304 kilo kokain yakalanan uçağın sahibi konuştu
© İHA24 bavulda 304 kilo kokain ele geçirilen uçağın sahibi Şehmuz Özkan, olaya ilişkin açıklamalar yaptı.
© İHA
Abone ol
24 bavulda 304 kilo kokain ele geçirilen uçağın sahibi Şehmuz Özkan, olaya ilişkin açıklamalar yaptı.
Brezilya Polisi, Sao Paulo kentindeki Leite Lopes Havaalanı’nda bir Türk jetine operasyon yaptı.
Operasyonda en az 25 bavul dolusu, 304 kilo kokain ele geçirildi.
Uçaktaki bir ispanyol yolcu ve Türk mürettebat gözaltına alındı. Operasyon yapılan Diyarbakırlı işadamı Şehmuz Özkan’a ait uçak, Özal döneminde satın alınmış ve 2016 yılında satılana kadar devlet büyükleri tarafından kullanılmıştı.
ACM Havayolları'na ait uçağın sahibi Şehmuz Özkan yaşanan süreci Odatv'ye anlattı.
Habere göre Özkan, Barzani ailesini taşıdıklarına yönelik iddiaları doğrularken, Ethem Sancak ile ilişkisine yönelik de çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Özkan yaşanan süreci şöyle anlattı:
ACM 33 yıllık bir şirket. Aynı zamanda ACM yılda bir sürü havayoluna hizmet veriyor. Kargo ve yolcu uçaklarına. Ülkesinden gelip gidinceye kadar tüm hizmetleri ACM veriyor. Bir de ACM Havayolları dediğimiz 2 yıldır kurduğumuz bir şirket var. Air Taksi yani ticari hava taşımacılığı yapan bir şirket. Bu uçaklar da onun envanterinde. Yolcuyu alır, taşırız.
Bu uçağımız Kazakistan'dan İzmir'e, İzmir'den Riyad'a gidiyor. Riyad'da Kraliyet Ailesi'nden bir prens ve prenses alıyor. Malaga'ya gidiyor. Malaga'da 3 tane uçuş soruluyor. Biri ABD uçuşu, Malta uçuşu ve mevcut Belçika uçuşu. ABD uçuşuna 192 bin dolar teklif veriyoruz. Malta uçuşuna 36 bin dolar veriyoruz. Belçika uçuşuna da 180 bin euro veriyoruz.
Euro bölgelerine euro, dolar bölgelerine dolar fiyatı veriyoruz. ABD daha karlı olduğu için ABD uçuşunun devamını istiyoruz. Anlaşıyoruz ancak yolcu uçağın eski olduğunu söyleyerek iptal ediyor. Biz de ikinci uçuşa yöneliyoruz. Brezilya uçuşuna 160 bin euroya anlaşıyoruz. Malta'da olan uçağımız Brezilya'nın iç hat şehrine uçması gerekiyor ancak gümrük olan meydana girmesi lazım. O yüzden Fortaleza'ya iniyor. Uçaktan iniyorlar, gümrükleme yapılıyor, pasaport girişi yapılıyor.
Asıl kalkış yeri olan Liberya'ya geçiliyor. 16 saat dinlendikten sonra yolcuyu alıyor bagajlarıyla beraber. Fortelaza meydana gümrük yapmaya gidiyor. Bu esnada yolcu iniyor uçaktan aşağıya. Pasaport kontrolü yapılıyor. Gümrük memuru geliyor daha sonra uçağa. Yolcu ile mülakat yapılıyor. Uçaktan indikten sonra büyük ihtimalle şüphe duyuyor yolcudan.
Bizim jeneratörün sesi yüksek olduğu için uçaktan uzaklaşıyor. Yer işletme "gümrük memurunun işi bitti kalkabilirsiniz" diyor. Kapıyı kapatıyor bizim teknisyen. O esnada kaptan "ya bu adam el sallıyor, kapıyı açsana" diyor. Açıyorlar kapıyı. Gümrük memuru "kapıyı neden kapattınız" diye soruyor.
Pilot da "yer işletme işlem tamam dediği için kapattık" diyor. Sonra polis geliyor. Uçağa çıkıyorlar. Görüntülerdeki o sahneler yaşanıyor. Videoyu çeken gümrük memuru diğeri polis memuru. Sonra yolcuyu uçakta derdest ediyorlar. Bizim ekibi de alıyorlar. Götürüyorlar federal polise. Her personeli 8 kişi çarpraz sorguya alıyor. Hostese Türkiye'ye dönebilirsin deniliyor. Yardımcı kaptanlar da daha sonra gönderiliyor. Uçağı park pozisyonuna bırakıyorlar. Sonra biz 3 arkadaşımızı Türkiye'ye tarifeli uçakla getiriyoruz.
M.D isimli pilotun Barzani'nin uyuşturucu ile taşındığına yönelik iddialara ise Özkan şu yanıtı verdi:
Bu pilot arkadaşımız bizimle hiç uçmadı. Bizde çalışan bir kaptanın tavsiyesiyle biz bu M.D'Yi işe aldık. İşe almamız yetmiyor. Bu hiç jet motorda uçmamış. Tecrübeli değil. Bu arkadaşı Dubai'ye eğitime gönderdik. İngilizcesi zayıf olduğu için sınıfta kaldı. Ondan sonra Türkiye'ye geldi. Hayatımda iki defa girdi binamıza, uçağımıza hiç çıkmadı. Bir işe alındığında bir de kovulduğunda girdi ofisimize.
Barzani ailesini taşıdığımız doğru. O uçuş Münih'ten değil Dubai'den başladı, Londra'ya gitmek için. Uçakta olan birinin vizesi olmadığı için uçak Londra yerine Münih'e indi. Uyuşturucu ile Barzani ailesinin ne alakası var. Deport olayı olmasın diye Münih'e indi. Başka da bir şey yok.
Tutuklanan pilot Veli Demir'in usulsüz lisans ile uçuş yaptığı iddialarını reddeden Özkan pilotun açık kalp ameliyatı geçirdiğini kaydederek "Bu pilotumuz açık kalp ameliyatı geçirdi. E-yasa kuralları gereği açık kalp ameliyatı olduktan sonra bir yıl boyunca bu adamın lisansı geri alındı. Bir yıl sonunda arkadaşımız iki tane ayrı hastaneden iyileştiğine dair rapor aldı ve sivil havacılık lisansını geri verdi" ifadelerini kullandı.
Brezilya'da tutuklu bulunan V.D'nin son durumuna ilişkin de bilgi beren Özkan şunları söyledi:
"Brezilya'da bir avukatlık bürosuyla çalışıyoruz. İki tane avukat tuttuk. Biri kaptanın diğeri de şirketin. Brezilya kanunlarına göre federal polisin 60 günlük araştırma süresi var. 60 gün içinde mahkemeye dosya sunması gerekiyor. 10 gün de savunma süresi var. Toplamda 71. gün mahkeme oluyor."
Veli Demir ifadesinde de "Ben geldim yolcuyu uçağa aldık. Bavullaıyla beraber. Gümrük yapmaya gidiyoruz. Bu valizler inceleniyor. O yüzden esas olan bu bavulları havaalanından nasıl soktular. X Ray cihazlarından nasıl geçirdiler ona odaklanılması gerekiyor" demiş. Türkiye'de de soruşturma başladı. Brezilya polisiyle beraber yürütülüyor. Bizim de ifademizi aldılar. Soruşturmada gizlilik kararı olduğu için biz de tam detayı bilmiyoruz, sorulan her soruyu yanıtladık.
Ethem Bey'i çok severim. Ailece de görüşürüz. Biz Güneydoğulu iş adamları Ethem Bey'i severiz. Kendisi de bizim gibi gençleri takdir eder. Başka da hiçbir şeyimiz yoktur. Davetlerimize gelir, davetlerine gideriz.