https://anlatilaninotesi.com.tr/20211017/cumhurbaskani-erdogan-angolada-1049908736.html
Cumhurbaşkanı Erdoğan Angola'da
Cumhurbaşkanı Erdoğan Angola'da
Sputnik Türkiye
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, özel uçak TUR ile Angola'nın başkenti Luanda'ya ulaştı. 17.10.2021, Sputnik Türkiye
2021-10-17T22:11+0300
2021-10-17T22:11+0300
2021-10-18T09:43+0300
dünya
afrika
recep tayyip erdoğan
angola
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e5/0a/11/1049908711_0:77:1200:752_1920x0_80_0_0_1d438d737d1764ae97955432ddca618f.jpg
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Luanda Quatro de Fevereiro Uluslararası Havalimanı'nda Angola Dışişleri Bakanı Tete Antonio ve Türkiye Cumhuriyeti Luanda Büyükelçisi Alp Ay tarafından karşılandı.Cumhurbaşkanı Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ticaret Bakanı Mehmet Muş, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Efkan Ala, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da Luanda'ya geldi.Resmi temaslarına yarın başlayacak Cumhurbaşkanı Erdoğan, Angola Cumhurbaşkanı Joao Manuel Gonçalves Lourenço tarafından Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda resmi törenle karşılandı. Kılıçdaroğlu açıklamasıÖte yandan, Afrika ziyareti öncesi basın açıklaması yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun bürokrat açıklamasıyla ilgili, "Heves ettiğiniz vesayet günleri geride kaldı. Türkiye hukuk devletidir" dedi.TRT'nin haberine göre, bir gazetecinin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sosyal medyada memur ve bürokratlara yönelik paylaştığı videoyu nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine Erdoğan, "Bu açıklama tabii CHP zihniyetinin vesayet zihniyeti olduğunun açık bir itirafıdır. Bürokrasiyi özellikle seçilmiş hükümete karşı çıkmaya davet etmek vesayet çağrısından başka bir şey değildir. Tabii bu CHP zihniyetinin ilk böyle bir çılgınlığı da değildir. Bu hukuk dışı çağrı kamu düzenine ciddi bir tehdittir. Bunlar ne devlet yönetiminin ne milli iradenin ne de demokrasinin ne olduğunu biliyorlar. Bunlardan tamamıyla uzak bir yapının maalesef tezahürü" diye konuştu."Türkiye bir hukuk devletidir"Milletin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi için iradesini ortaya koyduğunu, bu tercihin bir sebebinin de vesayet düzenini kalıcı olarak ortadan kaldırmak olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:"Hatırlayın, parlamenter sistemde bürokrasiyle seçilmiş irade arasında hep çatışmalar olurdu. CHP zihniyeti her zaman bürokrasiyi, seçilmiş iradeyi sınırlandıracak bir enstrüman olarak kullandı ve bundan artık milletçe de tabii ki bıktık. Milletimiz de bütün bunlardan bıktığı içindir ki başkanlık sistemini tercih etti. Yeni sistem ise bürokrasinin siyaset yapmasının millet hilafına adım atmasının önüne geçti. Yeni sistem bürokrasisinin siyasi olma özelliğini ortadan kaldırdı ve bürokrasiyi gerçek anlamda idari bürokrasi haline getirdi. Biz CHP'nin özlemini çektiği vesayet düzeninin defterini çoktan dürdük. Bay Kemal'in heves ettiği vesayet günleri artık geride kaldı. Boş heves. Diğer taraftan, Türkiye bir hukuk devletidir. Bunu Bay Kemal'e hatırlatıyorum. Burası bir hukuk devletidir. Bir kabile devleti değildir. Bay Kemal'in adeta oyun oynadığı bir alan da değildir. Ve şunu bilmesi lazım, heves ettiğiniz günler -ki vesayet günleridir- onlar da geride kaldı.""Kılıçdaroğlu'nun kamu görevlilerine yönelik bu tehdidi açıkça bir suçtur"Cumhurbaşkanından en alt düzeydeki memuruna kadar herkesin görevini hukuka uygun yapmak mecburiyetinde olduğunun altını çizen Erdoğan, aynı mecburiyetin tüm siyasetçiler ve elbette muhalefet mensupları için de geçerli olduğunu ifade etti.Erdoğan, "Kılıçdaroğlu'nun kamu görevlilerine yönelik bu tehdidi, siyasi garabetini bir kenara bıraktım aynı zamanda açıkça bir suçtur" diyerek, şöyle devam etti:"Sen nasıl olur da bu ülkenin memurlarını tehdit edersin? Bir taraftan kalkıyorsun öğretmenleri tehdit ediyorsun. Bir taraftan memurları tehdit ediyorsun. Yeri geliyor polisi, yeri geliyor yargıyı tehdit ediyorsun. Sen kimsin ya? Böyle bir şeyi nasıl yaparsın? Bugüne kadar AK Parti zihniyetinden şu 19-20 yıl içerisinde böyle bir şey duydun mu? Yerel seçimlerde iş başına geldiniz. Belediyeleri boşaltıyorsunuz. Ve bütün bunlar olurken AK Parti iktidarı elindeki gücü size karşı bu şekilde düşündü, böyle bir adım attı mı? Hayır. Gerçi Kılıçdaroğlu'nun kamu görevlilerini hatta genel olarak milletimizi ilk tehdidi de bu değildir. Daha önce, yine söylüyorum, hakimlerden başladı, polislere, öğretmenlere kadar pek çok kamu görevlisine kendi aklınca tehditler savurdu. Şimdi bir de tarih veriyor. Ve yarın pazartesi. Pazartesiden itibaren bu ülkede memurların vay haline. Hadi bakalım. Göreceğiz. Ne yapacağını göreceğiz. Bay Kemal, bu alan boş değil. Ve bu ülkede memurunun, hakiminin, polisinin, öğretmeninin, bütün bunların haklarını savunan bir iktidar vardır."'Bağımsız olduğu içindir ki sana randevuyu istediğin gün verdi'Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Merkez Bankası'nın bağımsızlığını tartışıyorsun. Merkez Bankası Başkanı sana randevu verdi mi? Randevu istediğin gün sana randevu verdi mi? Randevu verdi. Eğer bağımsız olmamış olsaydı sana bu randevuyu vermeyebilirdi. İşte bağımsız olduğu içindir ki sana randevuyu istediğin gün verdi. Ve yalan yanlış açıklamalarına da ziyaretten çıktıktan sonra hala medyayı kandırmaya kalkıyorsun, halkı kandırmaya kalkıyorsun. Verdiğiniz rakamlar baştan aşağı yalan-yanlış ve utanmadan, sıkılmadan böyle bir ziyareti gerçekleştirdiğini de ifade ediyorsun" şeklinde konuştu."Tabii Bay Kemal yeri geldi çiftçiyi tehdit etti. Yeri geldi esnafı tehdit etti. Yeri geldi toplumun hemen her kesimini tehdit etti. Her şeyden önce bu dil, vesayet ve darbe dönemlerinin dilidir. Biz CHP'nin bu diline alışığız" diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:"Her şeyden önce Türkiye vesayeti de darbe zihniyetini de gömeli çok oldu. Tabii Bay Kemal o zamanlar siyaseti hiç de bilmiyordu. Yeni yeni güya bu işe alışacak ama buna alışabilmesi de çok zaman alacak ve ondan sonra da herhalde 'Elveda siyaset.' diyecektir. Ve sanıyorum bu zat Türkiye'nin hala tek parti CHP'si faşizminde veya kendisinin kamu görevlisi olarak bulunduğu 28 Şubat döneminde olduğunu sanıyor. Bu zatın FETÖ'cülerin, PKK'lıların ve kendilerini desteklediklerini açıkça beyan eden kimi ülkelerin gazıyla kendini bu şekilde ortaya atarak rezil etmesinden Türk siyaseti adına doğrusu ben de üzüntü duyuyorum. Koronavirüse bile çare bulma aşamasına gelen tıp ilminin bu zatın acınası haline de bir çözüm geliştireceğine inanıyorum.Türkiye'nin üstelik de dünyanın içinden geçtiği şu kritik dönemde bu tarz yıkım siyasetine değil, eser ve hizmet siyasetine ihtiyacı vardır. CHP'ye gönül veren vatandaşlarımı da partilerini bu acıklı durumdan kurtarmak üzere harekete geçmeye davet ediyorum. Diğer taraftan bu hukuksuz çağrının zillet ittifakında kol kola yürüdükleri terör örgütü güdümündeki partinin sivil itaatsizlik çağrısıyla benzerlik göstermesi de manidardır. Kamu düzenini bozmak için dostlarıyla söylem birliği ve rol paylaşımı yapmışlar. Merkez Bankası ziyareti ise gerçekleri görmesi bakımından umarım yine de kendisi için faydalı olmuştur. Tabii ancak ziyaret sonrası yaptığı açıklamalarda görülüyor ki kim hangi doğru ve gerçek bilgiyi verirse versin, CHP yöneticilerinin bunları anlamadığı aşikardır."Erdoğan'dan anket tepkisiCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yalan terörü, algı operasyonları ve kişi kurum suikastlarıyla AK Parti'ye ve hükümetimize saldıran kesimler şimdi de anketlerle algı operasyonlarına devam ediyorlar ve Cumhur İttifakı'nı ellerinden geldiğince küçük göstermenin gayreti içerisinde bulunuyorlar" dedi.Son dönemde farklı platformlarda sık sık anketlerin yayımlanması ve anket sonuçlarının yurt dışındaki çeşitli gazetelerde yer almasıyla yapılmak istenenin ne olduğuyla ilgili sorulan bir soruyu yanıtlayan Erdoğan, ortaya çıkan anketlerin kimler tarafından, ne amaçla yapıldığının ortada olduğunu söyledi.Bu tür anketlerdeki manipülasyonlardan ciddi manada bıktıklarını aktaran Erdoğan, gerçekçi anketlerin ise manipülasyonları ayaklar altına alacağını belirterek, şöyle devam etti:"Anketlerle millete psikolojik operasyon çekme çabaları her zaman olmuştur. Biz bunlardan bıktık ve bunlara da alışığız. Kamuoyu araştırma ve anket şirketlerine benim güvenimin kalmadığını daha önce de hatırlayın, açıklamıştım. Son seçimlerde sonuçları bırakın bileni, yakın tahminde bulunan şirket bile çıkmadı. İşte şahsımın Cumhurbaşkanı seçildiği o seçimlerde bunu çok açık, net gördük. Birçok anket şirketi bu işin ticaretini yapar hale geldi. Çalıştıkları partinin beklentilerine göre de ortaya sonuçlar çıkardılar. Yalan terörü, algı operasyonları ve kişi kurum suikastlarıyla AK Parti'ye ve hükümetimize saldıran kesimler şimdi de anketlerle algı operasyonlarına devam ediyorlar ve Cumhur İttifakı'nı ellerinden geldiğince küçük göstermenin gayreti içerisinde bulunuyorlar. Sahte ve hileli anketlerle vatandaşları yönlendirebileceğini zannedenler, bu yolla toplum mühendisliği yaparak millete istikamet çizmeye çalışıyorlar."Türkiye'de seçim konusu açılınca bilinçli olarak bir kesimin anketleri öne çıkardığını ve oradan bir şeyleri kendilerine toparlamaya çalıştıklarını aktaran Erdoğan, milletin gönlüne giremeyenlerin, anlatacak icraatı olmayanların yalan, yanlış, hileli ve sahte anketlerle milleti yönlendirebileceklerini sandıklarını söyledi.'Milletimizin bu balon anketlere gereken cevabı en güzel şekilde vereceğine inanıyorum'Altyapı ve üstyapı gibi alanlarda Türkiye'nin dört bir yanında eserleri olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları belirtti:"Acaba muhalefetin hangi eseri var da vatandaşıma, milletime 'Biz şurada şunu yaptık, altyapı olarak şunu yaptık, üstyapı olarak şunu yaptık' diyebilecekleri bir eser var mı? Benim milletim bunları görmüyor mu sanıyorsunuz? Hepsini görüyor. Bu şekilde de sandığa gidecektir. Sandık yatırımların aynasıdır. Ve bu yatırımların aynası olarak aynı zamanda milletin gönlünde şaşmaz yerini alan AK Parti'yi inşallah Haziran 2023'te de yoluna 'devam' diyecektir. Ben milletimizin bu balon anketlere gereken cevabı en güzel şekilde vereceğine inanıyorum."F-16 açıklamasıErdoğan, Türkiye'nin ABD'den 40 adet F-16 satın alacağına dair bir talebin gündeme geldiğiyle ilgili sorulan soruyu ise şöyle yanıtladı:"Bu konu, tabii malum F-35 konusuyla bağlantılı bir konu, yani bizim böyle bir durumumuz söz konusu değil. Ama bizim 1 milyar 400 milyon dolar, F-35'ler için yapmış olduğumuz ödeme söz konusu. Bu ödemeler karşısında Amerika'nın böyle bir teklifi söz konusu oldu. Bununla ilgili olarak da biz ülkemizin savunma ihtiyaçlarını gidermek için ne gerekiyorsa, hangi adımları atmamız gerekiyorsa bu adımları da atalım dedik. Bugünün devamlılığı içinde özellikle savaş uçağı filomuzu her zaman hazır ve modern duruma getirmek için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bunlarla ilgili elimizdeki F-16'ların modernizasyonundan tutunuz da yeni ilave F-16'lar almak suretiyle filomuzu daha da geliştirelim gayreti içerisindeyiz.F-35 programı kapsamında bu verilen paranın da adeta bir ödemesini geriye borçlandırdığımız için almamız gerekiyor. Görüşmelerimizde bu konuyu bizler dile getiriyoruz. Sorunun çözümü için de diyaloğu önemsiyoruz. Şu an itibariyle de başta Savunma Bakanlığımız olmak üzere bu görüşmeler devam ediyor. Netice itibarıyla ortada yapılmış bir ödeme var ve bu ödemenin de şu anda geri iadesi çalışmalarını arkadaşlarımız devam ettiriyor."
angola
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2021
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e5/0a/11/1049908711_48:0:1152:828_1920x0_80_0_0_a026b23cbc99eb1fae5cc51f90ebe903.jpgSputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
afrika, recep tayyip erdoğan, angola
afrika, recep tayyip erdoğan, angola
Cumhurbaşkanı Erdoğan Angola'da
22:11 17.10.2021 (güncellendi: 09:43 18.10.2021) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, özel uçak TUR ile Angola'nın başkenti Luanda'ya ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Luanda Quatro de Fevereiro Uluslararası Havalimanı'nda Angola Dışişleri Bakanı Tete Antonio ve Türkiye Cumhuriyeti Luanda Büyükelçisi Alp Ay tarafından karşılandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ticaret Bakanı Mehmet Muş, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Efkan Ala, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da Luanda'ya geldi.
Resmi temaslarına yarın başlayacak Cumhurbaşkanı Erdoğan, Angola Cumhurbaşkanı Joao Manuel Gonçalves Lourenço tarafından Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda resmi törenle karşılandı.
Öte yandan, Afrika ziyareti öncesi basın açıklaması yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun bürokrat açıklamasıyla ilgili, "Heves ettiğiniz vesayet günleri geride kaldı. Türkiye hukuk devletidir" dedi.
TRT'nin haberine
göre, bir gazetecinin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sosyal medyada memur ve bürokratlara yönelik paylaştığı videoyu nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine Erdoğan, "
Bu açıklama tabii CHP zihniyetinin vesayet zihniyeti olduğunun açık bir itirafıdır. Bürokrasiyi özellikle seçilmiş hükümete karşı çıkmaya davet etmek vesayet çağrısından başka bir şey değildir. Tabii bu CHP zihniyetinin ilk böyle bir çılgınlığı da değildir. Bu hukuk dışı çağrı kamu düzenine ciddi bir tehdittir. Bunlar ne devlet yönetiminin ne milli iradenin ne de demokrasinin ne olduğunu biliyorlar. Bunlardan tamamıyla uzak bir yapının maalesef tezahürü" diye konuştu.
"Türkiye bir hukuk devletidir"
Milletin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi için iradesini ortaya koyduğunu, bu tercihin bir sebebinin de vesayet düzenini kalıcı olarak ortadan kaldırmak olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hatırlayın, parlamenter sistemde bürokrasiyle seçilmiş irade arasında hep çatışmalar olurdu. CHP zihniyeti her zaman bürokrasiyi, seçilmiş iradeyi sınırlandıracak bir enstrüman olarak kullandı ve bundan artık milletçe de tabii ki bıktık. Milletimiz de bütün bunlardan bıktığı içindir ki başkanlık sistemini tercih etti. Yeni sistem ise bürokrasinin siyaset yapmasının millet hilafına adım atmasının önüne geçti. Yeni sistem bürokrasisinin siyasi olma özelliğini ortadan kaldırdı ve bürokrasiyi gerçek anlamda idari bürokrasi haline getirdi. Biz CHP'nin özlemini çektiği vesayet düzeninin defterini çoktan dürdük. Bay Kemal'in heves ettiği vesayet günleri artık geride kaldı. Boş heves. Diğer taraftan, Türkiye bir hukuk devletidir. Bunu Bay Kemal'e hatırlatıyorum. Burası bir hukuk devletidir. Bir kabile devleti değildir. Bay Kemal'in adeta oyun oynadığı bir alan da değildir. Ve şunu bilmesi lazım, heves ettiğiniz günler -ki vesayet günleridir- onlar da geride kaldı."
"Kılıçdaroğlu'nun kamu görevlilerine yönelik bu tehdidi açıkça bir suçtur"
Cumhurbaşkanından en alt düzeydeki memuruna kadar herkesin görevini hukuka uygun yapmak mecburiyetinde olduğunun altını çizen Erdoğan, aynı mecburiyetin tüm siyasetçiler ve elbette muhalefet mensupları için de geçerli olduğunu ifade etti.
Erdoğan, "Kılıçdaroğlu'nun kamu görevlilerine yönelik bu tehdidi, siyasi garabetini bir kenara bıraktım aynı zamanda açıkça bir suçtur"
diyerek, şöyle devam etti:
"Sen nasıl olur da bu ülkenin memurlarını tehdit edersin? Bir taraftan kalkıyorsun öğretmenleri tehdit ediyorsun. Bir taraftan memurları tehdit ediyorsun. Yeri geliyor polisi, yeri geliyor yargıyı tehdit ediyorsun. Sen kimsin ya? Böyle bir şeyi nasıl yaparsın? Bugüne kadar AK Parti zihniyetinden şu 19-20 yıl içerisinde böyle bir şey duydun mu? Yerel seçimlerde iş başına geldiniz. Belediyeleri boşaltıyorsunuz. Ve bütün bunlar olurken AK Parti iktidarı elindeki gücü size karşı bu şekilde düşündü, böyle bir adım attı mı? Hayır. Gerçi Kılıçdaroğlu'nun kamu görevlilerini hatta genel olarak milletimizi ilk tehdidi de bu değildir. Daha önce, yine söylüyorum, hakimlerden başladı, polislere, öğretmenlere kadar pek çok kamu görevlisine kendi aklınca tehditler savurdu. Şimdi bir de tarih veriyor. Ve yarın pazartesi. Pazartesiden itibaren bu ülkede memurların vay haline. Hadi bakalım. Göreceğiz. Ne yapacağını göreceğiz. Bay Kemal, bu alan boş değil. Ve bu ülkede memurunun, hakiminin, polisinin, öğretmeninin, bütün bunların haklarını savunan bir iktidar vardır."
'Bağımsız olduğu içindir ki sana randevuyu istediğin gün verdi'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Merkez Bankası'nın bağımsızlığını tartışıyorsun. Merkez Bankası Başkanı sana randevu verdi mi? Randevu istediğin gün sana randevu verdi mi? Randevu verdi. Eğer bağımsız olmamış olsaydı sana bu randevuyu vermeyebilirdi. İşte bağımsız olduğu içindir ki sana randevuyu istediğin gün verdi. Ve yalan yanlış açıklamalarına da ziyaretten çıktıktan sonra hala medyayı kandırmaya kalkıyorsun, halkı kandırmaya kalkıyorsun. Verdiğiniz rakamlar baştan aşağı yalan-yanlış ve utanmadan, sıkılmadan böyle bir ziyareti gerçekleştirdiğini de ifade ediyorsun" şeklinde konuştu.
"Tabii Bay Kemal yeri geldi çiftçiyi tehdit etti. Yeri geldi esnafı tehdit etti. Yeri geldi toplumun hemen her kesimini tehdit etti. Her şeyden önce bu dil, vesayet ve darbe dönemlerinin dilidir. Biz CHP'nin bu diline alışığız" diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Her şeyden önce Türkiye vesayeti de darbe zihniyetini de gömeli çok oldu. Tabii Bay Kemal o zamanlar siyaseti hiç de bilmiyordu. Yeni yeni güya bu işe alışacak ama buna alışabilmesi de çok zaman alacak ve ondan sonra da herhalde 'Elveda siyaset.' diyecektir. Ve sanıyorum bu zat Türkiye'nin hala tek parti CHP'si faşizminde veya kendisinin kamu görevlisi olarak bulunduğu 28 Şubat döneminde olduğunu sanıyor. Bu zatın FETÖ'cülerin, PKK'lıların ve kendilerini desteklediklerini açıkça beyan eden kimi ülkelerin gazıyla kendini bu şekilde ortaya atarak rezil etmesinden Türk siyaseti adına doğrusu ben de üzüntü duyuyorum. Koronavirüse bile çare bulma aşamasına gelen tıp ilminin bu zatın acınası haline de bir çözüm geliştireceğine inanıyorum.
Türkiye'nin üstelik de dünyanın içinden geçtiği şu kritik dönemde bu tarz yıkım siyasetine değil, eser ve hizmet siyasetine ihtiyacı vardır. CHP'ye gönül veren vatandaşlarımı da partilerini bu acıklı durumdan kurtarmak üzere harekete geçmeye davet ediyorum. Diğer taraftan bu hukuksuz çağrının zillet ittifakında kol kola yürüdükleri terör örgütü güdümündeki partinin sivil itaatsizlik çağrısıyla benzerlik göstermesi de manidardır. Kamu düzenini bozmak için dostlarıyla söylem birliği ve rol paylaşımı yapmışlar. Merkez Bankası ziyareti ise gerçekleri görmesi bakımından umarım yine de kendisi için faydalı olmuştur. Tabii ancak ziyaret sonrası yaptığı açıklamalarda görülüyor ki kim hangi doğru ve gerçek bilgiyi verirse versin, CHP yöneticilerinin bunları anlamadığı aşikardır."
Erdoğan'dan anket tepkisi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yalan terörü, algı operasyonları ve kişi kurum suikastlarıyla AK Parti'ye ve hükümetimize saldıran kesimler şimdi de anketlerle algı operasyonlarına devam ediyorlar ve Cumhur İttifakı'nı ellerinden geldiğince küçük göstermenin gayreti içerisinde bulunuyorlar" dedi.
Son dönemde farklı platformlarda sık sık anketlerin yayımlanması ve anket sonuçlarının yurt dışındaki çeşitli gazetelerde yer almasıyla yapılmak istenenin ne olduğuyla ilgili sorulan bir soruyu yanıtlayan Erdoğan, ortaya çıkan anketlerin kimler tarafından, ne amaçla yapıldığının ortada olduğunu söyledi.
Bu tür anketlerdeki manipülasyonlardan ciddi manada bıktıklarını aktaran Erdoğan, gerçekçi anketlerin ise manipülasyonları ayaklar altına alacağını belirterek, şöyle devam etti:
"Anketlerle millete psikolojik operasyon çekme çabaları her zaman olmuştur. Biz bunlardan bıktık ve bunlara da alışığız. Kamuoyu araştırma ve anket şirketlerine benim güvenimin kalmadığını daha önce de hatırlayın, açıklamıştım. Son seçimlerde sonuçları bırakın bileni, yakın tahminde bulunan şirket bile çıkmadı. İşte şahsımın Cumhurbaşkanı seçildiği o seçimlerde bunu çok açık, net gördük. Birçok anket şirketi bu işin ticaretini yapar hale geldi. Çalıştıkları partinin beklentilerine göre de ortaya sonuçlar çıkardılar. Yalan terörü, algı operasyonları ve kişi kurum suikastlarıyla AK Parti'ye ve hükümetimize saldıran kesimler şimdi de anketlerle algı operasyonlarına devam ediyorlar ve Cumhur İttifakı'nı ellerinden geldiğince küçük göstermenin gayreti içerisinde bulunuyorlar. Sahte ve hileli anketlerle vatandaşları yönlendirebileceğini zannedenler, bu yolla toplum mühendisliği yaparak millete istikamet çizmeye çalışıyorlar."
Türkiye'de seçim konusu açılınca bilinçli olarak bir kesimin anketleri öne çıkardığını ve oradan bir şeyleri kendilerine toparlamaya çalıştıklarını aktaran Erdoğan, milletin gönlüne giremeyenlerin, anlatacak icraatı olmayanların yalan, yanlış, hileli ve sahte anketlerle milleti yönlendirebileceklerini sandıklarını söyledi.
'Milletimizin bu balon anketlere gereken cevabı en güzel şekilde vereceğine inanıyorum'
Altyapı ve üstyapı gibi alanlarda Türkiye'nin dört bir yanında eserleri olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları belirtti:
"Acaba muhalefetin hangi eseri var da vatandaşıma, milletime 'Biz şurada şunu yaptık, altyapı olarak şunu yaptık, üstyapı olarak şunu yaptık' diyebilecekleri bir eser var mı? Benim milletim bunları görmüyor mu sanıyorsunuz? Hepsini görüyor. Bu şekilde de sandığa gidecektir. Sandık yatırımların aynasıdır. Ve bu yatırımların aynası olarak aynı zamanda milletin gönlünde şaşmaz yerini alan AK Parti'yi inşallah Haziran 2023'te de yoluna 'devam' diyecektir. Ben milletimizin bu balon anketlere gereken cevabı en güzel şekilde vereceğine inanıyorum."
Erdoğan, Türkiye'nin ABD'den 40 adet F-16 satın alacağına dair bir talebin gündeme geldiğiyle ilgili sorulan soruyu ise şöyle yanıtladı:
"Bu konu, tabii malum F-35 konusuyla bağlantılı bir konu, yani bizim böyle bir durumumuz söz konusu değil. Ama bizim 1 milyar 400 milyon dolar, F-35'ler için yapmış olduğumuz ödeme söz konusu. Bu ödemeler karşısında Amerika'nın böyle bir teklifi söz konusu oldu. Bununla ilgili olarak da biz ülkemizin savunma ihtiyaçlarını gidermek için ne gerekiyorsa, hangi adımları atmamız gerekiyorsa bu adımları da atalım dedik. Bugünün devamlılığı içinde özellikle savaş uçağı filomuzu her zaman hazır ve modern duruma getirmek için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bunlarla ilgili elimizdeki F-16'ların modernizasyonundan tutunuz da yeni ilave F-16'lar almak suretiyle filomuzu daha da geliştirelim gayreti içerisindeyiz.
F-35 programı kapsamında bu verilen paranın da adeta bir ödemesini geriye borçlandırdığımız için almamız gerekiyor. Görüşmelerimizde bu konuyu bizler dile getiriyoruz. Sorunun çözümü için de diyaloğu önemsiyoruz. Şu an itibariyle de başta Savunma Bakanlığımız olmak üzere bu görüşmeler devam ediyor. Netice itibarıyla ortada yapılmış bir ödeme var ve bu ödemenin de şu anda geri iadesi çalışmalarını arkadaşlarımız devam ettiriyor."