Altınbaşak, "133 tane kedi bakıyorum. Dışarıda yaklaşık 40 tane kedi bakıyorum. Çok zor, çok maliyetli, çok külfetli. Her yenisini aldığımda bu son diyorum, bir daha almayacağım diyorum fakat kapının önünde annesiz kalmış bir yavru gördüğüm zaman akıbetini bildiğim için çok yaşama şansları yok ana cadde üzerindeyim alıyorum" dedi.
Altınbaşak, "133 tane kedi bakıyorum. Dışarıda yaklaşık 40 tane kedi bakıyorum. Çok zor, çok maliyetli, çok külfetli. Her yenisini aldığımda bu son diyorum, bir daha almayacağım diyorum fakat kapının önünde annesiz kalmış bir yavru gördüğüm zaman akıbetini bildiğim için çok yaşama şansları yok ana cadde üzerindeyim alıyorum" dedi.
Altınbaşak şöyle devam etti: "Başlangıçta 20 tane ya da 30 tane civarındayken bunların isimleri vardı ancak sayı artmaya başlayınca takdir edersiniz ki, sadece oğlum kızıma döndük. Hem oğlumuz hem kızımız, hepsi bizim aşkımız.Yaklaşık 5 sene kadar önce evimizin balkonuna ufacık bir kedi geldi. Onu aldık; onunla başladı bu macera. Daha sonra, şirketimizin kapısının önünde iki üç tane yavru gördük ve onları aldık. Öyle öyle bu maceramız gelişti. Sonra dışarıdaki canlılara daha çok özen göstermeye başladık."
Altınbaşak şöyle devam etti: "Başlangıçta 20 tane ya da 30 tane civarındayken bunların isimleri vardı ancak sayı artmaya başlayınca takdir edersiniz ki, sadece oğlum kızıma döndük. Hem oğlumuz hem kızımız, hepsi bizim aşkımız.Yaklaşık 5 sene kadar önce evimizin balkonuna ufacık bir kedi geldi. Onu aldık; onunla başladı bu macera. Daha sonra, şirketimizin kapısının önünde iki üç tane yavru gördük ve onları aldık. Öyle öyle bu maceramız gelişti. Sonra dışarıdaki canlılara daha çok özen göstermeye başladık."
"Onlara acımaya başladık. Açlıklarını, üşümelerini, hastalıklarını gördük. Yavaş yavaş bu sayımız arttı. İçerideki canlarımızın hepsi veteriner kontrolünde. Özel iki klinikle çalışıyorum, bizlere sağ olsunlar çok yardımları dokunuyor. Yaklaşık iki üç haftada bir tırnakları kesiliyor, taramaları yapılıyor, aşıları yapılıyor, kısırlaştırmaları yapılıyor. Çeşitli zamanlarda hastalıklar yaşıyoruz."
"Onlara acımaya başladık. Açlıklarını, üşümelerini, hastalıklarını gördük. Yavaş yavaş bu sayımız arttı. İçerideki canlarımızın hepsi veteriner kontrolünde. Özel iki klinikle çalışıyorum, bizlere sağ olsunlar çok yardımları dokunuyor. Yaklaşık iki üç haftada bir tırnakları kesiliyor, taramaları yapılıyor, aşıları yapılıyor, kısırlaştırmaları yapılıyor. Çeşitli zamanlarda hastalıklar yaşıyoruz."
"Dışarıda hamile hayvanlar gördüğümüz zaman bunları içeri alıyoruz, içeride doğumunu gerçekleştiriyoruz. Yaklaşık 4 ay anneleriyle beraber bakıyoruz daha sonra anneleri kısırlaştırarak dışarı salıyoruz; yavrularımız içeride kalıyor. FIP'li bir hayvanımız var onun için uğraşıyoruz."
"Dışarıda hamile hayvanlar gördüğümüz zaman bunları içeri alıyoruz, içeride doğumunu gerçekleştiriyoruz. Yaklaşık 4 ay anneleriyle beraber bakıyoruz daha sonra anneleri kısırlaştırarak dışarı salıyoruz; yavrularımız içeride kalıyor. FIP'li bir hayvanımız var onun için uğraşıyoruz."
Mama ve veteriner masraflarının artık çok arttığını, karşılamakta çok zorladığını söyleyen Altınbaşak, "Ne yazık ki mama fiyatlarımız çok arttı. Yetkilerimizden eğer mümkünse mamadaki KDV oranının ve diğer vergilerin azaltılmasını rica ediyoruz. Ayrıca, veterinerlerdeki ücretler de ne yazık ki çok yüksek. Çalışmış olduğum iki kliniği tenzih ediyorum, onlar çok yardımcı oluyorlar" dedi.
Mama ve veteriner masraflarının artık çok arttığını, karşılamakta çok zorladığını söyleyen Altınbaşak, "Ne yazık ki mama fiyatlarımız çok arttı. Yetkilerimizden eğer mümkünse mamadaki KDV oranının ve diğer vergilerin azaltılmasını rica ediyoruz. Ayrıca, veterinerlerdeki ücretler de ne yazık ki çok yüksek. Çalışmış olduğum iki kliniği tenzih ediyorum, onlar çok yardımcı oluyorlar" dedi.