Benzin fiyatına fren çabası: Stratejik stoklarını devreye sokan ABD'ye Asya devleri de eşlik edecek
15:19 23.11.2021 (güncellendi: 20:43 23.11.2021)
© AP Photo / Evan Vucci
Abone ol
ABD'de tedarik sıkıntısı, yüksek enflasyon, artan benzin fiyatları ve kabaran enerji faturalarıyla boğuşan Biden, stratejik petrol rezervlerine başvurdu. 50 milyon varili serbest bırakan Biden'ın talebiyle Çin, Hindistan, Japonya, Güney Kore ve Britanya'nın da stratejik rezervleri devreye sokacağı duyuruldu. Ancak miktar sembolik düzeyde kaldı.
ABD Başkanı Joe Biden, son 3 yılın en yüksek benzin fiyatlarıyla mücadele için ülkenin acil durum stoklarından 50 milyon varil ham petrolün serbest bırakılmasını emretti. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve müttefiklerini (OPEC+) pandemi kısıtlamalarının gevşemesi sonrası artan talebi karşılamak için daha fazla petrol pompalamaya ikna etmede başarısız olan Washington, yükselen enerji fiyatlarını dizginleme amacıyla bu yola başvurdu.
Sadece ABD'deki 2.5 günlük talebi karşılıyor
Beyaz Saray'ın web sitesinde yayımlanan açıklamaya göre, Biden, Enerji Bakanlığı'na, 'Amerikalılara yönelik fiyatları düşürmek ve pandemiden çıkış sürecindeki talep-arz dengesizliğini gidermek için Stratejik Petrol Rezervleri'nden 50 milyon varil petrolün kullanıma sunulması' talimatını verdi. Ancak bu miktar, ABD'deki 2.5 günlük talebe karşılık geldiğinden, Biden'ın hamlesi, stratejik değil sembolik düzeyde kaldı.
Açıklamada 'Biden'ın fiyatları düşürmek ve arz eksikliğini gidermek için elindeki her aracı kullandığı ve diğer ülkelerle birlikte çalıştığı' belirtildi. Bunun 'Çin, Hindistan, Japonya, Güney Kore ve Britanya ile birlikte yürütülen ortak stratejik çabanın parçası olduğu' kaydedildi. 'Biden'ın gerekirse ek önlem almaya ve yeterli arzı sürdürmek için dünyanın geri kalanıyla koordinasyon içinde çalışmak için tüm yetkileri kullanmaya hazır olduğu' ifade edildi.
Today, President Biden is announcing the Department of Energy will make available releases of 50 million barrels of oil from the Strategic Petroleum Reserve to lower gas and oil prices for Americans. https://t.co/f6ifrIC8TW
— The White House (@WhiteHouse) November 23, 2021
ABD, bu eylemini ilk kez en büyük petrol tüketicisi ülkelerle koordine etti
Reuters'e konuşan Biden yönetiminden kaynaklar, rezervlerin serbest bırakılmasının 'Çin, Hindistan, Japonya, Güney Kore gibi Asya'daki büyük enerji tüketicileri ve Britanya'yla koordineli gerçekleştiğini' söyledi.
Kaynaklar, Washington'ın böyle bir hareketi ilk kez en büyük petrol tüketicilerinden bazılarıyla koordine ederek gerçekleştirdiğini vurguladı.
India, China and Japan will do the same, the White House said. https://t.co/uOu7OnYeTh
— ABC News (@ABC) November 23, 2021
Hindistan'dan 5 milyon varillik sembolik jest
Ardından Hindistan'dan, fiyatları düşürmek amacıyla ABD, Japonya, Çin ve Güney Kore gibi ülkelerle eşzamanlı olarak stratejik petrol rezervlerinden 5 milyon varil petrolü serbest bırakacağı açıklaması geldi. Petrol Bakanlığı, bunun büyük küresel enerji tüketicileri olan sözkonusu ülkelerle istişare içinde gerçekleşeceğini söyledi.
'Arzı yapay şekilde talep düzeyinin altına çekiyorlar'
Bakanlık açıklamasında “Hindistan, sıvı hidrokarbonların fiyatlandırmasının makul, sorumlu ve piyasa güçleri tarafından belirlenmesi gerektiğine kuvvetle inanıyor. Hindistan, artan fiyatlara ve olumsuz sonuçlara yol açan petrol arzının petrol üreticisi ülkelerce talep seviyelerinin altına yapay olarak ayarlanmasına dair endişelerini defalarca dile getirdi" denildi. Hindistan yaklaşık 26.5 milyon varil stratejik petrol rezervine sahip.
India has decided to release 5 million barrels of crude oil simultaneously along with top nations like US, China, Japan, Britain and South Korea.https://t.co/QR96GBSvl2
— NDTV Profit (@NDTVProfit) November 23, 2021
İlk etapta Güney Kore, Japonya ve Çin'den açıklama gelmedi
Britanya, özel sektör rezervlerinden 1.5 milyon varil petrolün gönüllü olarak serbest bırakılmasına izin vereceğini duyurdu. İlk etapta Güney Kore, Japonya ve Çin'den petrol serbest bırakmanın miktarı ve zamanlamasıyla ilgili açıklama gelmedi. Seul, Washington ve diğer müttefiklerle görüşmelerden sonra karar vereceğini söyledi. Japon medyası, Tokyo'nun planlarını yarın detaylandıracağını yazdı.
U.S. challenges OPEC+ with coordinated release of oil from reserves by EconomySquare https://t.co/GyBS6S5JvE
— EconomySquare (@EconomySquare) November 23, 2021
BAE: Daha fazla petrol tedarik etmek mantıksız
Gelecek yıl yapılacak ABD Kongresi seçimleri öncesinde artan enflasyon nedeniyle halk desteği düşen Biden, OPEC ve OPEC+'dan defalarca daha fazla petrol pompalamalarını istedi. Sonunda benzin fiyatlarını düşürebilmek için diğer dev tüketicilerden işbirliği talep etmek zorunda kaldı.
Madalyanonun diğer yüzünde, ABD'nin müttefiki Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) Enerji Bakanı Suheyl el Mezrui'den, 'tüm göstergeler gelecek yılın ilk çeyreğinde arz fazlasına işaret ederken, küresel piyasalara daha fazla petrol tedarik etmekte bir mantık görmediği' açıklaması geldi.
The UAE says there is no need for OPEC+ to increase oil production any faster, despite pressure from major consumers such as the U.S. and Japan https://t.co/nGy1mYa7BM
— Bloomberg (@business) November 23, 2021
'Kendileri bilir, bize sormadılar'
OPEC üreticisi Körfez krallığının Enerji Bakanı, Biden'ın hamlesini, "Ülkelerin rezervlerinin bir kısmını devreye sokma eylemlerinin bir devlet meselesi olduğunu düşünüyorum, onlar Stratejik Petrol Rezervleri'ni artırdıkları veya azalttıklarında bize danışmıyorlar" diye değerlendirdi.
'2022'nin ikinci çeyreği için arz endişesine gerek yok'
"Tüm teknik verilere bakıyoruz ve hepsi ilk çeyrekte fazla vermekte olduğumuzu, dolayısıyla katkımızı artırmanın bir mantığı olmadığını gösteriyor" diyen Mezrui, ikinci çeyrekte arz endişesi olmaması gerektiğini sözlerine ekledi.
BAE'li bakan, 2 Aralık'ta OPEC ile OPEC+ toplantısı yapılacağını ve alınacak kararların 'arz-talep dengesine' dayandıracağını söyledi.
Rusya'yı da içeren OPEC+, ağustos ayından beri üretimi her ay kademeli olarak günde 400 bin varil artırma planına bağlı kalarak, ABD ve diğer tüketici ülkelerin daha hızlı arz artışı taleplerine direndi.
