https://anlatilaninotesi.com.tr/20210722/chpli-kaboglu-guclendirilmis-parlamenter-sistem-taslagini-anlatti-halkin-yasama-ve-veto-hakki-1045023746.html
CHP'li Kaboğlu, 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem' taslağını anlattı: Halkın yasama ve veto hakkı olacak
CHP'li Kaboğlu, 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem' taslağını anlattı: Halkın yasama ve veto hakkı olacak
Sputnik Türkiye
CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem' taslağını anlattı. Kaboğlu, halkın yasama ve uluslararası anlaşmalar, vergi... 22.07.2021, Sputnik Türkiye
2021-07-22T10:01+0300
2021-07-22T10:01+0300
2021-07-22T10:01+0300
türkiye
dünya
haberler
ibrahim kaboğlu
anayasa
güçlendirilmiş parlamenter sistem
taslak
yasama
veto
halk
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/104223/20/1042232050_0:0:2324:1314_1920x0_80_0_0_31a7c8002cb78aa4ea7ecdbb7fb31d6a.jpg
CHP İstanbul Milletvekili ve anayasa profesörü İbrahim Kaboğlu, 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem' taslağına ilişkin olarak "Yasama girişimi ile hükümet ve Meclis'in yanı sıra halkın da yasa önerisi verebilmesini öngörüyoruz. Belirli imza sayısına ulaşılırsa, örneğin Fırtına Vadisi ya da Kaz Dağları’nın Sit alanı ilan edilmesi için halk yasa önerisi sunabilecek. 'Halk vetosu' ile uluslararası anlaşmalar, vergi düzenlemeleri gibi belirli konular dışında Meclis’in çıkardığı yasalara karşı, 500 bin ya da 1 milyon kişi 'hayır' derse yapılan değişiklikler kaldırılıyor" dedi.CHP çalışma grubu tarafından hazırlanan 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem, Bağımsız ve Tarafsız Yargı Raporu' geçen ay yapılan parti meclisi (PM) toplantısında kabul edildi. CHP PM, 75 sayfalık rapora son şeklini vermesi için Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nu yetkilendirdi.Raporu hazırlayan grupta yer alan Kaboğlu, CHP’nin taslağına ilişkin ayrıntıları Cumhuriyet gazetesinden Erdem Sevgi'ye anlattı. Sevgi'nin soruları ve Kaboğlu'nun bunlara verdiği yanıtlar şöyle:- CHP, temel olarak hangi gerekçeyle anayasa değişikliğine yönelik bir hazırlık ihtiyacı duydu?Anayasa dendiğinde önce hak ve özgürlükler güvencesi gelir. Fakat bu güvence de devlet iktidarının yapılanma tarzı ile ortaya çıkar. Burada da konu; yasama, yürütme ve yargının nasıl yapılandırıldığına ulaşır. 2017’de yapılan anayasa değişikliği ile yürütme tarihimizde ilk kez çift başlı yürütme tek başlı hale getirildi, bütün 'baş' ile başlayan makamlar tek kişide birleştirildi. Bununla da yetinilmedi, bu kişi parti başkanı oldu. Bundan dolayı raporda, ‘Yasama, yürütme, yargı nasıl olmalıdır’ sorularına teker teker yanıt verdik.- Yasama ile ilgili bölümde, 'yasama girişimi' ve ‘halk vetosu’ başlıkları dikkat çekiyor. Bunları kısaca açabilir miyiz? Raporda, 'Yasama nasıl olmalıdır' sorusunu yanıtlarken, 'Sadece hükümet ya da Meclis değil, halk da yasa önerisi verebilmelidir' dedik. Buna 'yasama girişimi' deniyor. Belirli imza sayısına ulaşılırsa, örneğin Fırtına Vadisi’nin, Kaz Dağları’nın Sit alanı ilan edilmesi için halk yasa önerisi sunabilecek. Bir de ‘halk vetosu’ öngörüyoruz. Uluslararası anlaşmalar, vergi düzenlemeleri gibi belirli konular dışında Meclis’in çıkardığı yasalara karşı, 500 bin ya da 1 milyon kişi 'hayır' derse yapılan değişiklikler kaldırılıyor. Yasama başlığı altında Meclis’e giden yolların demokratikleştirilmesini, Meclis’in müzakereye açık olmasını ve güçlenmesini amaçladık. - HSK’nın yerine AYK’nın kurulmak istenmesinin sebebi nedir? Yargı başlığında Adalet Yüksek Kurulu’nu (AYK) ayrıntılı şekilde düzenledik. Bugünkü HSK ile yargı bağımsızlığı sağlanamadığını üç yıldır görüyoruz. Bunun için AYK’yi yansız ve bağımsız olarak düzenledik. AYK’de üyelerin yarısını bizzat yargı mensupları, diğer yarısını da Meclis seçecek. TBMM’nin bugünkü HSK üye seçimleri gibi değil, daha ciddi, şeffaf bir süzgeç uygulanarak seçim yapılacak. - Raporda yer alan ‘ortak söylem, eylem ve işlem’ başlıkları kamuoyunda 'muhalefete çağrı' olarak yorumlandı. Bu kavramlar tam olarak neyi kastediyor?GPS için çizdiğimiz yol haritasında ortak söylem, ortak eylem ve ortak işlem olmak üzere üç başlık tasarladık. Ortak söylem şu anlama geliyor: Farklı görüşlerde, düşüncelerde olabiliriz ama anayasaya karşı nötr olmak durumundayız. Çünkü anayasa hepimizi eşitleyen, bağlı olduğumuz tek bir metin. Örneğin Meclis’te anayasayı ihlal eden bir yasa oylanabilir. Bunu Anayasa Mahkemesi iptal edecek. Ortak eylem ve işlem bölümlerinde ise madem CHP olarak biz bu değişiklikleri tek başımıza yapamıyoruz, o zaman bu ihtiyacımız olan anayasal kültür ve bilinci diğer partilerle birlikte oluşturacağız. Eğer bu birlikteliği sağlayabilirsek, ortak şekilde hazırladığımız anayasa metnine ortak sadakatimiz çok daha güçlü olur.
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2021
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/104223/20/1042232050_0:0:2324:1462_1920x0_80_0_0_c0b196097b81a12c7a3475029b5e7bf0.jpgSputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
türkiye, haberler, ibrahim kaboğlu, anayasa, güçlendirilmiş parlamenter sistem, taslak, yasama, veto, halk
türkiye, haberler, ibrahim kaboğlu, anayasa, güçlendirilmiş parlamenter sistem, taslak, yasama, veto, halk
CHP'li Kaboğlu, 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem' taslağını anlattı: Halkın yasama ve veto hakkı olacak
CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem' taslağını anlattı. Kaboğlu, halkın yasama ve uluslararası anlaşmalar, vergi düzenlemeleri gibi belli konular dışında veto hakkının olacağını söyledi.
CHP İstanbul Milletvekili ve anayasa profesörü İbrahim Kaboğlu, 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem' taslağına ilişkin olarak "Yasama girişimi ile hükümet ve Meclis'in yanı sıra halkın da yasa önerisi verebilmesini öngörüyoruz. Belirli imza sayısına ulaşılırsa, örneğin Fırtına Vadisi ya da Kaz Dağları’nın Sit alanı ilan edilmesi için halk yasa önerisi sunabilecek. 'Halk vetosu' ile uluslararası anlaşmalar, vergi düzenlemeleri gibi belirli konular dışında Meclis’in çıkardığı yasalara karşı, 500 bin ya da 1 milyon kişi 'hayır' derse yapılan değişiklikler kaldırılıyor" dedi.
CHP çalışma grubu tarafından hazırlanan 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem, Bağımsız ve Tarafsız Yargı Raporu' geçen ay yapılan parti meclisi (PM) toplantısında kabul edildi. CHP PM, 75 sayfalık rapora son şeklini vermesi için Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nu yetkilendirdi.
Raporu hazırlayan grupta yer alan Kaboğlu, CHP’nin taslağına ilişkin ayrıntıları Cumhuriyet gazetesinden
Erdem Sevgi'ye anlattı. Sevgi'nin soruları ve Kaboğlu'nun bunlara verdiği
yanıtlar şöyle:
- CHP, temel olarak hangi gerekçeyle anayasa değişikliğine yönelik bir hazırlık ihtiyacı duydu?
Anayasa dendiğinde önce hak ve özgürlükler güvencesi gelir. Fakat bu güvence de devlet iktidarının yapılanma tarzı ile ortaya çıkar. Burada da konu; yasama, yürütme ve yargının nasıl yapılandırıldığına ulaşır. 2017’de yapılan anayasa değişikliği ile yürütme tarihimizde ilk kez çift başlı yürütme tek başlı hale getirildi, bütün 'baş' ile başlayan makamlar tek kişide birleştirildi. Bununla da yetinilmedi, bu kişi parti başkanı oldu. Bundan dolayı raporda, ‘Yasama, yürütme, yargı nasıl olmalıdır’ sorularına
teker teker yanıt verdik.
- Yasama ile ilgili bölümde, 'yasama girişimi' ve ‘halk vetosu’ başlıkları dikkat çekiyor. Bunları kısaca açabilir miyiz?
Raporda, 'Yasama nasıl olmalıdır' sorusunu yanıtlarken, 'Sadece hükümet ya da Meclis değil, halk da yasa önerisi verebilmelidir' dedik. Buna 'yasama girişimi' deniyor. Belirli imza sayısına ulaşılırsa, örneğin Fırtına Vadisi’nin, Kaz Dağları’nın Sit alanı ilan edilmesi için halk yasa önerisi sunabilecek. Bir de ‘halk vetosu’ öngörüyoruz. Uluslararası anlaşmalar, vergi düzenlemeleri gibi belirli konular dışında Meclis’in çıkardığı yasalara karşı, 500 bin ya da 1 milyon kişi 'hayır' derse yapılan değişiklikler kaldırılıyor. Yasama başlığı altında Meclis’e giden yolların demokratikleştirilmesini, Meclis’in müzakereye açık olmasını ve
güçlenmesini amaçladık.
- HSK’nın yerine AYK’nın kurulmak istenmesinin sebebi nedir?
Yargı başlığında Adalet Yüksek Kurulu’nu (AYK) ayrıntılı şekilde düzenledik. Bugünkü HSK ile yargı bağımsızlığı sağlanamadığını üç yıldır görüyoruz. Bunun için AYK’yi yansız ve bağımsız olarak düzenledik. AYK’de üyelerin yarısını bizzat yargı mensupları, diğer yarısını da Meclis seçecek. TBMM’nin bugünkü HSK üye seçimleri gibi değil, daha ciddi, şeffaf bir süzgeç uygulanarak seçim yapılacak.
- Raporda yer alan ‘ortak söylem, eylem ve işlem’ başlıkları kamuoyunda 'muhalefete çağrı' olarak yorumlandı. Bu kavramlar tam olarak neyi kastediyor?
GPS için çizdiğimiz yol haritasında ortak söylem, ortak eylem ve ortak işlem olmak üzere üç başlık tasarladık. Ortak söylem şu anlama geliyor: Farklı görüşlerde, düşüncelerde olabiliriz ama anayasaya karşı nötr olmak durumundayız. Çünkü anayasa hepimizi eşitleyen, bağlı olduğumuz tek bir metin. Örneğin Meclis’te anayasayı ihlal eden bir yasa oylanabilir. Bunu Anayasa Mahkemesi iptal edecek. Ortak eylem ve işlem bölümlerinde ise madem CHP olarak biz bu değişiklikleri tek başımıza yapamıyoruz, o zaman bu ihtiyacımız olan anayasal kültür ve bilinci diğer partilerle birlikte oluşturacağız. Eğer bu birlikteliği sağlayabilirsek, ortak şekilde hazırladığımız anayasa metnine ortak sadakatimiz
çok daha güçlü olur.