https://anlatilaninotesi.com.tr/20211014/mehmet-barlas-dolar-yukseldikce-moraller-dusuyor-1049809526.html
Mehmet Barlas: Dolar yükseldikçe moraller düşüyor
Mehmet Barlas: Dolar yükseldikçe moraller düşüyor
Sputnik Türkiye
Sabah yazarı Mehmet Barlas, döviz kurlarındaki yükselişe değindiği yazısında "IMF, Dünya Bankası ya da diğer uluslararası kuruluşlar ekonominizin rakamlarını... 14.10.2021, Sputnik Türkiye
2021-10-14T10:07+0300
2021-10-14T10:07+0300
2021-10-14T10:07+0300
ekonomi
dolar
merkez bankası
sabah gazetesi
mehmet barlas
https://img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e5/04/1d/1044383053_0:0:1600:900_1920x0_80_0_0_d5390dfe1ab01df5be673ee80608d8e3.jpg
Sabah gazetesi yazarı Mehmet Barlas, 'Dolar yükseldikçe moraller düşüyor' başlığıyla yayımlanan yazısında herkesin "Türk ekonomisinin ve Türk Lirası'nın Amerikan Doları'na mahkûmiyeti ne zaman biter?" diye merak ettiğini söyledi. "Bu konu böyle devam ettiği sürece istediğimiz ekonomik başarıyı elde edelim, cebimize yansıyan, pahalı dolar ve dolayısıyla pahalı fiyatlar oluyor" ifadesini kullanan Barlas, şöyle devam etti:"IMF, Dünya Bankası ya da diğer uluslararası kuruluşlar ekonominizin rakamlarını ne kadar överlerse övsünler, dolar yükselince her şey havada kalıyor. Bu konuya Özal öncesi eski modelle karşı çıkmak isteyenler oldu. Bu yöntem kuru sabitlemektir.Eski Türkiye'de doların fiyatını devlet tayin ederdi. Buna göre de her iş için ayrı dolar fiyatı vardı. Öğrencilere ayrı, turistlere ayrı, ihracatçılara ayrı fiyatlar verilirdi. Hatırlarsanız AK Parti'den önceki son koalisyon, kuru sabitlemeyi denedi ve sonuç iflaslarla bitti.AK Parti iktidarı yola çıktığında Türk Lirası'ndan sıfırları atmıştı. Durum da gayet güzel devam ediyordu. Ama arkası arkasına sabotajlar geldi. Gezi kalkışması bunlara bir örnektir. Sonuçta dolar gide gide 9 TL'yi buldu."'Amerikan ekonomisi şu anda dünyanın en borçlu ekonomisi'Doların Türk Lirası karşısındaki fiyatının ABD ekonomisinin gücünü göstermediğini kaydeden Barlas, "Amerikan ekonomisi şu anda dünyanın en borçlu ekonomisi. Ancak dolar basan makineler, Amerika'nın elinde olduğu için adeta oyun oynuyorlar" diye yazdı.Barlas, Türk Lirası'nın değerinin ise enflasyonun düşmesine, arz - talep dengesinin düzelmesine bağlı olduğunu belirterek "Ne yazık ki şu anda enflasyon yüzde 20'lere yakın düzeyde. Her faiz indiriminde dolar da yükseliyor. Bunun nedenlerini ekonominin gerçekleri doğrultusunda araştırmak gerekir" ifadesini kullandı.'Kendimize güvenmeliyiz'Turgut Özal'ın Türk Lirası'nı konvertibl hale getiren 32 sayılı kararnameyi yayınladığında Vehbi Koç'un kendisini aradığını ve "Bu Özal hepimizi batıracak" dediğini anlatan Barlas, "Oysa aradan geçen yıllar batmayı değil kalkınmayı ve gelişmeyi getirdi" diye yazdı.Barlas, sözlerini "Bugünkü Koç Holding'e bakınca bu şirketin artık Fenerbahçe'nin kalkınmasına da katkıda bulunacak hale geldiğini görüyoruz. Demek ki yapmamız gereken, arz ve talebe dayalı ekonomiyi oluşturmak ve kendimize güvenmektir. Neticede asla doların ya da Amerikan ekonomisinin esiri değiliz" diye noktaladı.
https://anlatilaninotesi.com.tr/20211014/zirveyi-918in-uzerine-tasiyan-dolartlde-son-durum-1049808930.html
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rosiya Segodnya“
2021
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rosiya Segodnya“
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rosiya Segodnya“
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rosiya Segodnya“
dolar, merkez bankası, sabah gazetesi, mehmet barlas
dolar, merkez bankası, sabah gazetesi, mehmet barlas
Mehmet Barlas: Dolar yükseldikçe moraller düşüyor
Sabah yazarı Mehmet Barlas, döviz kurlarındaki yükselişe değindiği yazısında "IMF, Dünya Bankası ya da diğer uluslararası kuruluşlar ekonominizin rakamlarını ne kadar överlerse övsünler, dolar yükselince her şey havada kalıyor" ifadesini kullandı.
Sabah gazetesi yazarı
Mehmet Barlas, '
Dolar yükseldikçe moraller düşüyor' başlığıyla yayımlanan yazısında herkesin
"Türk ekonomisinin ve Türk Lirası'nın Amerikan Doları'na mahkûmiyeti ne zaman biter?" diye merak ettiğini söyledi.
"Bu konu böyle devam ettiği sürece istediğimiz ekonomik başarıyı elde edelim, cebimize yansıyan, pahalı dolar ve dolayısıyla pahalı fiyatlar oluyor" ifadesini kullanan Barlas, şöyle devam etti:
"IMF, Dünya Bankası ya da diğer uluslararası kuruluşlar ekonominizin rakamlarını ne kadar överlerse övsünler, dolar yükselince her şey havada kalıyor. Bu konuya Özal öncesi eski modelle karşı çıkmak isteyenler oldu. Bu yöntem kuru sabitlemektir.
Eski Türkiye'de doların fiyatını devlet tayin ederdi. Buna göre de her iş için ayrı dolar fiyatı vardı. Öğrencilere ayrı, turistlere ayrı, ihracatçılara ayrı fiyatlar verilirdi. Hatırlarsanız AK Parti'den önceki son koalisyon, kuru sabitlemeyi denedi ve sonuç iflaslarla bitti.
AK Parti iktidarı yola çıktığında Türk Lirası'ndan sıfırları atmıştı. Durum da gayet güzel devam ediyordu. Ama arkası arkasına sabotajlar geldi. Gezi kalkışması bunlara bir örnektir. Sonuçta dolar gide gide 9 TL'yi buldu."
'Amerikan ekonomisi şu anda dünyanın en borçlu ekonomisi'
Doların Türk Lirası karşısındaki fiyatının ABD ekonomisinin gücünü göstermediğini kaydeden Barlas, "Amerikan ekonomisi şu anda dünyanın en borçlu ekonomisi. Ancak dolar basan makineler, Amerika'nın elinde olduğu için adeta oyun oynuyorlar" diye yazdı.
Barlas, Türk Lirası'nın değerinin ise enflasyonun düşmesine, arz - talep dengesinin düzelmesine bağlı olduğunu belirterek "Ne yazık ki şu anda enflasyon yüzde 20'lere yakın düzeyde. Her faiz indiriminde dolar da yükseliyor. Bunun nedenlerini ekonominin gerçekleri doğrultusunda araştırmak gerekir" ifadesini kullandı.
Turgut Özal'ın Türk Lirası'nı konvertibl hale getiren 32 sayılı kararnameyi yayınladığında Vehbi Koç'un kendisini aradığını ve "Bu Özal hepimizi batıracak" dediğini anlatan Barlas, "Oysa aradan geçen yıllar batmayı değil kalkınmayı ve gelişmeyi getirdi" diye yazdı.
Barlas, sözlerini "Bugünkü Koç Holding'e bakınca bu şirketin artık Fenerbahçe'nin kalkınmasına da katkıda bulunacak hale geldiğini görüyoruz. Demek ki yapmamız gereken, arz ve talebe dayalı ekonomiyi oluşturmak ve kendimize güvenmektir. Neticede asla doların ya da Amerikan ekonomisinin esiri değiliz" diye noktaladı.
