks'a gittiğin zaman Türk kahvesi söyleyeceksin mesela. Ben sana Starbucks'a gitme, latte içme demiyorum ki. Ama Türk kahvesine burun büküyorsan, onu geçmişin bir şeyi olarak görüyorsan olmaz. Gıdadan örnek vermeyi çok seviyorum; hamburgeri yiyeceksin ama benim Bafra pidemi ihmal etmeyeceksin."