© İHATürkiye’de sodyum sülfatın yüzde 98’i doğal kaynaklardan, bu miktarın da yüzde 90’ı Denizli, Afyonkarahisar ve Burdur sınırlarında yer alan Acıgöl’den sağlanıyor. Temiz ve doğal sodyum potansiyeliyle dünyada 2. sırada yer alan Acıgöl, kapalı havza olmasıyla flamingo, angıt, kılıç, gaga, mahmuzlu kız kuşu gibi 200’e yakın kuş türünün yanı sıra endemik bitkiler ile hayvan türlerine yaşam alanı oluşturuyor.
1/6
© İHA
Türkiye’de sodyum sülfatın yüzde 98’i doğal kaynaklardan, bu miktarın da yüzde 90’ı Denizli, Afyonkarahisar ve Burdur sınırlarında yer alan Acıgöl’den sağlanıyor. Temiz ve doğal sodyum potansiyeliyle dünyada 2. sırada yer alan Acıgöl, kapalı havza olmasıyla flamingo, angıt, kılıç, gaga, mahmuzlu kız kuşu gibi 200’e yakın kuş türünün yanı sıra endemik bitkiler ile hayvan türlerine yaşam alanı oluşturuyor.
© İHATektonik kökenli bir oluşum olan Acıgöl’ün uydu fotoğrafları ise son yıllarda giderek etkisini artıran kuraklık ve bilinçsiz su kullanımının izlerini gözler önüne seriyor. Gölün 1970’li yıllarda 160 kilometrekare olan yüzey alanı, 2021 yılında 40 kilometrekarenin altına indi. Geçen Mayıs ayına göre de su seviyesi yarı yarıya azal göl suların, kıyıdan yaklaşık 1 kilometre çekilmesiyle ciddi bir bölümünün de tamamen kuruduğu görülüyor.
2/6
© İHA
Tektonik kökenli bir oluşum olan Acıgöl’ün uydu fotoğrafları ise son yıllarda giderek etkisini artıran kuraklık ve bilinçsiz su kullanımının izlerini gözler önüne seriyor. Gölün 1970’li yıllarda 160 kilometrekare olan yüzey alanı, 2021 yılında 40 kilometrekarenin altına indi. Geçen Mayıs ayına göre de su seviyesi yarı yarıya azal göl suların, kıyıdan yaklaşık 1 kilometre çekilmesiyle ciddi bir bölümünün de tamamen kuruduğu görülüyor.
© İHAAcıgöl’ün kıyısında kurulu olan Çardak’a bağlı Gemiş Mahallesi'nde yaşayan Cemil Yünesin, gölün hem çevre hem de sodyum üretimindeki istihdam bakımından kendileri için büyük ö nem taşıdığını söyledi: "3 ay önce geldiğimizde su ilerideydi. İki katı geri çekilmiş. Böyle giderse 3 ay sonra çanakta su kalmayacak. Acıgöl’ün bölgemiz için çok önemli. Burada fabrika var işçilerimiz çalışıyor. Burası kuruduğu zaman fabrika kapanır, işsizlik başlar. Flamingolar, deniz kuşları hep buradaydı, bak şu anda yok. Göçmen kuşları, flamingolar kalmadı. Su bulamıyorlar, doğal kaynak bitiyor. Kuşlar göç etti. 3 ay önce geldiğiniz de balıkları görmüştük. Şimdi balıklar da öldü, balık da kalmadı.”
3/6
© İHA
Acıgöl’ün kıyısında kurulu olan Çardak’a bağlı Gemiş Mahallesi'nde yaşayan Cemil Yünesin, gölün hem çevre hem de sodyum üretimindeki istihdam bakımından kendileri için büyük ö nem taşıdığını söyledi: "3 ay önce geldiğimizde su ilerideydi. İki katı geri çekilmiş. Böyle giderse 3 ay sonra çanakta su kalmayacak. Acıgöl’ün bölgemiz için çok önemli. Burada fabrika var işçilerimiz çalışıyor. Burası kuruduğu zaman fabrika kapanır, işsizlik başlar. Flamingolar, deniz kuşları hep buradaydı, bak şu anda yok. Göçmen kuşları, flamingolar kalmadı. Su bulamıyorlar, doğal kaynak bitiyor. Kuşlar göç etti. 3 ay önce geldiğiniz de balıkları görmüştük. Şimdi balıklar da öldü, balık da kalmadı.”
© İHAKuruyan göl sahasının araba ve atış tutkunlarının mekanı haline geldiğine işaret eden Hasan Durna ise, şunları söyledi: “Acıgöl’de su kalmayınca her yer kurudu. Göl, çöl havasına dönmüş durumda. Burası da drift tutkunlarının uğrak yeri oldu. Her yer lastik izi. Acıgöl bölgedeki üç il için büyük önem taşıyor. Yüzlerce canlı türüne ev sahipliği yapan doğal üreme sahası Acıgöl, Afyonkarahisar, Denizli ve Burdur illerinin arasında önemli bir kaynak oluşturuyor. Acıgöl’de gördüğünüz su miktarı bu kadar. Burası da kurursa Acıgöl tarih olacak, kuraklığa tamamen yenilmiş olacak."
4/6
© İHA
Kuruyan göl sahasının araba ve atış tutkunlarının mekanı haline geldiğine işaret eden Hasan Durna ise, şunları söyledi: “Acıgöl’de su kalmayınca her yer kurudu. Göl, çöl havasına dönmüş durumda. Burası da drift tutkunlarının uğrak yeri oldu. Her yer lastik izi. Acıgöl bölgedeki üç il için büyük önem taşıyor. Yüzlerce canlı türüne ev sahipliği yapan doğal üreme sahası Acıgöl, Afyonkarahisar, Denizli ve Burdur illerinin arasında önemli bir kaynak oluşturuyor. Acıgöl’de gördüğünüz su miktarı bu kadar. Burası da kurursa Acıgöl tarih olacak, kuraklığa tamamen yenilmiş olacak."
© İHAYaklaşık 25 yıldır bölgede incelemeler yapan ve Acıgöl’de her yıl biraz daha belirginleşen ürkütücü manzarayı kayıt altına alan Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, gölde ortalama su seviyesinin 1 metrenin altına kadar düştüğünü söyledi. Su hacim ve yüzeyinin yüzde 70’ten fazlasını kaybeden Acıgöl’ün Mayıs ayına göre daha kötü bir durumda olduğuna dikkat çeken Dr. Kesici, Ege Bölgesi’nin en büyük, Türkiye’nin ise tektonik kökenli gölleri arasında 9. sırada yer alan Acıgöl’ün 1970’li yıllarda 160 kilometrekare olan yüzey alanına sahip olduğunu hatırlattı.
5/6
© İHA
Yaklaşık 25 yıldır bölgede incelemeler yapan ve Acıgöl’de her yıl biraz daha belirginleşen ürkütücü manzarayı kayıt altına alan Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, gölde ortalama su seviyesinin 1 metrenin altına kadar düştüğünü söyledi. Su hacim ve yüzeyinin yüzde 70’ten fazlasını kaybeden Acıgöl’ün Mayıs ayına göre daha kötü bir durumda olduğuna dikkat çeken Dr. Kesici, Ege Bölgesi’nin en büyük, Türkiye’nin ise tektonik kökenli gölleri arasında 9. sırada yer alan Acıgöl’ün 1970’li yıllarda 160 kilometrekare olan yüzey alanına sahip olduğunu hatırlattı.
© İHAAcıgöl’ün bulunduğu bölgenin ekonomisine de büyük katkı yaptığına işaret eden Dr. Kesici, şöyle konuştu: “Acıgöl, bölgenin ekonomisi açısından da çok önemlidir. Etrafındaki arazilerdeki tarımsal faaliyetler için büyük önem arz etmektedir. Dünyada sodyumsülfat kaynaklarının ham olarak üretildiği başlıca kaynaklardan birisi konumundadır. Gölün kuruması sonucu burada yaşamında, ekonominin de kuruyacağınız bilmemiz gerekiyor. Eğer göl kurursa dünyada ve Türkiye’de en önemli sodyum kaynağı olan sodyumsülfatın üretimi sekteye uğramış olacaktır. Su seviyesi 35 metreden 1 metrenin altına düşen ve yüzey alanı 30 kilometrekarenin altına inen Acıgöl’de biyolojik yaşam tamamen çökmüş vaziyettedir.”
6/6
© İHA
Acıgöl’ün bulunduğu bölgenin ekonomisine de büyük katkı yaptığına işaret eden Dr. Kesici, şöyle konuştu: “Acıgöl, bölgenin ekonomisi açısından da çok önemlidir. Etrafındaki arazilerdeki tarımsal faaliyetler için büyük önem arz etmektedir. Dünyada sodyumsülfat kaynaklarının ham olarak üretildiği başlıca kaynaklardan birisi konumundadır. Gölün kuruması sonucu burada yaşamında, ekonominin de kuruyacağınız bilmemiz gerekiyor. Eğer göl kurursa dünyada ve Türkiye’de en önemli sodyum kaynağı olan sodyumsülfatın üretimi sekteye uğramış olacaktır. Su seviyesi 35 metreden 1 metrenin altına düşen ve yüzey alanı 30 kilometrekarenin altına inen Acıgöl’de biyolojik yaşam tamamen çökmüş vaziyettedir.”
1/6
© İHA
Türkiye’de sodyum sülfatın yüzde 98’i doğal kaynaklardan, bu miktarın da yüzde 90’ı Denizli, Afyonkarahisar ve Burdur sınırlarında yer alan Acıgöl’den sağlanıyor. Temiz ve doğal sodyum potansiyeliyle dünyada 2. sırada yer alan Acıgöl, kapalı havza olmasıyla flamingo, angıt, kılıç, gaga, mahmuzlu kız kuşu gibi 200’e yakın kuş türünün yanı sıra endemik bitkiler ile hayvan türlerine yaşam alanı oluşturuyor.
2/6
© İHA
Tektonik kökenli bir oluşum olan Acıgöl’ün uydu fotoğrafları ise son yıllarda giderek etkisini artıran kuraklık ve bilinçsiz su kullanımının izlerini gözler önüne seriyor. Gölün 1970’li yıllarda 160 kilometrekare olan yüzey alanı, 2021 yılında 40 kilometrekarenin altına indi. Geçen Mayıs ayına göre de su seviyesi yarı yarıya azal göl suların, kıyıdan yaklaşık 1 kilometre çekilmesiyle ciddi bir bölümünün de tamamen kuruduğu görülüyor.
3/6
© İHA
Acıgöl’ün kıyısında kurulu olan Çardak’a bağlı Gemiş Mahallesi'nde yaşayan Cemil Yünesin, gölün hem çevre hem de sodyum üretimindeki istihdam bakımından kendileri için büyük ö nem taşıdığını söyledi: "3 ay önce geldiğimizde su ilerideydi. İki katı geri çekilmiş. Böyle giderse 3 ay sonra çanakta su kalmayacak. Acıgöl’ün bölgemiz için çok önemli. Burada fabrika var işçilerimiz çalışıyor. Burası kuruduğu zaman fabrika kapanır, işsizlik başlar. Flamingolar, deniz kuşları hep buradaydı, bak şu anda yok. Göçmen kuşları, flamingolar kalmadı. Su bulamıyorlar, doğal kaynak bitiyor. Kuşlar göç etti. 3 ay önce geldiğiniz de balıkları görmüştük. Şimdi balıklar da öldü, balık da kalmadı.”
4/6
© İHA
Kuruyan göl sahasının araba ve atış tutkunlarının mekanı haline geldiğine işaret eden Hasan Durna ise, şunları söyledi: “Acıgöl’de su kalmayınca her yer kurudu. Göl, çöl havasına dönmüş durumda. Burası da drift tutkunlarının uğrak yeri oldu. Her yer lastik izi. Acıgöl bölgedeki üç il için büyük önem taşıyor. Yüzlerce canlı türüne ev sahipliği yapan doğal üreme sahası Acıgöl, Afyonkarahisar, Denizli ve Burdur illerinin arasında önemli bir kaynak oluşturuyor. Acıgöl’de gördüğünüz su miktarı bu kadar. Burası da kurursa Acıgöl tarih olacak, kuraklığa tamamen yenilmiş olacak."
5/6
© İHA
Yaklaşık 25 yıldır bölgede incelemeler yapan ve Acıgöl’de her yıl biraz daha belirginleşen ürkütücü manzarayı kayıt altına alan Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, gölde ortalama su seviyesinin 1 metrenin altına kadar düştüğünü söyledi. Su hacim ve yüzeyinin yüzde 70’ten fazlasını kaybeden Acıgöl’ün Mayıs ayına göre daha kötü bir durumda olduğuna dikkat çeken Dr. Kesici, Ege Bölgesi’nin en büyük, Türkiye’nin ise tektonik kökenli gölleri arasında 9. sırada yer alan Acıgöl’ün 1970’li yıllarda 160 kilometrekare olan yüzey alanına sahip olduğunu hatırlattı.
6/6
© İHA
Acıgöl’ün bulunduğu bölgenin ekonomisine de büyük katkı yaptığına işaret eden Dr. Kesici, şöyle konuştu: “Acıgöl, bölgenin ekonomisi açısından da çok önemlidir. Etrafındaki arazilerdeki tarımsal faaliyetler için büyük önem arz etmektedir. Dünyada sodyumsülfat kaynaklarının ham olarak üretildiği başlıca kaynaklardan birisi konumundadır. Gölün kuruması sonucu burada yaşamında, ekonominin de kuruyacağınız bilmemiz gerekiyor. Eğer göl kurursa dünyada ve Türkiye’de en önemli sodyum kaynağı olan sodyumsülfatın üretimi sekteye uğramış olacaktır. Su seviyesi 35 metreden 1 metrenin altına düşen ve yüzey alanı 30 kilometrekarenin altına inen Acıgöl’de biyolojik yaşam tamamen çökmüş vaziyettedir.”