Kuruyan Akşehir Gölü'nün ortasında araçla gezilebiliyor
10:33 05.09.2021 (güncellendi: 10:34 05.09.2021)
© DHAAkşehir Gölü
© DHA
Abone ol
Konya'da Akşehir Gölü, bilinçsiz tarımsal sulama ve küresel iklim değişikliği nedeniyle tamamen kurudu. Konya Teknik Üniversitesi'nden Prof. Dr. Nalbantçılar "Şu an bizler Konya Gölü üzerinde evlerimizi yapıp oturmaktayız. Benzer bir fotoğrafı, bugün Akşehir Gölü için de düşünmemiz mümkün olacaktır" dedi.
Konya ve Afyonkarahisar sınırları içinde yer alan, geçmiş yıllarda onlarca balık türüne sahip, çevresindeki köylerdeki insanların geçim kaynağı olan Akşehir Gölü, bilinçsiz tarımsal sulama ve küresel iklim değişikliği nedeniyle tamamen kurudu. Kuruyan gölde otomobille uçtan uca gezilebilirken, köylülerin bazıları büyükbaş hayvanlarını otlatıyor.
Daha önce 5-6 metre su seviyesi bulunan gölün ortasında çatlamış toprak örtüsünün bulunduğunu belirten Prof. Dr. Tahir Nalbantçılar şunları söyledi:
Bir zamanlar burada 5-6 metre su seviyesine sahip Akşehir Gölü'nün orta noktasında bugün yaya olarak dolaşabilecek, arabayla geçilebilecek durumla karşı karşıyayız. Akşehir Gölü, yaklaşık 500 kilometrekarelik alana sahip. Etrafa hem biyosistem açısından, hem ticari anlamda, hem de ekosistem, iklim, meyvecilik, balıkçılık ve diğer birçok hayvan ve bitki türüne destek veren su kültesiydi. Bu su kütlesi, maalesef en derin noktasında, çatlamış toprakların üzerinde dolaşır hala gelmiş ve bugün itibarıyla da yüzlerce balıkçı işsiz kalmış ve sadece gölün belirli noktalarından çıkan otları yiyen hayvanlarla bugün bir fotoğrafla karşı karşıyayız.
İçinde bulunduğumuz iklim değişikliği, küresel ısınmanın bir izini bugün Akşehir Gölü'nde de tespit etmiş bulunmaktayız. Netice itibarıyla bu göl, yüzeysel suların desteğiyle yağışla beslenmekte ve suyu bu çevreden alabilmekte. Başka bir kaynağı söz konusu değil. Bunun yanı sıra bu gölü sadece iklimsel değişim etkilememiş. Sulama amaçla yapılan göletlerin, önemli derelerin önüne kurulan setlerin, tarımsal faaliyetleri destek amacıyla yapılan bu yapılarının bu göle gelen kılcal damarları da kuruttuğu ortada. Bunun yanında insanoğlunun hırslı yapısından kaynaklı olarak, tarımsal faaliyetin gelişen teknolojiyle birlikte artan su ihtiyacı ve suya bağlı ürün artışlarını da gözeterek civardan son derece derin kuyularla su desteği alarak bu gölün, bu hale gelmesine etkisi söz konusu olmuştur.
Çalışma yaptığımız dönemlerde gölün etrafındaki tarlalarda derin sondajların yapıldığı, yıllar öncesi yaptığımız çalışmalarda derinliklerin giderek arttığını, o günlerde 20 metreden alınan suların bugün artık 100'lü, 150 metrelere değişik bölgelerde yer altı suyunu çeker hale gelmişiz. Dolayısıyla içinde bulunduğumuz Akşehir Gölü gibi göl havzaları yer altı sularının da röntgenini ortaya koymaktadır. Çünkü yer altından destek alarak bu su kültesi yüzeyde durabiliyor ve direnebiliyor. Yer altından destek alamadığı takdirde de bu su kültesi kendini git gide yerin altına, zemine doğru bir yok oluşa doğru gitmektedir. Akşehir Gölü geniş alanıyla birlikte buharlaşmayla tetiklemiş durumdadır. Bu yıl için köylülerimizin ifadesine göre, Mayıs ayına kadar 1-2 parmaklık su seviyesinin olduğunu, onun da Haziran ayı başından itibaren bugün bir başına diğer başına istediğinizden noktadan araçla gezilebilir hala geldiğini görmekteyiz. Biz mevcut su kullanım rejimimizi değiştirmediğimiz takdirde, mevcut küresel iklim değişikliğine bağlı olarak ortaya çıkan yağış sorununu aşamayacağımıza göre, bu gölün artık bundan sonra git gide bize veda eder durumda olduğunu ve bize el salladığını şimdiden düşünmemiz gerekiyor.
Jeolojik tarihe baktığımızda Konya'nın bulunduğu yerin Konya Gölü olarak ifade edildiğini hepimiz hatırlarız. Şu an bizler Konya Gölü üzerinde evlerimizi yapıp oturmaktayız. Benzer bir fotoğrafı, bugün Akşehir Gölü içinde düşünmemiz mümkün olacaktır. Bugün gitti geldi, diyerek kendimizi bir manada tatmin ettiğimiz bu göl için yarın bizim oturduğumuz binanın altında göl varmış ve insanlar balık tutup satarmış diyeceğiz herhalde.