https://anlatilaninotesi.com.tr/20220225/ukraynali-neo-naziler-kimler-ve-nasil-bu-kadar-guclendiler-1054241362.html
Ukraynalı neo-Naziler: Kimler ve nasıl bu kadar güçlendiler?
Ukraynalı neo-Naziler: Kimler ve nasıl bu kadar güçlendiler?
Sputnik Türkiye
Son 8 yılda Ukrayna bombardımanı altında Lugansk ve Donetsk’te 2 bin 600 sivil öldürüldü. Bu tablo da, eşzamanlı olarak Ukrayna’da hızla tırmanan neo-Nazizm de... 25.02.2022, Sputnik Türkiye
2022-02-25T15:53+0300
2022-02-25T15:53+0300
2022-02-25T15:53+0300
ukrayna krizi
ukrayna
neo-nazi
sağ sektör
azov taburu
rusya
vladimir putin
mariya zaharova
pyotr poroşenko
donetsk halk cumhuriyeti
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e6/02/19/1054240767_0:10:1317:751_1920x0_80_0_0_85c1be0b4cb36627e027887f811a1d1f.jpg
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Donbass’a operasyon başlatan açıklamasında işaret ettiği Ukrayna’da hızla tırmanan neo-Nazizmin geldiği noktayı anlamak için 8 yıl öncesine gitmek gerekiyor. Putin’in NATO ülkelerinin ‘kendi amaçlarına ulaşmak için var gücüyle’ destek verdiğine işaret ettiği Neo-Nazizm için 2014 yılında yaşanan Maydan olayları önemli bir milat oldu. Söz konusu gruplar, Donbass bölgesinde çatışmalara en başından beri 'gönüllü gruplar' olarak katılıyor. Aynı zamanda başta Azak Taburu ve Sağ Sektör olmak üzere ülkenin önde gelen neo-Nazileri, eski Ukrayna İçişleri Bakanı Arsen Avakov döneminden bu yana kolluk güçlerine bağlı durumdalar.Ukrayna bombardımanı altında 8 yılda 2 bin 600 sivil öldürüldüÜstelik neo-Nazizm bölgedeki tek göz ardı edilen olgu değil. Yok sayılan bir diğer gerçek ise, Rusya’nın tanıdığı Lugansk ve Donetsk halk cumhuriyetlerinde öldürülen yüzlerce sivil. Zira Rusya Soruşturma Komitesi, 8 yılda 2 bin 600 sivilin Ukrayna bombardımanı altında öldürüldüğüne işaret ediyor.Rusya Soruşturma Komitesi’nin açıklamasında, “Ukrayna yönetimi ve askeri oluşumlarının temsilcileri, uluslararası anlaşmaları göz ardı ederek Luhansk ve Donetsk halk cumhuriyetlerindeki yerleşimlere aralıksız saldırarak sivilleri öldürmeye devam ediyor. Bunun sonucunda, yaklaşık 8 yılda 2 bin 600’den fazla sivil hayatını kaybetti, 5 bin 500 kişi daha yaralandı” ifadesine yer verildi.Batılı medyanın yer vermediği bu tablo, Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova’nın Ukrayna'nın doğusundaki Donbass'a başlatılan operasyonla ilgili olarak sarf ettiği “Bu bir savaşın başlangıcı değil, bu aslında savaşın bitişi” sözlerinin arka planı niteliğinde.Batı neden görmezden geliyor?Sivil ölümleri ve rejime entegre hale gelen neo-Nazizmin Batı tarafından ne denli uzun süredir görmezden gelindiğini aktarmak adına, 2019 yılının yaz aylarında Ukrayna'nın başkenti Kiev'de 'White Pride' (Beyaz Onur Festivali) adıyla düzenlenen ve Nazi sembollerinin gururla sergilendiği festivale gitmek gerekir.'Gençlik Alevi' ismiyle bilinen söz konusu festival kapsamında dövüş sporları, atıcılık ve binicilik gibi ‘Ukrayna gelenekleri’ olduğu iddia edilen bir takım faaliyetler gerçekleştirilmişti. Söz konusu etkinliğin kısa süre içerisinde silinmiş olan internet sitesine bakıldığında, etkinliğin tanıtım videolarından birinde ellerinde meşaleler olan bir grup erkek, ‘haklı öfkemizin tutuşan alevi şafak sökene dek yanacak’ sözlerini içeren bir marş söylerken görülüyordu.Neo-Nazi etkinliğinden: ‘Bu haçlı seferi, Yahudilerin yönetimindeki ırklara karşı sürdürülecek’Sosyal medya üzerinden paylaşılan bir etkinlik videosunda, festival alanındaki dev ekranda ‘zafer’ ve ‘onur’ gibi kelimelerin Almanca, ‘beyazların gücü’ tabirinin İngilizce karşılıklarının yer aldığı görülüyordu:Söz konusu etkinlik, Ukrayna’nın doğusundaki çatışmalar sırasında kötü nam salmış gönüllü bir alay olan Azov Taburu tarafından organize edildi. Üstelik Azov Taburu, Ukrayna Ulusal Muhafızları arasında da yer alıyor. Söz konusu taburun logosunda ise, İkinci Dünya Savaşı yıllarında İkinci SS Panzer Bölüğü’nün de kullanmakta olduğu eski germen alfabesinin ‘Wolfsangel’ harfi yer alıyordu.Taburun lideri Andriy Biletsky, daha önce yaptığı bir açıklamada, "Şu kritik anda ulusumuzun tarihi görevi dünyanın beyaz ırklarına hayatta kalmalarını sağlayacak son bir haçlı seferinde önderlik etmektir. Bu haçlı seferi, Yahudilerin yönetimindeki aşağı ırklara karşı sürdürülecektir" demişti.Polonyalı ve Yahudilerin ölümünden sorumlu Bandera’nın doğum tarihi Ukrayna’da resmi tatilTüm bu yaşananlar, akıllara Ukrayna hükümetinin açıkça Nazi olduklarını gözler önüne seren bu gruplar karşısında bugüne dek neden harekete geçmediğini düşündürebilir.Ancak Ukrayna’nın eski Devlet Başkanı Pyotr Poroşenko, bu koltuğa aşırı milliyetçi kitlelerin desteği ile gelmiş ve bundan ötürü de başkanlık süresince kendileriyle ters düşmemişti. Hatta daha da ileri giderek, Poroşenko’nun İkinci Dünya Savaşı yıllarında Ukraynalı Nazilere öncülük eden ve Nazilerle işbirliği yaparak onlarca Polonyalı ve Yahudi’nin ölümünden sorumlu olan Stepan Bandera’nın öğretisini benimsediği dahi söylenebilir.Bandera’nın doğum tarihi olan 1 Ocak, bu yıl itibariyle Ukrayna’da resmi tatil ilan edildi. 2015 yılından itibaren ise Ukraynalı neo-Naziler, Kiev şehrinin merkezinde ellerinde meşalelerle yaptıkları yürüyüşlerle bu günü kutluyorlar.Ukrayna hükümeti C14’e de destek sağladıUkrayna yargısı ise hem ülkenin vatandaşlarını hem de yerli medyayı karşısına alarak, söz konusu grubun safını tutmaya devam ediyor. Öyle ki geçtiğimiz günlerde ismini beyaz üstünlükçü David Lane’in kötü şöhretli 14 kelimelik radikal sloganından alan Ukraynalı aşırı sağcı C14 topluluğundan ‘neo-Nazi’ olarak söz eden Hromadske TV isimli yayın organı, mahkeme tarafından adli para cezasına çarptırıldı.Ukrayna hükümeti ise, gençlik yaz kamplarında milliyetçi-vatansever eğitim programları hazırlamaları için C14'e maddi destek sağladı. Tüm bunlar, Ukrayna’nın ilk Yahudi kökenli başbakanı Vladimir Groysman’ın döneminde yaşandı.Ukrayna’nın ‘ciddi’ aşırı sağcı sorunsalıBatı medyası ise, söz konusu neo-Nazi gruplarının Maydan olayları ve Doğu Ukrayna’daki iç savaşta oynadığı rolü tamamıyla görmezden geliyor. Üstelik bu duruma tepki gösteren Michael Colborne gibi gazetecilerin de sesini bastırıyor. Daha önceleri Azov’un askere alım için karma dövüş sanatları şartı aradığına ve Kiev’de düzenlenen Nazi festivallerine katıldığına dikkat çeken Colborne, bir Yahudi gazetesi olan Forward’da şunları yazmıştı:
ukrayna
rusya
donetsk halk cumhuriyeti
lugansk halk cumhuriyeti
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2022
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e6/02/19/1054240767_55:0:1282:920_1920x0_80_0_0_e0380e8a7828a031e0cb5747986bcd48.jpgSputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
azov taburu nedir, ukraynada nazi var mı, nazi ukrayna, rusya neden ukraynaya girdi
azov taburu nedir, ukraynada nazi var mı, nazi ukrayna, rusya neden ukraynaya girdi
Ukraynalı neo-Naziler: Kimler ve nasıl bu kadar güçlendiler?
Son 8 yılda Ukrayna bombardımanı altında Lugansk ve Donetsk’te 2 bin 600 sivil öldürüldü. Bu tablo da, eşzamanlı olarak Ukrayna’da hızla tırmanan neo-Nazizm de Batı ülkeleri ve medyası tarafından göz ardı edildi. Donbass operasyonunun bitirmeyi hedeflediği sürecin detayları Sputnik’in derlemesinde.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in
Donbass’a operasyon başlatan açıklamasında işaret ettiği
Ukrayna’da hızla tırmanan
neo-Nazizmin geldiği noktayı anlamak için
8 yıl öncesine gitmek gerekiyor. Putin’in NATO ülkelerinin
‘kendi amaçlarına ulaşmak için var gücüyle’ destek verdiğine işaret ettiği Neo-Nazizm için 2014 yılında yaşanan
Maydan olayları önemli bir milat oldu. Söz konusu gruplar, Donbass bölgesinde çatışmalara en başından beri
'gönüllü gruplar' olarak katılıyor. Aynı zamanda başta
Azak Taburu ve Sağ Sektör olmak üzere ülkenin önde gelen neo-Nazileri, eski Ukrayna İçişleri Bakanı Arsen Avakov döneminden bu yana kolluk güçlerine bağlı durumdalar.
Ukrayna bombardımanı altında 8 yılda 2 bin 600 sivil öldürüldü
Üstelik neo-Nazizm bölgedeki tek göz ardı edilen olgu değil. Yok sayılan bir diğer gerçek ise, Rusya’nın tanıdığı
Lugansk ve Donetsk halk cumhuriyetlerinde öldürülen yüzlerce
sivil. Zira Rusya Soruşturma Komitesi, 8 yılda
2 bin 600 sivilin
Ukrayna bombardımanı altında öldürüldüğüne işaret ediyor.
Rusya Soruşturma Komitesi’nin açıklamasında, “Ukrayna yönetimi ve askeri oluşumlarının temsilcileri, uluslararası anlaşmaları göz ardı ederek Luhansk ve Donetsk halk cumhuriyetlerindeki yerleşimlere aralıksız saldırarak sivilleri öldürmeye devam ediyor. Bunun sonucunda, yaklaşık 8 yılda 2 bin 600’den fazla sivil hayatını kaybetti, 5 bin 500 kişi daha yaralandı” ifadesine yer verildi.
Batılı medyanın yer vermediği bu tablo, Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü
Mariya Zaharova’nın Ukrayna'nın doğusundaki Donbass'a
başlatılan operasyonla ilgili olarak sarf ettiği
“Bu bir savaşın başlangıcı değil, bu aslında savaşın bitişi” sözlerinin arka planı niteliğinde.
Batı neden görmezden geliyor?
Sivil ölümleri ve rejime entegre hale gelen neo-Nazizmin Batı tarafından ne denli uzun süredir görmezden gelindiğini aktarmak adına, 2019 yılının yaz aylarında Ukrayna'nın başkenti Kiev'de 'White Pride' (Beyaz Onur Festivali) adıyla düzenlenen ve Nazi sembollerinin gururla sergilendiği festivale gitmek gerekir.
'Gençlik Alevi' ismiyle bilinen söz konusu festival kapsamında dövüş sporları, atıcılık ve binicilik gibi ‘Ukrayna gelenekleri’ olduğu iddia edilen bir takım faaliyetler gerçekleştirilmişti. Söz konusu etkinliğin kısa süre içerisinde silinmiş olan internet sitesine bakıldığında, etkinliğin tanıtım videolarından birinde ellerinde meşaleler olan bir grup erkek, ‘haklı öfkemizin tutuşan alevi şafak sökene dek yanacak’ sözlerini içeren bir marş söylerken görülüyordu.
Neo-Nazi etkinliğinden: ‘Bu haçlı seferi, Yahudilerin yönetimindeki ırklara karşı sürdürülecek’
Sosyal medya üzerinden paylaşılan bir etkinlik videosunda, festival alanındaki dev ekranda ‘zafer’ ve ‘onur’ gibi kelimelerin Almanca, ‘beyazların gücü’ tabirinin İngilizce karşılıklarının yer aldığı görülüyordu:
Söz konusu etkinlik, Ukrayna’nın doğusundaki çatışmalar sırasında kötü nam salmış gönüllü bir alay olan Azov Taburu tarafından organize edildi. Üstelik Azov Taburu, Ukrayna Ulusal Muhafızları arasında da yer alıyor. Söz konusu taburun logosunda ise, İkinci Dünya Savaşı yıllarında İkinci SS Panzer Bölüğü’nün de kullanmakta olduğu eski germen alfabesinin ‘Wolfsangel’ harfi yer alıyordu.
Taburun lideri Andriy Biletsky, daha önce yaptığı bir açıklamada, "Şu kritik anda ulusumuzun tarihi görevi dünyanın beyaz ırklarına hayatta kalmalarını sağlayacak son bir haçlı seferinde önderlik etmektir. Bu haçlı seferi, Yahudilerin yönetimindeki aşağı ırklara karşı sürdürülecektir" demişti.
Polonyalı ve Yahudilerin ölümünden sorumlu Bandera’nın doğum tarihi Ukrayna’da resmi tatil
Tüm bu yaşananlar, akıllara Ukrayna hükümetinin açıkça Nazi olduklarını gözler önüne seren bu gruplar karşısında bugüne dek neden harekete geçmediğini düşündürebilir.
Ancak Ukrayna’nın eski Devlet Başkanı Pyotr Poroşenko, bu koltuğa aşırı milliyetçi kitlelerin desteği ile gelmiş ve bundan ötürü de başkanlık süresince kendileriyle ters düşmemişti. Hatta daha da ileri giderek, Poroşenko’nun İkinci Dünya Savaşı yıllarında Ukraynalı Nazilere öncülük eden ve Nazilerle işbirliği yaparak onlarca Polonyalı ve Yahudi’nin ölümünden sorumlu olan Stepan Bandera’nın öğretisini benimsediği dahi söylenebilir.
Bandera’nın doğum tarihi olan 1 Ocak, bu yıl itibariyle Ukrayna’da resmi tatil ilan edildi. 2015 yılından itibaren ise Ukraynalı neo-Naziler, Kiev şehrinin merkezinde ellerinde meşalelerle yaptıkları yürüyüşlerle bu günü kutluyorlar.
Ukrayna hükümeti C14’e de destek sağladı
Ukrayna yargısı ise hem ülkenin vatandaşlarını hem de yerli medyayı karşısına alarak, söz konusu grubun safını tutmaya devam ediyor. Öyle ki geçtiğimiz günlerde ismini beyaz üstünlükçü David Lane’in kötü şöhretli 14 kelimelik radikal sloganından alan Ukraynalı aşırı sağcı C14 topluluğundan ‘neo-Nazi’ olarak söz eden Hromadske TV isimli yayın organı, mahkeme tarafından adli para cezasına çarptırıldı.
Ukrayna hükümeti ise, gençlik yaz kamplarında milliyetçi-vatansever eğitim programları hazırlamaları için C14'e maddi destek sağladı. Tüm bunlar, Ukrayna’nın ilk Yahudi kökenli başbakanı Vladimir Groysman’ın döneminde yaşandı.
Ukrayna’nın ‘ciddi’ aşırı sağcı sorunsalı
Batı medyası ise, söz konusu neo-Nazi gruplarının Maydan olayları ve Doğu Ukrayna’daki iç savaşta oynadığı rolü tamamıyla görmezden geliyor. Üstelik bu duruma tepki gösteren Michael Colborne gibi gazetecilerin de sesini bastırıyor. Daha önceleri Azov’un askere alım için karma dövüş sanatları şartı aradığına ve Kiev’de düzenlenen Nazi festivallerine katıldığına dikkat çeken Colborne, bir Yahudi gazetesi olan Forward’da şunları yazmıştı:
“Ukrayna’nın ciddi bir aşırı sağcı sorunu var, bu durum bir Kremlin propagandasından ibaret değil. Üstelik bunu konuşmak için geç bile kaldık.”