CHP'li Öztrak: Anlaşılan Erdoğan, İmralı’yla mektup arkadaşlığını yeniden hızlandıracak
00:56 15.01.2022 (güncellendi: 00:58 15.01.2022)
© AACHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.
© AA
Abone ol
CHP Sözcüsü Öztrak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, “Edirne’deki, en büyük hesabı İmralı’dakine verecek” sözleriyle ilgili, "Anlaşılan Erdoğan, İmralı’yla mektup arkadaşlığını yeniden hızlandıracak. Herhalde bunun için küçük ortağın da rızası alınmıştır. Bahçeli, atmak için mitilini de hazırlamıştır" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, HDP'li Semra Güzel hakkındaki fezlekeye ilişkin, "Terör, terörist, Cumhuriyet Halk Partisi'nin kırmızı çizgisidir. Meclise geldiğinde gereğini yaparız." dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gençlerin hayallerini gerçekleştirmek için başka ülkelere gitmek istediğini iddia etti.
Evlatlarına umut veremeyen bir ülkenin, geleceğine de umutla bakamayacağını belirten Öztrak, "taşı sıksa suyunu çıkaracak" 5.7 milyon gencin anne ve babasının eline baktığını dile getirdi.
Türkiye'nin Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı içinde, Kolombiya’dan sonra ev genci oranının en yüksek olduğu ülke konumunda bulunduğunu aktaran Öztrak, şöyle devam etti:
"Ama Erdoğan’ın Adalet Bakanı çıkıyor 'Hukuk fakültesi tabelası asılması binayı hukuk fakültesi yapmaz' diye, tabela fakültelerini millete şikayet ediyor. Siz kimi, kime şikayet ediyorsunuz Sayın Bakan? Bu ülkeyi yıllardır, sizi o makama atayan Erdoğan yönetiyor. İçinde bilim olmayan fakülte binaları, içinde adalet olmayan adalet sarayları sizlerin eseri. Üniversiteye gelen gençlerin, barınma ihtiyacını karşılamayan sizsiniz. Yurt, eğitimin ayrılmaz bir parçasıdır. Gençlerimiz için yeterli yurt açmayan sizsiniz. Gençlerimizin yurt ve barınma ihtiyacını, taşeronlara havale eden sizsiniz.
Vakıflara, cemaatlere, paralel yapılara bu işi siz ihale ettiniz. Hükümet olarak bunlara bir de maddi destek verdiniz. Bu yurtları da doğru dürüst denetlemediniz. Gençlerimizi korumasız bıraktınız.
Yandaşlarınıza avroyla dolarla milletin milyarlarını aktardınız. Milyonlarca gencimizi yurtsuz bıraktınız. Sonuç, onlarca ocağa ateş düştü. Milletin vicdanı sızladı, sizin ki sızlamadı. En son, 19 yaşında bir tıp fakültesi öğrencisi Enes Kara, öğrenci evinde maruz kaldığı baskı nedeniyle, yaşama ümidini yitirdi, canına kıydı."
Yandaşlarınıza avroyla dolarla milletin milyarlarını aktardınız. Milyonlarca gencimizi yurtsuz bıraktınız. Sonuç, onlarca ocağa ateş düştü. Milletin vicdanı sızladı, sizin ki sızlamadı. En son, 19 yaşında bir tıp fakültesi öğrencisi Enes Kara, öğrenci evinde maruz kaldığı baskı nedeniyle, yaşama ümidini yitirdi, canına kıydı."
Enes Kara'ya Allah'tan rahmet dileyen Faiz Öztrak, bir sorunu çözmenin ön koşulunun ise önce sorunla yüzleşmek olduğuna değindi.
Türkiye'de öğrencilerin yurt ve barınma sorunu olduğunu savunan Öztrak, iktidar olmaları durumunda en geç iki yıl içinde yurt sorununu çözeceklerini söyledi.
Öztrak, CHP'li belediyelerin ve milletvekillerinin öğrencilere destek olmaya devam edeceğini kaydetti.
Türkiye'de kadın olmanın zorluğuna da değinen Öztrak, Dünya Ekonomik Forumu'nun Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu'na göre Türkiye'nin bu alanda 156 ülke arasında 133'ncü sırada olduğunu söyledi.
Türkiye'nin rakiplerinin Bahreyn, Papua Yeni Gine, Bhutan gibi ülkeler olduğunu belirten Öztrak, "Kadınların çilesi bununla da sınırlı değil. Sadece 2021’de ülkemizde 280 kadın cinayeti yaşandı. 2008’den bu yana, cinayete kurban giden kadın sayısı ise 3 bin 765." dedi.
Son yaşanan Avukat Dilara Yıldız ve Mersin'deki Raziye Oskay cinayetlerine değinen Öztrak, "Her yıl yüzlerce kadın sessiz çığlıklarla aramızdan ayrılırken, bu hükümet ülkemizi, kadına yönelik şiddeti önlemeyi taahhüdü içeren, İstanbul Sözleşmesi'nden çıkardı. O gün söylediğimizi bugün tekrarlıyoruz, bu ülkede cinayete kurban giden her kadının, şiddete tacize uğrayan her çocuğun, her gencin vebali, Erdoğan şahsım hükümetinin boynundadır" görüşünü savundu.
'Çok büyük bir gıda krizi kapımızda'
Türkiye'de ev geçindirmenin her zamankinden daha zor olduğunu dile getiren Faik Öztrak, ayda 200 kilovatsaat elektrik tüketen, dört kişilik bir ailenin elektrik faturasının, bir gecede 183 liradan 309 liraya çıktığını söyledi.
Esnafın da bu konuda isyanlarda olduğunu vurgulayan Öztrak, "Esnaf sattığı mala zam yapmaya utanıyor, hükümet ona bu faturaları göndermeye utanmıyor. Bu esnaf nasıl ayakta kalacak? Esnaf kepenk kapatırsa, bu ülkenin orta direği nasıl ayakta kalacak?" diye sordu.
Öztrak, şöyle devam etti:
"Bu arada, BOTAŞ Genel Müdürü de 'Kademeli tarifeyle 2,5 milyar metreküp, tasarruf hedefliyoruz' diyerek müjdeyi verdi. Müjdenin Türkçe meali, 'Artık daha az ısınıp, daha çok ödeyeceğiz.' Doğal gaza 'kademe kademe zam' yolda. 'Karadeniz'de doğal gaz bulduk, 2023’te bu topraklarda, hiç kimse artık doğal gaza para ödemeyecek' diyerek, millete gaz veren AK Parti trollerini hatırlıyoruz. Şimdi millete, kademe kademe doğal gaz zammı bindirecekler. Neye niyet, neye kısmet. Bu ülkede gıda güvenliği de tehlikede. Böyle giderse yiyecek ekmek bulamayacağız. Yine tanzim satış kuyruklarına girmek zorunda kalacağız. Geçtiğimiz yıl bu zamanlar, bir çuval ÜRE gübresi 93 liraydı. Şimdilerde bir çuval gübrenin fiyatı 650 lira civarında. ÜRE gübrenin fiyatı geçen yıla göre, yüzde 600 artmış. Yine geçen yıl bu zamanlar, çiftçinin 110 litrelik mazot deposu, 735 liraya doluyordu. Şimdi 1523 liraya doluyor. Çiftçinin mazot masrafı da yüzde 107 artmış. Çiftçi gübre atamıyor. Tarlasını sürmekte zorlanıyor. Geçtiğimiz gün söyledim. Çiftçi zaten kışa girerken taban gübresi atamadı. Ürün de kışa zayıf girdi. Bir de üstüne ÜRE atılamazsa, durum vahim. Çiftçilerimize derhal ilave destek verin. Tekrarlıyorum. Çiftçiye destek verilmezse, Çok büyük bir gıda krizi kapımızda."
Son bir yılda Türk Lirası'nın dolar karşısında yüzde 45 değer kaybettiğini belirten Öztrak, 52 yıl önce "yetkilerini müstakil kullanacağı" hükme bağlanan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının bugün tamamen iktidarın vesayeti altında olduğunu savundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Faiz sebep, enflasyon sonuç" dediğini hatırlatan Faik Öztrak, şöyle konuştu:
"Kerameti kendinden menkul bu safsatayla Merkez Bankasını yönetmeye başladı. Merkez Bankasının politika faizi, Erdoğan’ın elinde 'politikacı faizi' oldu. Enflasyon son 20 yılın zirvesine çıktı. Döviz köpürdükçe köpürdü. Vatandaşın faizi de hızla arttı. Sonuç, büyük bir fiyasko oldu. Erdoğan eylülden bu yana politikacı faizini beş puan indirdi. Aynı dönemde milletin faiz yükü hızla arttı. Ticari kredi faizleri yüzde 30’lara çıktı. Şu anda yüzde 46 ile ticari kredi veren bankalar bile var. Eylül ayında politikacı faizi yüzde 19’lardayken, 2 Eylül 2026 vadeli Hazine Tahvilinin faizi yüzde 17,67 idi. Ocak ayında politikacı faizi yüzde 14. Bu ay aynı kağıt için yapılan ihalede, faiz yüzde 26,34’e sıçradı.
Erdoğan politikacı faizini 5 puan düşürdü. Hazine’nin borçlanma faizi 9 puan arttı. Demek ki 'Faizler düşe' buyurmakla, faiz düşmüyormuş. Şimdi beş yıl boyunca ödenecek bu faiz yükü, milletin sırtında kaldı. Faiz düşmedi ama artan faizler Erdoğan’ı düşürecek. Dün Merkez Bankası açıkladı. 7 Ocak 2022 itibarıyla, bankanın döviz kasası 56,9 milyar dolar açık veriyor. Bu tüm zamanların en büyük kasa açığı. Kasaya fare düşse kafasını yaracak."
Ne 1994 krizinde ne 2001 krizinde ne de 2008-2009 krizinde Merkez Bankası kasasının böyle açık görmediğini savunan Öztrak, "Herhangi bir banka şubesinde kasa 100 lira açık verse, kaynağı bulunana kadar şubeden kimse evine gidemez. Ülkenin döviz kasası 57 milyar dolar açık vermiş, kimsenin umurunda değil" değerlendirmesinde bulundu.
"Erdoğan şahsım hükümeti, yandaş müteahhide dolarla avroyla verdiği garantileri, mevduat sahibine kur farkını ödeyebilmek için zenginlerin mevduatına vergi muafiyeti kurumlara da vergi istisnası getirmek için akaryakıta, elektriğe, doğal gaza zam üstüne zam yapıyor" görüşünü aktaran Faik Öztrak, şunları kaydetti:
"Kasa 70 sente muhtaç olunca, bu milletin onuru olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını, ay yıldızlı pasaportumuzu elin oğluna dolar cinsinden tarifeye bağlayıp satmaya başladılar. 'Getir 500 bin doları, al Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını.' Artık faizle, vadeyle, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını satıyorlar. Kasa 70 sente muhtaç olunca, sadece atadan deden kalan malları, bu ülkenin vatandaşlığını pazara sürmüyorlar. Yetmiyor ihracatı dillerinden düşürmeyenler, ihracatçının dövizine çöküyor. İhracatçı kazandığı her 100 doların 25 dolarını, Merkez Bankası’na devretmek zorunda. 1970’lerin, 1980’lerin zorunlu döviz devirleri de geri geldi. Kasa 70 sente muhtaç olunca, ülkemizin sadece fiziki değil, mali sınırlarını da tarumar ettiler. Son ödemeler dengesi rakamlarında gördük.
Erdoğan şahsım hükümeti ızrar halinde, geçmişte bu ekonomiyi batıran ne varsa geri getiriyor. Bu hükümet artık fakir, fukara milletin sırtında ağır bir yüktür. Milletimiz de durumun farkındadır. Sırtında bir yük, bir kambur haline gelen Erdoğan şahsım hükümetini üstünden silkeleyip atmak için gün saymaktadır. Öyle görünüyor ki, Erdoğan da bunun farkındadır. Bunu nereden mi biliyoruz? Erdoğan’ın İmralı’ya çiçek atmasından, İmralı’dan yeni bir siyasi himmet beklemesinden. Anlaşılan Erdoğan, İmralı’yla mektup arkadaşlığını yeniden hızlandıracak. Milletimiz bu siyasi bezirganların notunu vermiştir. Sandığın önüne gelmesini beklemektedir. Artık yolcudur Abbas, bağlasan durmaz."
'Terörist başlarından medet uman kim varsa Allah bin türlü belasını versin'
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, açıklamalarının ardından soruları yanıtladı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun FETÖ ile telefonla görüştüğünü iddia ettiğinin hatırlatılması üzerine Öztrak, şunları söyledi:
"Süleyman Soylu, bu ülkenin atanmış İçişleri Bakanı mı, yoksa atanmış dedikodu bakanı mı? Bir İçişleri Bakanı elindeki bilgiye ve belgeye dayanarak konuşur, işkembe-i kübradan sallamaz. Soylu dedikoduyu bıraksın. Yüreği yetiyorsa hain darbe girişiminden sonra kurulacağı ifade edilen Yurtta Sulh Konseyi'nde bulunanların listesini açıklasın. Yetmez Soylu, Fetullah Gülen'le kimlerin fotoğrafı varsa kimler onunla aynı menzile yürüdüyse aynı masaya oturduysa onların listesini bir açıklasın. Bu ülkede terörden, terörist başlarından medet uman kim varsa Allah bin türlü belasını versin."
Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın TBMM'de CHP, İYİ Parti ve HDP ile basın toplantısı yapmasını AK Partili Cahit Özkan'ın "ittifakın beden dili" olarak yorumladığı belirtilmesi üzerine Öztrak, "AK Parti Grup Başkanvekiline Allah akıl, fikir versin" dedi.
AK Parti'nin Kovid-19 salgınında "doktorların hakkı ödenmez" şeklinde slogan attığını öne süren Öztrak, doktorların hakkını vermeye sıra gelince hiçbir şey yapılmadığını, yasa teklifinin geri çektirildiğini savundu.
Doktorların tek ödülünün şiddete maruz kalmak olduğunu iddia eden Öztrak, her gün çok sayıda genç doktordan "geçinemiyoruz" diye mektup aldığını söyledi.
Faik Öztrak, Özkan'ın sorunların görüşüldüğü, doktor milletvekillerinin mesleki dayanışma içinde yaptığı toplantıdan düşmanlık ve kutuplaşma çıkarmaya çalıştığını ileri sürdü.
Özkan'ın sözlerinin, AK Parti kadrolarının hiçbir meseleyi çözemediğini, hiçbir derde derman olamayacağını açıkça ortaya koyduğunu söyleyen Öztrak, "Seçim sandığını getirsinler bu millet başka ihsan istemiyor" dedi.
HDP'li Semra Güzel hakkındaki fezleke
Öldürülen PKK'lı ile fotoğrafları basına yansıyan HDP Milletvekili Semra Güzel'in dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin fezlekeyle ilgili soruya yönelik ise Öztrak, "CHP'nin tutumunu defalarca anlattım. Terör, terörist, Cumhuriyet Halk Partisi'nin kırmızı çizgisidir. Fezleke Meclise geldiğinde gereğini yaparız. Şunu da sormak istiyorum, Fetullah Gülen'le kucak kucağa, diz dize fotoğraf çektirenlerin fezlekeleri ne zaman Meclise gelecektir? Gerçekten bunu merak ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Öztrak, AK Parti Amasya Milletvekili Mustafa Levent Karahocagil'in Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara'nın ölümüyle ilgili açıklamalarının sorulması üzerine, şu yanıtı verdi:
"Bu işin dinle, imanla, dış güçlerle ne ilgisi var? Hükümet görevini yapmamış, yeterli devlet yurdu yapmamış. Özel kesime taşere ettiği yurtları, öğrenci evlerini denetlememiş. Yardımı vermiş, milletin parasını vermiş oraya. Yurtlarda kalan gençleri koruyacak düzenleyici çerçeveyi de getirmemiş. Ondan sonra da her konuda olduğu gibi çıkmış 'dış güçler' diyor. Bırakın bu işleri, sarayın görevini savsakladığını, ihmal ettiğini artık kabul edin. İkide bir 'dış güçler' diyorsunuz, sonunda millet diyecek ki 'dış güçler bu ülkede bu kadar rahat cirit atıyorsa hükümet nerede?' Hükümet mensupları, sarayın kibirli adamı o sarayda niçin oturuyor?"
'Enflasyonla mücadele hesap, kitap işidir'
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin enflasyonla ilgili açıklamalarına ilişkin Öztrak, milletin pahalılık altında inlediğini, ciddiyetsizliğe ve söylenenlere güldüğünü savundu.
Faik Öztrak, şöyle devam etti:
"Nebati bakan 2023 haziranına randevu vermiş, Erdoğan da geçen sene ağustos ayında enflasyon kırılacak diye millete söz vermişti. Çok güzel bir laf var, 'Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.' Enflasyonla mücadele hesap, kitap işidir. Ciddiyet, güvenilir olmayı gerektirir. Milleti aldatmaya çalışmasınlar. Bir an evvel sandığı getirsinler, herkes boyunun ölçüsünü alsın."
"Gelecek günlerde Türkiye genelinde tüm il ve ilçelerin seçim kurullarının yenileceği haberleri kamuoyuna yansıdı. Bu bir erken seçim hazırlığı olabilir mi?" sorusuna Öztrak, "Biz, hemen seçim istiyoruz. Bu hükümetin bir gün fazla dahi iş başında oturmasının milletin sırtına çok ciddi yükler yüklediğini görüyoruz. Bu konuda onların atacağı her türlü adıma hazırlıklıyız. Ne yaparlarsa yapsınlar Millet İttifakı bu seçimi alacaktır" yanıtını verdi.