https://anlatilaninotesi.com.tr/20220211/vakif-universitelerindeki-akademisyenler-biz-de-esit-ise-esit-ucret-hak-etmiyor-muyuz-1053761829.html
Vakıf Üniversiteleri’ndeki akademisyenler: Biz de ‘eşit işe eşit ücret’ hak etmiyor muyuz?
Vakıf Üniversiteleri’ndeki akademisyenler: Biz de ‘eşit işe eşit ücret’ hak etmiyor muyuz?
Sputnik Türkiye
Vakıf Üniversiteleri Dayanışma Meclisi (VÜDAM), vakıflara ait üniversitelerde yaşanan hak ihlallerine, çalışma koşulları ile artan iş yüküne ve akademik... 11.02.2022, Sputnik Türkiye
2022-02-11T21:40+0300
2022-02-11T21:40+0300
2022-02-11T21:47+0300
akşam postasi
vakıf
erciyes üniversitesi
üniversite
vakıf üniversiteleri
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e6/02/0b/1053760971_0:160:3073:1888_1920x0_80_0_0_0ec5a9ca9f123cd2c9eeaa398c68c17b.jpg
Vakıf Üniversiteleri’ndeki akademisyenler: Biz de ‘eşit işe eşit ücret’ hak etmiyor muyuz?
Sputnik Türkiye
Vakıf Üniversiteleri’ndeki akademisyenler: Biz de ‘eşit işe eşit ücret’ hak etmiyor muyuz?
Bir akademisyen Radyo Sputnik’te Atilla Güner’le Akşam Postası’na sorunları ve yaşananları aktardı.Adını vermeden konuşan o akademisyenin açıklamalarından satırbaşları:“Vakıf üniversitelerinde iş sözleşmeleriyle senelik görevlendiriliyorduk aslında bizi araştırma görevlisi ya da akademisyen olarak YÖK atıyor ancak YÖK atamasına rağmen ücretlerimiz tamamen serbest piyasa koşullarında üniversite işverenleri tarafından belirleniyordu 2020’ye kadar. Sonrasında 2020 Nisan ayında YÖK bir kanun çıkarttı ve devlet üniversitelerinde alınan maaştan daha azı verilemez şeklinde bir kanundu. Bizler bu kanunun uygulanacağını düşünerek heyecanlanmıştık ancak vakıf üniversiteleri, biz senede bir defa zam yapıyoruz, maddi hesaplarımız buna göre Eylül ayındaki ilk sözleşme dönemine kadar yasaya uymayalım dediler kaba tabirle. Nisan ayında çıkan yasadan ötürü kimsenin maaşı devlet üniversitesindeki seviyeye getirilmedi. 5 aylık hak mahrumiyetimiz oluyor. Eylül ayı geldiğinde zam değil iyileştirme olarak belirli bir miktarda sonbaharda bazı üniversiteler zam yapmaya başladı ancak devlet üniversitesi seviyesine getirmediler. Devlet üniversitesi statüsü de değil ama eski maaşımız gibi de değil çünkü eski maaşlar belirli üniversitelerde asgari ücretle araştırma görevlisi çalıştırıyordu mesela. Tek başına yaşayamayacağı gelirle çalışan öğretim görevlileri ve araştırma görevlileri vardı.'Alım gücü çok düştü'Pandemi döneminde bir araya gelmeye başladık çünkü belli arkadaşlarımız hukuka başvurdular ve vakıf üniversitelerine eşitleme yapmadıkları için haklarını talep eden davalar açtılar ve kazandılar. Olay sonrasında Danıştay kararına gitti. Danıştay kararı kesinlikle yasa çıktığı andan itibaren eşitlemeyle ilgili YÖK’ün herhangi bir erteleme yapma yetkisinin de olmayacağına, bu eşitlemenin kanunla birlikte yapılmasına dair karar çıkarttı. YÖK, Danıştay kararını üniversitelere resmi olarak bildirdi ancak maalesef devlet üniversitelerine eşitleme gerçekleşmedi. Dayanışma Meclisi olarak bir araya geliyoruz ve en önemli talebimiz ücretlerin eşitlenmesi. Vakıf üniversitelerinin kar amacı gütmeyeceği söyleniyor yani özel okul, özel kolej statüsünde değiller bu sebeple adları vakıf üniversitesi. Devlet üniversitesi ile vakıf üniversitesinde çalışan araştırma görevlisinin aynı ücreti alması vakıf üniversitelerinin çoğunda hala sağlanmış durumda değil. Alım gücü düştükçe vakıf üniversitesi akademisyeni eşitlemeyi daha çok talep etmeye, daha çok ihtiyaç duymaya başladı ekonomik kriz sebebiyle.'YÖK devreye girmeli'İki sene boyunca bir kanunu uygulamak, hukuka aykırı davranmakta ısrara eden bu kadar çok kurumun YÖK tarafından hiçbir uyarı almaması söz konusu. Bizim umutlu olma sebebimiz bazı arkadaşlarımız gidip görüşmeler ve aldıkları cevap.. “YÖK bize herhangi bir uyarı vermediği için durup dururken eşitleme yapmayacağız” demişler. Dolayısıyla yasa ihlaliyle ilgili YÖK’ün ve yönetim kademelerinin bir uyarıda bulunması gerekiyor. Karara uymadıkları için uyarıda bulunulması gerekiyor.”
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2022
Atilla Güner
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/101348/18/1013481829_29:0:1053:1024_100x100_80_0_0_9167a3f17d191f4937047941d39e7e6e.jpg
Atilla Güner
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/101348/18/1013481829_29:0:1053:1024_100x100_80_0_0_9167a3f17d191f4937047941d39e7e6e.jpg
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e6/02/0b/1053760971_170:0:2901:2048_1920x0_80_0_0_d4fa86ad6fedaf7f97bf9e933b3dc22a.jpgSputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
Atilla Güner
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/101348/18/1013481829_29:0:1053:1024_100x100_80_0_0_9167a3f17d191f4937047941d39e7e6e.jpg
vakıf, erciyes üniversitesi, üniversite, vakıf üniversiteleri, аудио
vakıf, erciyes üniversitesi, üniversite, vakıf üniversiteleri, аудио
Vakıf Üniversiteleri’ndeki akademisyenler: Biz de ‘eşit işe eşit ücret’ hak etmiyor muyuz?
21:40 11.02.2022 (güncellendi: 21:47 11.02.2022) Vakıf Üniversiteleri Dayanışma Meclisi (VÜDAM), vakıflara ait üniversitelerde yaşanan hak ihlallerine, çalışma koşulları ile artan iş yüküne ve akademik özgürlüğü sınırlayan baskılara karşı “Eşit işe eşit ücret” başlığıyla dayanışma kampanyası başlattı.
Bir akademisyen Radyo Sputnik’te Atilla Güner’le Akşam Postası’na sorunları ve yaşananları aktardı.
Adını vermeden konuşan o akademisyenin açıklamalarından satırbaşları:
“Vakıf üniversitelerinde iş sözleşmeleriyle senelik görevlendiriliyorduk aslında bizi araştırma görevlisi ya da akademisyen olarak YÖK atıyor ancak YÖK atamasına rağmen ücretlerimiz tamamen serbest piyasa koşullarında üniversite işverenleri tarafından belirleniyordu 2020’ye kadar. Sonrasında 2020 Nisan ayında YÖK bir kanun çıkarttı ve devlet üniversitelerinde alınan maaştan daha azı verilemez şeklinde bir kanundu. Bizler bu kanunun uygulanacağını düşünerek heyecanlanmıştık ancak vakıf üniversiteleri, biz senede bir defa zam yapıyoruz, maddi hesaplarımız buna göre Eylül ayındaki ilk sözleşme dönemine kadar yasaya uymayalım dediler kaba tabirle. Nisan ayında çıkan yasadan ötürü kimsenin maaşı devlet üniversitesindeki seviyeye getirilmedi. 5 aylık hak mahrumiyetimiz oluyor. Eylül ayı geldiğinde zam değil iyileştirme olarak belirli bir miktarda sonbaharda bazı üniversiteler zam yapmaya başladı ancak devlet üniversitesi seviyesine getirmediler. Devlet üniversitesi statüsü de değil ama eski maaşımız gibi de değil çünkü eski maaşlar belirli üniversitelerde asgari ücretle araştırma görevlisi çalıştırıyordu mesela. Tek başına yaşayamayacağı gelirle çalışan öğretim görevlileri ve araştırma görevlileri vardı.
Pandemi döneminde bir araya gelmeye başladık çünkü belli arkadaşlarımız hukuka başvurdular ve vakıf üniversitelerine eşitleme yapmadıkları için haklarını talep eden davalar açtılar ve kazandılar. Olay sonrasında Danıştay kararına gitti. Danıştay kararı kesinlikle yasa çıktığı andan itibaren eşitlemeyle ilgili YÖK’ün herhangi bir erteleme yapma yetkisinin de olmayacağına, bu eşitlemenin kanunla birlikte yapılmasına dair karar çıkarttı. YÖK, Danıştay kararını üniversitelere resmi olarak bildirdi ancak maalesef devlet üniversitelerine eşitleme gerçekleşmedi. Dayanışma Meclisi olarak bir araya geliyoruz ve en önemli talebimiz ücretlerin eşitlenmesi. Vakıf üniversitelerinin kar amacı gütmeyeceği söyleniyor yani özel okul, özel kolej statüsünde değiller bu sebeple adları vakıf üniversitesi. Devlet üniversitesi ile vakıf üniversitesinde çalışan araştırma görevlisinin aynı ücreti alması vakıf üniversitelerinin çoğunda hala sağlanmış durumda değil. Alım gücü düştükçe vakıf üniversitesi akademisyeni eşitlemeyi daha çok talep etmeye, daha çok ihtiyaç duymaya başladı ekonomik kriz sebebiyle.
İki sene boyunca bir kanunu uygulamak, hukuka aykırı davranmakta ısrara eden bu kadar çok kurumun YÖK tarafından hiçbir uyarı almaması söz konusu. Bizim umutlu olma sebebimiz bazı arkadaşlarımız gidip görüşmeler ve aldıkları cevap.. “YÖK bize herhangi bir uyarı vermediği için durup dururken eşitleme yapmayacağız” demişler. Dolayısıyla yasa ihlaliyle ilgili YÖK’ün ve yönetim kademelerinin bir uyarıda bulunması gerekiyor. Karara uymadıkları için uyarıda bulunulması gerekiyor.”