ABD: CAATSA'yı ele aldığımızda Hindistan ve Türkiye'yi aynı sepete koymamalıyız
17:43 19.11.2021 (güncellendi: 17:53 19.11.2021)
© AAABD'nin Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Karen Donfried
© AA
Abone ol
Ankara ve İstanbul'u ziyaret eden ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Donfried, Türkiye'nin S-400 almış olması, bu bağlamda CAATSA yaptırımları ve ABD'den F-16 talebiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
ABD'nin Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Karen Donfried, Anadolu Ajansı'na (AA) Ankara ve İstanbul'u kapsayan Türkiye ziyaretini ve ikili ilişkilere dair güncel gelişmeleri değerlendirdi:
Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcılığı görevimde nispeten yeniyim. Görev sürem içinde olabildiğince erken bir zamanda Türkiye'yi ziyaret etmek benim için çok önemliydi. Bu da Türkiye'nin köklü ve değerli bir NATO ortağı olduğunun göstergesi. Birçok ortak çıkarı paylaşıyoruz ve birlikte yapabileceğimiz çok şey var. Bundan dolayı Ankara'ya gelip bu görüşmeleri bizzat başlatmak için can atıyordum.
Ziyaretimin zamanlamasının uygun olmasının bir nedeni de iki ülke cumhurbaşkanlarının, Başkan Joe Biden ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın G20 kapsamında Roma'da şahsen görüşme fırsatı bulmuş olması. Bu görüşmede, her iki taraf, birlikte etkin bir şekilde çalışabileceğimiz birçok konuda diyaloğumuzu derinleştirmemiz gerektiği hususunda hemfikir oldu. Bundan dolayı (Türk) Dışişleri Bakanlığındaki temaslarımın çoğu, iki ülke cumhurbaşkanlarının yaptığı görüşmeyi somut bir teklifle nasıl destekleyebileceğimize odaklandı ve ben, bu fikir alışverişini sürdürmeyi dört gözle bekliyorum.
Diyaloğun ABD ile Türkiye arasında çok düzenli şekilde devam ettiğini belirtmek isterim; bu üst düzey diyalog için bir sonraki fırsat, kasımın sonunda, aralık ayının başında düzenlenecek NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı olacak. Şüphesiz, iki dışişleri bakanımız NATO bağlamında, bizi orada birleştiren çok önemli gündem üzerinde birlikte çalışacak.
("ABD'nin Yunanistan'daki askeri varlığını artırması Türkiye'de rahatsızlık duyulmasına yol açtı. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın Yunanistan Başbakanı Miçotakis'e Ortak Savunma İş Birliği Anlaşması'nın imzalanmasından sonra gönderdiği mektupta da 'iki ülkenin, barışı tehdit eden eylemlere karşı kararlılığı' ifadesi yer alıyor. ABD, Yunanistan'la birlikte Türkiye'ye karşı bir pozisyon mu alıyor?" sorusuna) Bunu duyduğuma çok üzüldüm, bunun Türkiye'de endişeye yol açmasına... Çünkü ABD'nin herhangi bir NATO müttefikiyle daha derin angajmanının olmasının iyi bir şey olduğunu düşünüyorum. ABD, Türkiye'deki iş birliğimizi derinleştirmekle de aynı derecede ilgileniyor. Elbette ziyaretimin amacı, ABD ve Türkiye'nin nasıl daha yakın çalışabileceğini Türk ortaklarımızla birlikte düşünmek. Yunanistan'la iş birliğine de kesinlikle bu açıdan bakılması gerektiğini düşünüyorum. Hatırlayacaksınız; Başkan Biden göreve geldiğinde 'Amerika yeniden' vurgusuyla ABD'nin kilit müttefiklerimizle ilişkilerimizi derinleştirmek, ittifaklarımızı ve ortaklıklarımızı yeniden canlandırmak arzusunu dile getirdi. ABD'nin, müttefiki Yunanistan'la yaptığı şeyin özünde bu var ve Türkiye ile iş birliğimizi derinleştirme konusunda da kararlıyız.
("Türkiye, F-35'ler için 1.4 milyar dolar ödedi. Hem ABD hem de Türkiye'nin, her iki tarafın da bu paranın iade edilmesinde hemfikir olduğu anlaşılıyor. Bir yandan da F16'ların satın alınmasıyla, bu parada mahsuplaşmaya gidilebileceğine ilişkin devam eden görüşmeler var. Bu sürecin adresi Kongre midir? Eğer Kongreden onay alınamazsa ABD yönetimi, bu süreci, kısır döngüyü nasıl yönetecek?" sorusuna) ABD ve Türkiye, birçok yönü olan sağlam bir savunma ilişkisine sahiptir. Bence burada önemli olan; ABD ve Türkiye'nin bu konular üzerinde çalıştığı, devam eden bir sürecin olmasıdır. Birlikte çalışarak çözüme ulaşacağımızdan eminim. Müttefik açısından, CAATSA'nın yasal gereklilikleri farklıdır.
("CAATSA yaptırımları söz konusu olduğunda, bir yanda ABD'nin, Kuzey Akımı 2 boru hattı projesine yönelik yaptırımlardan feragatı var. Diğer yandan Hindistan'ın S-400 anlaşması söz konusu. Bazı haberlerde, Hindistan için de bir muafiyet veya feragat olacağına dair sinyaller var. Hindistan için bir muafiyet veya feragat söz konusu olursa, Türkiye'nin pozisyonunu göz önünde bulundurduğumuzda bu bir çeşit adaletsizlik, çifte standart adımı olmaz mı?" sorusu üzerine Kuzey Akımı 2 boru hattı projesine ilişkin mevzuatın, Avrupa'nın Enerji Güvenliğini Koruma Yasası (PEESA) olduğunu söyleyip) Bu konuda alınmış bir karar yok, bunda net olmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda bir müttefik açısından, CAATSA'nın yasal gereklilikleri farklıdır. Dolayısıyla bu mevzuatta Hindistan ve Türkiye'nin farklı muamele görmesini anlamanın da önemli olduğunu düşünüyorum. Bu, karmaşık bir konular dizgesi. Hindistan hakkında bir karar alınmadığını tekrar etmek isterim. CAATSA'yı ele aldığımızda, Hindistan ve Türkiye'yi aynı sepete koymamalıyız. Türkiye'nin ABD'nin bir NATO müttefiki olduğunun ve bunun yasal sonuçlarının hatırlanması bu bağlamda önemli.
(ABD'nin, Türkiye'nin F-16'lara gösterdiği ilgiden memnuniyet duyduğunu dile getirip) Yakında Washington'a bu konuda görüşmeye devam edecek bir heyetin geleceğini biliyorum. (Türkiye'nin ABD'den F16 satın alma talebi) Bu talebi, ileriye taşımak için bu teknik süreci sürdüreceğiz.