Günümüzde kırmızı gül, kalp çikolata ve oyuncak ayı gibi hediyelerle kutlanan 14 Şubat Sevgililer Günü'nün geçmişi milattan önce 6. yüzyılda Antik Roma'da kutlanan bir festivale dayanıyor. Zaman içerisinde çeşitli evrelerden geçen ve farklı anlamlar yüklenen 14 Şubat'a dair değişmeyen simge ise sevgi ve aşk.
Dünya çapında her yıl 14 Şubat'ta kutlanan Sevgililer Günü'nün geçmişi, Roma mitolojisinde evlilik tanrıçası olarak bilinen Juno'yu anmak için düzenlenen Lupercalia isimli bir antik Roma festivaline dayanıyor.
13-15 Şubat tarihleri arasında kutlanan Lupercalia festivalinde ayrıca, Roma'nın ikiz kurucuları Romulus ve Remus'u henüz bebekken terk edildiklerinde emziren efsanevi yaratık Capitoline Wolf da anılırdı.
Milattan önce 6. yüzyıla dayandığı düşünülen Lupercalia festivali kapsamında cinsel gücün bir işareti olarak görülen köpeklerin ve erkek keçilerin kurban edilmesini de bünyesinde barındıran, cinsel imgelerin güçlü olduğu ayinlerle kutlanıyordu.
Luperci adıyla bilinen rahiplerin alınları hayvanların kurban edildiği bıçaktan alınan kanla meshedilir ve süte batırılmış bir yünle silinirdi. Luperciler daha sonra şehirde çıplak halde koşar, keçi derisinden kestikleri şeritlerden yapılma kırbaçlarla çevrelerindeki kadınları kırbaçlardı.
'Sezar'ın Hayatı' kitabının yazarı Yunan filozof Plutarch'ın anlatımına göre, "Birçok saygın kadın da kasıtlı olarak rahiplerin yollarına çıkar ve okuldaki çocuklar gibi vurulması için ellerini sunardı." Bu seremoninin hamile kadınların doğumlarını kolaylaştıracağına inanılırdı.
Lupercalia festivali kapsamında erkekler bir kavanoz içerisinden bir kadın ismi seçer ve kendilerine festivalde eşlik edecek kadınları bu şekilde belirlerdi. Kimi zaman bu birliktelik romantik bir ilişkinin de başlangıcı olurdu. Roma'nın Hıristiyanlığı kabul etmesinden sonra Papa Hilarius'un İmparator Anthemius'dan Milattan Sonra 467 yılında festivali yasaklamasını istemesinden sonra dahi bu gelenekler yüzyıllarca devam etti.
Papa Hilarius'dan sonra Papa Gelasius pagan ritüeli olarak görülen bu festivalin yerine 14 Şubat'ta kutlanacak Aziz Valentine Bayramı'nı getirmek istedi. Yaygın inanışa göre Aziz Valentine, Hıristiyan bir kadın ile bir Roma lejyonerinin nikahını kıydıktan sonra 14 Şubat 289'da başı kesilerek idam edilmişti.
Hıristiyanlık tarihinde Valentine isminde olup Roma İmparatoru 2. Cladius tarafından idam edildiği iddia edilen bir kişiye dair çok sayıda hikaye olsa da, söz konusu hikayeler arasında en ünlüsü 3. yüzyılda gizlice Hıristiyan çiftlerin nikahını kıyan ve zulüm görenlere yardım eden Valentine olarak biliniyor. İnanışa göre Valentine, bir mahkumun görme engelli kızının gözlerini iyileştirmiş, idam edilmesinden hemen önce ise kıza "Senin Valentine'ın" imzalı bir mektup vermişti.
Lupercalia festivaliyle ilişkilendirilen evlilik, aşk ve romantizm kavramları, Aziz Valentine bayramı ile uyumluluk göstererek zaman içerisinde dönüşüme uğradı. Ortaçağ Avrupası'nda kuşların eşlerini 14 Şubat'ta seçtiğine inanılırdı. İngiliz şair Geoffrey Chaucer, "Kuşların Parlamentosu" isimli kitabında Doğa tanrıçasının kuşları "Aziz Valentine" gününde çiftleştirdiğini söylemişti. 15. yüzyıla gelindiğinde ise Valentine günü, Avrupa'da o dönem moda olan saray aşkı ile ilişkilendirildi. 1400 yılında Fransa Kralı 4. Charles, veba salgınından dikkatleri dağıtmak için Aşk Divanı Nizamnamesi'ni yayınladı. Aşk Divanı, 14 Şubat'ta Paris'te düzenlenen bir akşam yemeğinde bir araya gelen davetliler arasındaki erkeklerin kendilerine ait bir aşk şarkısını seslendirmesini ve bu performansın kadınlardan oluşan bir heyet tarafından değerlendirilmesini kapsıyordu.
Bugünlerde Sevgililer Günü gelenekleri arasında yer alan çiçek, çikolata ve aşk mektupları gibi elementler 1600'lü yıllarda ortaya çıktı. Amerika'da evlilik kavramının odağı ekonomik odaklı bir birliktelikten romantik bir ilişki olmaya evrildiği 1800'lü yıllara gelindiğinde, Sevgililer Günü'nün popülaritesi arttı. Tarihçi Elizabeth White Nelson'a göre bu tarihlerde Sevgililer Günü için çiftler başta kaşık ve eldiven olmak üzere çeşitli hediyeleri sevgi belirtisi olarak birbirlerine veriyordu. Sevgililer Günü'nün simgesi haline gelen kalp işareti ise ilk kez 14. yüzyılda ortaya çıktı. Antik çağlardan bu yana sevginin ve duyguların kaynağı olarak görülen kalp, ilerleyen yıllarda ticaretin de dikkatini çekti. 1868 yılında İngiliz çikolata üreticisi Cadbury, ilk kez kalp şeklinde bir çikolata üretti. 2019 yılının sonlarından bu yana tüm dünyanın birinci gündem maddesi olan koronavirüs salgını dahi Sevgililer Günü alışverişini durdurmaya yetmedi. Statista'nın verilerine göre Amerika'da Sevgililer Günü harcamaları 2021'de 21.8 milyar doları buldu. Bu rakam, 2020'de 15.7 milyar dolardı.
Sevgililer Günü bugün her ne kadar dünya çapında kutlanan bir gün olarak görülse de, kimi ülkelerde ise yasaklanmış durumda. 2008 yılında Suudi Arabistan'daki İyiliği Emretme, Kötülükten Alıkoyma Komisyonu 14 Şubat'ta mağazaların kırmızı gül, oyuncak ayı, kalp şeklinde kolye gibi çeşitli romantik hediyelikleri satmanın haram olduğu yönünde bir fetva yayınladı. Fetva 2019 yılına dek dini polis tarafından kati bir şekilde uygulandı.
İran'da da Sevgililer Günü'nde mağaza ve restoranların romantik tatili teşvik etmesi de benzer şekilde yasak. Ahlaki bozulma, kürtaj, alkolizm ve dolandırıcılık ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle Sevgililer Günü'nü yasaklayan Malezya'da da bu tür yasaklar değişen derecelerde uygulanmaya devam ediyor.
2017 yılında Pakistan Yüksek Mahkemesi 14 Şubat'ın İslami öğretilere aykırı olduğu gerekçesiyle medya organlarında Sevgililer Günü'nün kutlanmasını teşvik edici öğelere yer verilemeyeceğine karar kıldı. 2016 yılında ise dönemin Cumhurbaşkanı Memnun Hüseyin, Sevgililer Günü'nün Pakistan kültürüyle hiçbir bağlantısının olmadığını ve bu günü kutlamaktan kaçınılması gerektiğini söyledi.
Hindistan'daki Hindu radikal gruplar, 'Batı'dan ithal edilen ve ahlaki açıdan yozlaşmış bir geleneği benimsedikleri' gerekçesiyle Sevgililer Günü'nde kadınlara ve çiftlere saldırdı.
2012'de Özbekistan'daki yetkililer, vatandaşları Sevgililer Günü'nü kutlamaktan kaçınmaya çağırırken, bunun yerine Cengiz Han'ın torunlarından Babür'ün 14 Şubat'a denk gelen doğum gününü kutlamaya teşvik etti.
![Lupercalia festivaliyle ilişkilendirilen evlilik, aşk ve romantizm kavramları, Aziz Valentine bayramı ile uyumluluk göstererek zaman içerisinde dönüşüme uğradı. Ortaçağ Avrupası'nda kuşların eşlerini 14 Şubat'ta seçtiğine inanılırdı. İngiliz şair Geoffrey Chaucer, "Kuşların Parlamentosu" isimli kitabında Doğa tanrıçasının kuşları "Aziz Valentine" gününde çiftleştirdiğini söylemişti. 15. yüzyıla gelindiğinde ise Valentine günü, Avrupa'da o dönem moda olan saray aşkı ile ilişkilendirildi. 1400 yılında Fransa Kralı 4. Charles, veba salgınından dikkatleri dağıtmak için Aşk Divanı Nizamnamesi'ni yayınladı. Aşk Divanı, 14 Şubat'ta Paris'te düzenlenen bir akşam yemeğinde bir araya gelen davetliler arasındaki erkeklerin kendilerine ait bir aşk şarkısını seslendirmesini ve bu performansın kadınlardan oluşan bir heyet tarafından değerlendirilmesini kapsıyordu. - Sputnik Türkiye](https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/103717/39/1037173991_0:0:4443:3358_600x0_80_0_1_c70eafd816641c9c8d1888f9aa509588.jpg "Lupercalia festivaliyle ilişkilendirilen evlilik, aşk ve romantizm kavramları, Aziz Valentine bayramı ile uyumluluk göstererek zaman içerisinde dönüşüme uğradı. Ortaçağ Avrupası'nda kuşların eşlerini 14 Şubat'ta seçtiğine inanılırdı. İngiliz şair Geoffrey Chaucer, "Kuşların Parlamentosu" isimli kitabında Doğa tanrıçasının kuşları "Aziz Valentine" gününde çiftleştirdiğini söylemişti. 15. yüzyıla gelindiğinde ise Valentine günü, Avrupa'da o dönem moda olan saray aşkı ile ilişkilendirildi. 1400 yılında Fransa Kralı 4. Charles, veba salgınından dikkatleri dağıtmak için Aşk Divanı Nizamnamesi'ni yayınladı. Aşk Divanı, 14 Şubat'ta Paris'te düzenlenen bir akşam yemeğinde bir araya gelen davetliler arasındaki erkeklerin kendilerine ait bir aşk şarkısını seslendirmesini ve bu performansın kadınlardan oluşan bir heyet tarafından değerlendirilmesini kapsıyordu.")
