https://anlatilaninotesi.com.tr/20211215/viagra-alzheimer-tedavisinde-kullanilabilir-mi-1051797917.html
Viagra, Alzheimer tedavisinde kullanılabilir mi?
Viagra, Alzheimer tedavisinde kullanılabilir mi?
Sputnik Türkiye
Nörolog Prof. Dr. Topçuoğlu, Viagra’nın Alzheimer hastalığına etkisi üzerine yapılan araştırmalar konusunda “Viagra’yı Alzheimer hastalarında koruyucu ya da... 15.12.2021, Sputnik Türkiye
2021-12-15T15:54+0300
2021-12-15T15:54+0300
2021-12-15T15:54+0300
seyir hali
radyo
viagra
alzheimer
akdeniz
tedavi
yaşlılık
hastalık
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e5/0c/0f/1051797892_29:0:1273:700_1920x0_80_0_0_04e7e1515d876424e9d0f9024a36a8db.jpg
Viagra, Alzheimer tedavisinde kullanılabilir mi?
Sputnik Türkiye
Viagra, Alzheimer tedavisinde kullanılabilir mi?
Türkiye Alzheimer Derneği Ankara Şube Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Esen Saka Topçuoğlu, Alzheimer hastalığını ve son zamanlarda yapılmış bir araştırmanın cinsel performansı artırmada kullanılan Viagra’nın bu hastalık için ‘iyi gelebileceği’ sonucuna varmasını Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programında yorumladı.Prof. Dr. Topçuoğlu, Viagra’nın Alzheimer tedavisi için kullanılmaması gerektiğini “Viagra’yı Alzheimer hastalarında koruyucu ya da tedavi amaçlı kullanmayalım. Bu çalışma aslında biz Alzheimer hastalığını tedavi eden hekimleri çok heyecanlandıran bir haber olmadı. İlaç Viagra olunca haber biraz sansasyonel oluyor. Bu ajanla ilgili bilgilerimi ben de biraz geliştirmeye çalıştım çünkü ürolojinin kullandığı bir ajandır. Bu çalışmanın şöyle hoş bir tarafı var, son zamanlarda yeni ilaç geliştirme yanı sıra başka nedenlerle kullanım indikasyonu (uygulama) almış ajanların yeni bir indikasyon bulma çalışmaları çok arttı. Biz buna ‘repurposing’ (yeniden amaçlandırma) ilaç çalışmaları diyoruz. İlaçların yeni bir hastalık için araştırması olduğunda biraz hızlı reçetelerimize varabiliyorlar, bazı araştırma basamaklarını atlayabiliyorlar” diye ifade etti.‘Viagra için faz basamaklarının hiçbiri başlamış değil’Alzheimer’ın etkilediği kişi sayısı fazla olduğu için çok fazla araştırma gerçekleştiğini söyleyen Prof. Dr. Topçuoğlu, Viagra’nın bu konuda faz çalışmalarına başlanmadığını aktardı:“Alzheimer hastalığı bu kadar fazla kişiyi etkilediği için ilaç çalışmalarının çok fazla olduğu bir alan, yüzlerce ilaç araştırılıyor. Bunların ön çalışmalarıyla ilgili kimi zaman biz çok heyecanlanabiliyoruz ama Kovid-19 aşılarının bulunma sürecinde çok iyi öğrendik Faz 1, Faz 2, Faz 3 diye araştırma basamakları tamamlanmalı ki klinik kullanım için zararlı ve zararsız olduğunu gerçekleştirebilelim. Viagra için bu basamakların hiçbiri başlamış değil. Hasta verileri incelendiğinde bakıyorlar ki Viagra kullananlarda yüzde 69 gibi bir rakam söyleniyor. Bunun üzerine ‘İlacı Faz 1, Faz 2, Faz 3’lere taşıyalım mı’ diye bir düşünce var. İnşallah yararlı olur ama bu aşamalar bittikten sonra ancak bunları söyleyebileceğimiz bir ilaç.”‘Hastalığın nasıl ortaya çıktığını biliyoruz’Prof. Dr. Topçuoğlu, Alzheimer hastalığının nasıl ortaya çıktığını “Alzheimer hastalığı ile ilgili bilgilerimiz çok hızlı bir şekilde artıyor. Hastalığın nasıl oluştuğunu ve hangi patolojik süreçlerle ortaya çıktığını biliyoruz. Amiloid ve tau dediğimiz maddeler birikiyor. Onların başlattığı ve tetiklediği inflamasyon (yangı) dediğimiz süreçlerin de içine girdiği bir süreçtir. Sonrasında sinir hücrelerinin arasındaki bağlantının bozukluğunu görüyoruz” diye anlattı.‘Hastalıktan 20 yıl önce tanıyı koyabiliyoruz, maalesef tedavi edemiyoruz’Alzheimer hastalığının 20 yıl öncesinden yeni yöntem ve bulgularla tanısının konabildiğini söyleyen Prof. Dr. Topçuoğlu, henüz tedavi edilemediğini ve bunun üzerinde çalışıldığını “Yeni gelişmeler dediğimizde biz en önemlisi bunun hastaların hasta olarak karşımıza gelmeden 20-30 yıl önce başladığını biliyoruz. Gerekirse bu dönemde de hastalıkla ilgili bulgular başlamıştır diye aslında tanıyı da koyabiliyoruz. Bu önemli bir gelişme, özel moleküler pet incelemeleri değerli oluyor. Amiloid pet, tau pet dediğimiz incelemeler bu moleküler birikimleri bize hastalıktan 20 yıl önce belki gösterebilir durumdadır. Beyin omurilik sıvısında da bu patolojik maddelerin biriktiğini görebiliyoruz. Çok yakın zamanda kanda da bu kadar başarılı olacak. Bu aşamada hasta olacak bireyi tanıdığımızda maalesef tedavi edemiyoruz, eksikliğimiz ve yapmaya çalışılan bu” diye aktardı.‘Ne kadar yaşlanırsak risk o kadar artıyor’Prof. Dr. Topçuoğlu, Alzheimer riskini arttıran faktörleri “Genetik deyince ikiye ayırıyoruz. Anneden babadan mutasyon aktarılan ‘otozomal mendelyen’ dediğimiz yüzde beş, az kişidedir. Onun dışında da çoğunlukta kompleks genetik özellik gösteriyor. Ailede olanlarda daha sık olduğunu biliyoruz, ailede genetik olmasa bile. Kimlerde çok olur? En önemli faktör yaş, ne kadar yaşlanırsak risk o kadar artıyor. 65 üstü yüzde 10 gibi diyoruz. 80 üstü yüzde 30’lara varan bir risk var. Nasıl yaşadığımızı değiştirebiliriz. Yüksek tansiyon ve şeker hastalığı gibi zaten kronik hastalıklarımız var ise bunlara en önemli dikkati verelim. Bunlar çok önemli tetikleyicilerdir. Sigara ve kontrolsüz alkol kullanımı, çok yalnız yaşam, sosyal olarak aktif olmamak, az eğitim, kültürel seviyenin düşük olması, kafa travması, hava kirliliği risk faktörüdür” diye sıraladı.‘Beslenmede tipik olarak Akdeniz diyeti diyoruz’Prof. Dr. Topçuoğlu, Alzheimer hastalığı riskini azaltıcı önerilerde bulundu:“Satranç, dama, bulmaca, resim, müzik öneriyoruz. Birden fazla pek çok aktiviteniz olsun. Aerobik egzersiz çok önemli diyoruz. Her yaş için önemli olan yürüyüş, yarım saat yürüyüş diye öneriyoruz. Beslenmede de tipik olarak Akdeniz diyeti diyoruz. Sızma zeytinyağı kullanmanız, yeşil sebze tüketmeniz, rafine değil tam buğday gibi ürün kullanmak, balığa ağırlık vermek, kırmızı eti kısıtlı olarak tüketmek, baklagilleri bol bol tüketmek, yararlı kuruyemişleri tüketmek, karbonhidratı çok tüketmemek önerilir”
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2021
Ali Çağatay
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e4/0a/07/1042986257_0:0:1066:1067_100x100_80_0_0_87e66615f13482f43481736bf7aee782.jpg
Ali Çağatay
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e4/0a/07/1042986257_0:0:1066:1067_100x100_80_0_0_87e66615f13482f43481736bf7aee782.jpg
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e5/0c/0f/1051797892_184:0:1117:700_1920x0_80_0_0_ee6e69790e57b026b0e08bf1c9482ebf.jpgSputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
Ali Çağatay
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e4/0a/07/1042986257_0:0:1066:1067_100x100_80_0_0_87e66615f13482f43481736bf7aee782.jpg
radyo, viagra, alzheimer, akdeniz, tedavi, yaşlılık, hastalık, аудио
radyo, viagra, alzheimer, akdeniz, tedavi, yaşlılık, hastalık, аудио
Viagra, Alzheimer tedavisinde kullanılabilir mi?
Nörolog Prof. Dr. Topçuoğlu, Viagra’nın Alzheimer hastalığına etkisi üzerine yapılan araştırmalar konusunda “Viagra’yı Alzheimer hastalarında koruyucu ya da tedavi amaçlı kullanmayalım. İlaç Viagra olunca haber sansasyonel oluyor. Faz 1, Faz 2, Faz 3 diye araştırma basamakları tamamlanmalıdır. Viagra için bu basamaklar başlamış değil” dedi.
Türkiye Alzheimer Derneği Ankara Şube Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Esen Saka Topçuoğlu, Alzheimer hastalığını ve son zamanlarda yapılmış bir araştırmanın cinsel performansı artırmada kullanılan Viagra’nın bu hastalık için ‘iyi gelebileceği’
sonucuna varmasını Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programında yorumladı.
Prof. Dr. Topçuoğlu, Viagra’nın Alzheimer tedavisi için kullanılmaması gerektiğini “Viagra’yı Alzheimer hastalarında koruyucu ya da tedavi amaçlı kullanmayalım. Bu çalışma aslında biz Alzheimer hastalığını tedavi eden hekimleri çok heyecanlandıran bir haber olmadı. İlaç Viagra olunca haber biraz sansasyonel oluyor. Bu ajanla ilgili bilgilerimi ben de biraz geliştirmeye çalıştım çünkü ürolojinin kullandığı bir ajandır. Bu çalışmanın şöyle hoş bir tarafı var, son zamanlarda yeni ilaç geliştirme yanı sıra başka nedenlerle kullanım indikasyonu (uygulama) almış ajanların yeni bir indikasyon bulma çalışmaları çok arttı. Biz buna ‘repurposing’ (yeniden amaçlandırma) ilaç çalışmaları diyoruz. İlaçların yeni bir hastalık için araştırması olduğunda biraz hızlı reçetelerimize varabiliyorlar, bazı araştırma basamaklarını atlayabiliyorlar” diye ifade etti.
‘Viagra için faz basamaklarının hiçbiri başlamış değil’
Alzheimer’ın etkilediği kişi sayısı fazla olduğu için çok fazla araştırma gerçekleştiğini söyleyen Prof. Dr. Topçuoğlu, Viagra’nın bu konuda faz çalışmalarına başlanmadığını aktardı:
“Alzheimer hastalığı bu kadar fazla kişiyi etkilediği için ilaç çalışmalarının çok fazla olduğu bir alan, yüzlerce ilaç araştırılıyor. Bunların ön çalışmalarıyla ilgili kimi zaman biz çok heyecanlanabiliyoruz ama Kovid-19 aşılarının bulunma sürecinde çok iyi öğrendik Faz 1, Faz 2, Faz 3 diye araştırma basamakları tamamlanmalı ki klinik kullanım için zararlı ve zararsız olduğunu gerçekleştirebilelim. Viagra için bu basamakların hiçbiri başlamış değil. Hasta verileri incelendiğinde bakıyorlar ki Viagra kullananlarda yüzde 69 gibi bir rakam söyleniyor. Bunun üzerine ‘İlacı Faz 1, Faz 2, Faz 3’lere taşıyalım mı’ diye bir düşünce var. İnşallah yararlı olur ama bu aşamalar bittikten sonra ancak bunları söyleyebileceğimiz bir ilaç.”
‘Hastalığın nasıl ortaya çıktığını biliyoruz’
Prof. Dr. Topçuoğlu, Alzheimer hastalığının nasıl ortaya çıktığını “Alzheimer hastalığı ile ilgili bilgilerimiz çok hızlı bir şekilde artıyor. Hastalığın nasıl oluştuğunu ve hangi patolojik süreçlerle ortaya çıktığını biliyoruz. Amiloid ve tau dediğimiz maddeler birikiyor. Onların başlattığı ve tetiklediği inflamasyon (yangı) dediğimiz süreçlerin de içine girdiği bir süreçtir. Sonrasında sinir hücrelerinin arasındaki bağlantının bozukluğunu görüyoruz” diye anlattı.
‘Hastalıktan 20 yıl önce tanıyı koyabiliyoruz, maalesef tedavi edemiyoruz’
Alzheimer hastalığının 20 yıl öncesinden yeni yöntem ve bulgularla tanısının konabildiğini söyleyen Prof. Dr. Topçuoğlu, henüz tedavi edilemediğini ve bunun üzerinde çalışıldığını “Yeni gelişmeler dediğimizde biz en önemlisi bunun hastaların hasta olarak karşımıza gelmeden 20-30 yıl önce başladığını biliyoruz. Gerekirse bu dönemde de hastalıkla ilgili bulgular başlamıştır diye aslında tanıyı da koyabiliyoruz. Bu önemli bir gelişme, özel moleküler pet incelemeleri değerli oluyor. Amiloid pet, tau pet dediğimiz incelemeler bu moleküler birikimleri bize hastalıktan 20 yıl önce belki gösterebilir durumdadır. Beyin omurilik sıvısında da bu patolojik maddelerin biriktiğini görebiliyoruz. Çok yakın zamanda kanda da bu kadar başarılı olacak. Bu aşamada hasta olacak bireyi tanıdığımızda maalesef tedavi edemiyoruz, eksikliğimiz ve yapmaya çalışılan bu” diye aktardı.
‘Ne kadar yaşlanırsak risk o kadar artıyor’
Prof. Dr. Topçuoğlu, Alzheimer riskini arttıran faktörleri “Genetik deyince ikiye ayırıyoruz. Anneden babadan mutasyon aktarılan ‘otozomal mendelyen’ dediğimiz yüzde beş, az kişidedir. Onun dışında da çoğunlukta kompleks genetik özellik gösteriyor. Ailede olanlarda daha sık olduğunu biliyoruz, ailede genetik olmasa bile. Kimlerde çok olur? En önemli faktör yaş, ne kadar yaşlanırsak risk o kadar artıyor. 65 üstü yüzde 10 gibi diyoruz. 80 üstü yüzde 30’lara varan bir risk var. Nasıl yaşadığımızı değiştirebiliriz. Yüksek tansiyon ve şeker hastalığı gibi zaten kronik hastalıklarımız var ise bunlara en önemli dikkati verelim. Bunlar çok önemli tetikleyicilerdir. Sigara ve kontrolsüz alkol kullanımı, çok yalnız yaşam, sosyal olarak aktif olmamak, az eğitim, kültürel seviyenin düşük olması, kafa travması, hava kirliliği risk faktörüdür” diye sıraladı.
‘Beslenmede tipik olarak Akdeniz diyeti diyoruz’
Prof. Dr. Topçuoğlu, Alzheimer hastalığı riskini azaltıcı önerilerde bulundu:
“Satranç, dama, bulmaca, resim, müzik öneriyoruz. Birden fazla pek çok aktiviteniz olsun. Aerobik egzersiz çok önemli diyoruz. Her yaş için önemli olan yürüyüş, yarım saat yürüyüş diye öneriyoruz. Beslenmede de tipik olarak Akdeniz diyeti diyoruz. Sızma zeytinyağı kullanmanız, yeşil sebze tüketmeniz, rafine değil tam buğday gibi ürün kullanmak, balığa ağırlık vermek, kırmızı eti kısıtlı olarak tüketmek, baklagilleri bol bol tüketmek, yararlı kuruyemişleri tüketmek, karbonhidratı çok tüketmemek önerilir”