Çiftlik Bank'ın kurucusu Mehmet Aydın'ın savcılıktaki ifadesinden: 'Beni ölümle tehdit etti'
15:11 07.07.2021 (güncellendi: 17:34 07.07.2021)
© AAMehmet Aydın
© AA
Abone ol
'Çiftlik Bank' davasının bir numaralı sanığı Mehmet Aydın'ın savcılıkta verdiği ifade ortaya çıktı. Aydın, Ebubekir K. isimli kişi hakkında çeşitli iddialarda bulunarak "18 adet lüks marka aracımı satmak için benden vekaletname aldı. Ancak sattığı araçların parasını bana vermedi. Bu süreçte beni ve ailemi ölümle tehdit etti" dedi.
Çiftlik Bank üzerinden binlerce kişiyi dolandırdıktan sonra kaçtığı Brezilya'da teslim olup Türkiye'ye getirilen 'Tosuncuk' lakaplı Mehmet Aydın, savcılıktaki ifadesinin ardından tutuklanması talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi.
Milliyet gazetesinden Damla Güler'in haberine göre Aydın, savcılığa verdiği ifadede şirketi kurduktan 1 ay sonra 10 bin üyeden 30 bin lira para kazandığını ve bu parayla daha fazla kişiye ulaşmak için reklam yaptığını söyledi. Şirketin hızla büyümeye başladığını anlatan Aydın, "2016 yılının başlarında hayallerimi gerçekleştirmek adına Bursa’da çiftlik kiraladım ve bu çiftliğe hayvan alarak üretim yapmaya başladık" dedi.
Yaptığı açılışlardan sonra üye sayısının hızla arttığını söyleyen Aydın, çağrı merkezi kurduklarını, sosyal medya uzmanı ve grafiker aldığını söyledi. Bir süre sonra grafiker olarak işe aldığı iki kişinin hesabına para geçirdiğini fark ettiğini anlatan Aydın iki kişiyi işten çıkardığını anlattı.
Bir süre sonra Ebubekir K. isimli kişinin yanına geldiğini anlatan Aydın, "Kendisini bana mafyavari biri olarak tanıttı. Ayrıca çalışanlarımızdan birinin akrabasıydı. Sık sık ofise gelip gidiyordu. Bana beni koruyacağını, piyasada yeni olduğum için diğer şahısların beni harcayacağını bu nedenle bana korumalık yapabileceğini söyledi. Ben kendisinden korktuğum için kendisini geçiştirdim. Sonrasında sürekli ofisime silahla gelmeye başladı. Davetli olmadığım halde düğünüme, balayımı yaptığım Antalya’ya yanıma geldi. Sürekli benden para istiyordu" dedi.
'Suriye'deki mücahit kardeşlerimize destek olman gerekiyor'
Ebubekir K. isimli kişinin daha sonra yanında terörist olduğunu düşündüğü iki kişi ile geldiğini anlatan Aydın, "Suriye’deki mücahit kardeşlerimize destek olman gerekiyor diyerek benden para istedi. Tamam hallederiz diyerek geçiştirdim. Sonrasında yurtdışına eşim ile birlikte önce Uruguay ve Arjantin’e çıkış yaptım" ifadesini kullandı.
'Sattığı araçlarımın parasını vermedi'
Mafyavari kişilerin tehditlerinden korktuğu için Çiftlik Bank faaliyetlerini gayri resmi olarak yurtdışından yürüttüğünü söyleyen Aydın ekibinin de yanına geldiğini söyledi.
Ebubekir K. isimli kişinin tehditlerinden korktuğu için bir süre Uruguay’da kaldığını söyleyen Aydın, "Sonra Türkiye’deki işimin başına geri döndüm" dedi.
Ebubekir K. isimli kişinin baskılarından dolayı ofisi İstanbul’a taşıdıklarını anlatan Mehmet Aydın, "Ben yurtdışına gitmeden önce Ebubekir K. benim 18 adet lüks marka aracımı satmak için benden vekaletname aldı. Kendi aracını da kullanmam için bana verdi. Ancak sattığı 18 lüks aracımın parasını bana vermedi. Bu süreçte Ebubekir K. beni ve ailemi ölümle tehdit etti" diye konuştu.
Çiftlik Bank'ı nasıl kurduğunu anlattı
Anadolu Ajansı (AA) tarafından aktarılan habere göre Aydın, Çiftlik Bank sistemini nasıl kurduğunu da savcılıktaki ifadesinde anlattı. Aydın, 1991 yılında Bursa'nın Nilüfer ilçesinde doğduğunu, ortaokulu bitirdikten sonra şirketlere internet sitesi yapmaya başladığını, bir arkadaşı ile beraber Bursa'da esnafları dolaşıp ihtiyacı olanlara 300-400 lira karşılığında web sitesi yaptıklarını belirtti.
Antalya'ya 2015 yılında gittikten sonra bir firmada sosyal medya uzmanı olarak çalıştığını kaydeden Aydın, daha sonra kendi işini kurmaya karar verdiğini, daha önceden tanıdığı arkadaşı E.A. ile 'Çiftlik Bank' oyununun yazılımını yaptıklarını aktardı.
Aydın, arkadaşına yaptığı bu sitenin oyunu ile ilgili 500 lira ödeme yaptığını, oyunla ilgili web sitesini kurduktan sonra 2015 yılı Ağustos ayında 'çiftlik oyun' sitesini faaliyete geçirdiklerini, 'Çiftlik Bank' oyun sitesinin de kendisine ait şahıs firması üzerinden başladığını dile getirdi.
'Ufak beklentilerle bu işe girdim'
İfadesinde, ilk başta çok yüksek beklentilerle buna başlamadığını aktaran Aydın, şunları kaydetti:
- "Ufak beklentilerle bu işe girdim. Facebook'ta oyunumun reklamını yaptırdım. Bu sanal oyunumda, sanal hayvanlardan elde ettiğim sanal ürünler ve bu sanal ürünlerin satılabileceği bir pazar oluşturmuştum. Faaliyetime başladıktan sonra bir ay içerisinde yaklaşık 10 bin üyeden 30 bin lira kadar para benim hesabıma geçmişti. Daha fazla kişiye ulaşmam gerekiyordu. Bu elde ettiğim kazançla daha fazla reklam yapmaya başladım.
- Faaliyetlerimde üçüncü aya geldiğimizde oyunda yaklaşım üye sayım 20 bine ulaşmıştı ve bu üyelerden yaklaşık 500 kişi yatırımcıydı. Bu nedenle sistemle ilgili üyelerin isteklerine yetişemez hale geldim ve yanıma eleman aramaya başladım. Ben bu işleri 'home ofis' olarak yapmaktaydım. Adıma olan şahıs firması üzerinden oyun ile ilgili ismini hatırlamadığım muhasebecim aracılığıyla fatura düzenleyip vergi ödemelerimi yapmaktaydım."
Faaliyetlerinin 4. ayında, oyun üzerinden üyelerin artması nedeniyle bir şirket kurmaya karar verdiğini kaydeden Aydın, bir üyesinin tavsiyesi ile çiftlik hayvanlarının ürünlerinin satışına ilişkin şarküteri açmayı planladığını ve akabinde de 'Çiftlik Bilgi İşlem Tarım Hayvancılık Sanayi Ticaret Limited Şirketi'ni Bursa'nın Beşevler semtinde kurarak, şarküteri işletmeye başladığını söyledi.
Ağabeyi Fatih Aydın'ı genel müdür olarak atamış
Bu şirkete genel müdür olarak ağabeyi Fatih Aydın'ı atadığını aktaran Aydın, şöyle devam etti:
- "Ağabeyim ürün tedarikini çevre civarlarda bulunan çiftliklerden yapmaktaydı. Bu ürünleri normal bir esnaf gibi vatandaşa şarküteri olarak satışını yapmaktaydık. Ayrıca Çiftlik Bank oyunumuzla ilgili üyelerimiz oyun parası satın almak istediklerinde şarküteriye gelerek, nakit veya kredi kartıyla ödeme yaparak, üyeliğine bu parayı aktarabiliyordu. Ancak bu oyun üzerinden yapmış olduğum sanal satışlarla ilgili yüksek miktarlı vergiler çıkması nedeniyle muhasebecimin yönlendirmesi üzerine sabit vergi ödeyebilmek amacıyla Kıbrıs'ta aynı dönemde 2016 yılı başlarında 'Fame Game Software Ltd.' unvanlı şirketi ağabeyim Fatih Aydın ile birlikte kurdum. Ağabeyimle kurmamın sebebi Kıbrıs'ta şirketlerin en az iki ortakla kurulması zorunluluğundan kaynaklanmaktaydı."
2016 yılının başlarında hayallerini gerçekleştirmek adına Bursa Karacabey'de bir çiftlik kiraladığını, hayvan alarak üretim yapmaya başladığını anlatan Aydın, 2-3 ay sonra da İnegöl ilçesinde 2. çiftliği kiraladığını, buranın ise daha büyük ve daha profesyonel bir besi çiftliği olduğunu dile getirdi.
Aydın, bu çiftlik için büyükbaş hayvanlar aldıklarını, Karacabey'de bulunan büyükbaş hayvanları da buraya taşıdıklarını, çiftliğin açılışı için de tüm üyelerini davet ederek, açılış töreni gerçekleştirdiklerini, açılıştan sonra 'Çiftlik Bank' oyununa rağbetin arttığını bildirdi.
Böylece üye sayılarının ve gelirlerinin da arttığını aktaran Aydın, akabinde Manisa'da 7 milyon liraya tavuk çiftliği satın aldığını, bu çiftliğin günlük 5 milyon yumurta üretim kapasitesi bulunduğunu, çiftlikte toplam 400 bin hayvan olduğunu anlattı.
Aydın, birçok çiftlik açtıktan sonra kapasitelerinin genişlediğini, faaliyet alanlarının arttığını ve işleri tek başına yürütemez hale geldiğini, artan üye sayısı nedeniyle daha geniş kapsamlı çalışma ofisi kurmaları gerektiğini söyledi.
Çiftlik Bank oyunuyla ilgili 6 kişilik çağrı merkezi kurduklarını ifade eden Aydın, davanın sanıklarından Cengiz Samur'ı gayri resmi müdür yaptığını, sanık Umeyr Karakoç'u sosyal medya uzmanı olarak işe aldığını, sanıklardan Cudi Cumhur Yurdakul'u yazılımcı, Serdal Dosdoğru'yu tasarımcı olarak işe aldığını aktardı.
Aydın, sonrasında eşi ile birlikte Uruguay ve Arjantin'e çıkış yaptığını, Arjantin'de ofis tuttuklarını, ekibinin burada gayriresmi olarak bir müddet çalıştığını, Arjantin'de bürokrasinin uzun olmasın nedeniyle şirketi açamadıklarını anlattı.
'Fame Game Hayvancılık A.Ş' unvanlı firmayı 50 milyon lira sermaye ile 2017'nin başlarında kurduğunu kaydeden Aydın, "Çiftlik Bilgi İşlem unvanlı firmayı da şarküteri olarak faaliyetini Bursa'da sürdürmeye devam ettim. Aynı dönemde çiftlikler kiralayıp veya satın alarak üretim yapmaya başladığımızdan, şarküterilerin bayilik olarak sayısı artıp satışlar arttığında ve Çiftlik Bank oyunu üzerinde üyelerin çoğalması nedeniyle sistematik olarak üretim, dağıtım ve satış ağını tamamlamak amacıyla Çanakkale Dora Gıda Dağıtım Şirketini, tam ismini hatırlayamadığım Alper isimli şahıstan 7 milyon lira karşılığında satın aldım. Daha sonra Dora Gıda ve Çiftlik Bilgi İşlem unvanlı firmaların hisselerini 'Fame Game' unvanlı firmamın tüzel kişiliğine devir ettim. Bu süreçte ben Uruguay'da Pabipark İnşaat Şirketini inşaat faaliyetlerini sürdürmek amacıyla kurmaya çalışıyordum" ifadelerini kullandı.
Aydın, Çiftlik Bank oyunu, şarküteri ve hayvan besiciliği faaliyetlerine devam ettiği esnada, 'bitcoin'e (sanal para) merakı olduğu için bu alanda da faaliyet göstermek istediğini, bu amaçla internette araştırma yaptığını, sanal sistemden oyun oynayan "Çiftlik Bank" üyesi kişilerden "bitcoin" ile ilgili bilgiler aldığını, bu sırada ise Uruguay'da "Pabipark" isimli şirketi kurduğunu kaydetti.
'Hatırladığım kadarıyla 800-900 adet bitcoin üretim cihazı aldılar'
İsmini hatırlamadığı bir Uruguay vatandaşına 'bitcoin' işi yapmak istediğinden bahsettiğini aktaran Aydın, şahsın da bu işten anladığını, bu işi Paraguay’da daha ucuz maliyetlerle yürütebileceklerini kendisine söylediğini ifade etti.
Bu kişinin Paraguay'da bu iş için kendisine bir depo önerdiğini söyleyen Aydın, şunları kaydetti:
- "Osman Naim Kaya ve Uruguay vatandaşı olan bu şahıs Paraguay’a bu iş için gittiler. Burada bir depo kiraladılar. O dönem 3 milyon dolar ödeme yaptım. Hatırladığım kadarıyla 800-900 adet bitcoin üretim cihazı aldılar. Bu iş karşılığında ismini hatırlamadığım bu Uruguay vatandaşına yüzde 10 kar payı verdim. Türkiye'de bitcoin faaliyeti yapmak istiyordum. Hakkı Cangül isimli Çiftlikbank üyesi, aynı zamanda şarküteri bayiliği verdiğim ve yine Ege Bölgesi Müdürlüğü verdiğim şahıs bitcoin işlerinden anlıyordu. Bu şahıstan yardım istedim. Akhisar’da boş bir çiftliğimiz vardı, bunu değerlendirmek amacıyla Hakkı Cangül'e bitcoin cihazları almasını söyledim.
'Bitcoin faaliyetleri hem Paraguay'da hem de Türkiye'de devam etmekteydi'
- Cangül'e ilk etapta 11 milyon 600 bin lira parayı bitcoin cihazı alması için verdim. Bu paraya MASAK tarafından bloke konulunca alamadı. Daha sonra şirket hesabı üzerinden 6 milyon 500 bin lira para gönderdim. Daha sonra elden nakit paralar verdim. Kendisi 928 adet bitcoin cihazı aldı ve bunları Akhisar'daki tavuk çiftliğinin bir bölümüne koyduk. Bu cihazlarla bitcoin üretimine başladık. Bitcoin faaliyetleri hem Paraguay'da hem de Türkiye'de devam etmekteydi. O dönemde Gümrük ve Ticaret Bakanlığı bu hususta bizi denetlemekteydi. Ancak bakanlık yetkilileri bize bitcoin üretiminin Türkiye'de yasal alt zemininin olmadığını söyleyince avukatlarımızın da tavsiyesi sonucunda Akhisar’daki bitcoin cihazlarımızı Paraguay’a gönderdik."
'Talep eden herkese paralarını iade ettik'
Mehmet Aydın, verdiği ifadede bütün yaptığı faaliyetlerin yolunda gittiğini, paralar kazanmaya başladığını söyledi. Çiftlik Bank üyesi olan şahısların paralarını düzenli yatırdığını, elde ettiği karlardan onlara da verdiğini dile getiren Aydın, şu ifadeleri kullandı:
- "Ancak bütün bunlar devam etmekteyken sosyal medyada bir takım haberler dolanmaya başladı. Bu haberler 'bizim çiftliklerimizin, hayvanlarımızın olmadığı, insanların gözünü boyadığımız' şeklindeydi. Daha sonra bu haberlerin ardından Gümrük ve Ticaret Bakanlığı gerekli incelemelere başladı. Hakkımızda da soruşturma başlattı. 1-1.5 ay sonra Çiftlik Bank ismi ile reklamlarımızı yasakladı. Biz de üyelere bağı bir sistem olmadığımızı, yani ponzi sistemi olmadığımızı ispatlamak amacıyla üye alımımızı durdurduk ve var olan üyelerimizle devam ettik.
- Yayılan bu haberlerin ve bakanlığın bize soruşturma açmasının ardından Türkiye’de bulunan bankalar bizimle çalışmayacağını söyleyerek hesaplarımızı kapattı. Bunun üzerine sıkıntıya gireceğimizi düşündüğümüz için sistemi geçici olarak durdurduk. Soruşturma sonucunda tekrar faaliyetlerimize devam etmeyi düşünüyorduk. Bütün bu anlattıklarım 2018 yılı başlarında oldu. Üyelerimizden talep eden veya noterden ihtarname gönderen herkese yatırdıkları ana paralarını banka hesaplarına yatırarak iade ettik. Bunların hepsi de kayıtlıdır."
Aydın, bu esnada çiftlik faaliyetleri, şarküteri ve bitcoin üretme faaliyetlerine devam ettiklerine, sadece 'Çiftlik Bank' oyun faaliyetinin durduğuna dikkati çekerek, "Hatırladığım kadarıyla 24 Ocak 2018'de Dubai'ye geçmiştim. Buradaki amacım Dubai'deki şirketimin son kuruluş prosedürü gerçekleştirmekti. Burada da aynı şekilde Çiftlik Bank oyun şirketi kurmuştum. Amacım dünyanın birçok ülkesinde bu şekilde faaliyetlerimi yürüterek buradan elde ettiğim gelirle Türkiye’de açmış olduğum çiftlik ve şarküterileri büyütmekti. Dubai’de şirketi kurduktan 5-6 gün sonra Brezilya’ya geçtim. Brezilya’da birkaç gün durduktan sonra Arjantin üzerinden feribotla Uruguay'a geçtim. Uruguay'dayken, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ‘Çiftlik Bank ponzidir’ şeklinde açıklama yaptı. Üyeler çiftliklere gittiler, tüm bu konular basına yansıdı. Üyeler savcılıklara suç duyurusunda bulunmaya başladı" dedi.
Uruguay lüks araçlarına, yatına, arsalarına el koydu
Bunların hepsini Uruguay'da öğrendiğini, bu ülkede 1 hafta kadar durduğunu bildiren Aydın, şunları kaydetti:
- "Türkiye, Uruguay’dan benim iademi talep edince tekrar Brezilya’ya geçtim ve oraya yerleştim. O dönemde benimle birlikte Uruguay’da bulunan ve benimle birlikte hareket ettiği bilinen Osman Naim Kaya, Uruguay yetkili makamlarınca tutuklandı. Uruguay yetkili makamları, benim hakkımda da kara para aklamaktan soruşturma açtı. Oradaki tüm mal varlıklarıma el konuldu. Uruguay’da Ferrari marka lüks bir aracıma, eşime ait Hummer marka araca el konuldu. Yaklaşık değeri 600-700 bin dolar değerindeki şahsıma ait yatıma ve Pabipark şirketine ait 7 adet villa arsasına, şirkete ait inşaat malzemelerine ve yine şirkete ait araçlara el konuldu.
- Ancak dediğim gibi ben Brezilya’ya geçmiştim. Osman Naim Kaya, 6 ay kadar tutuklu kaldıktan sonra çıktığında telefonla onu aradım. Kendisinin ev hapsinde olduğunu söyledi. Paraguay’da bulunan bitcoin üretim cihazlarının akıbetini kendisine sordum. O da bu konuda ortak iş yaptığımız Uruguay vatandaşı olan şahsın ilgilendiğini, kendisinin de bu şahsa ulaşamadığını söyledi. Osman Naim Kaya ve Uruguay vatandaşı olan şahsın, hakkımda kırımızı bülten olması nedeniyle herhangi bir hak iddia edemeyeceğimi düşünerek, bitcoin üretim cihazlarını kendilerinin aldığını düşünüyorum. Osman Naim Kaya, telefon görüşmelerimde halen beni geçiştirmektedir. Kaya halen Uruguay’dadır."
'Ağabeyimin de teslim olacağını düşünüyorum'
Aydın, ifadesinin devamında, bu süreçte ağabeyi Fatih Aydın’ın da en son Brezilya olduğunu, kendisiyle en son iki buçuk yıl önce yüz yüze görüştüğünü vurgulayarak, "Kendisi ile yine Brezilya’da telefonla görüştüm ve Türk adaletine teslim olmak istediğimi söyledim. Kendisine de gelip teslim olması gerektiğini söyledim. O da bu konuyu düşüneceğini söyledi. Ağabeyimin de teslim olacağını düşünüyorum. Kendisi halen Brezilya’dadır" diye konuştu.
Cengiz Samur ile yüz yüze en son Brezilya’da 3 yıl önce görüştüğünü, 1 ay kadar sonra da telefonla konuştuklarını kaydeden Aydın, "Kendisine Paraguay’da bulunan bitcoin tesisimizin başına geçmesini söyledim. Bu durumu kabul edip gideceğini söyledi. Uruguay’a gitmesi için bilet aldık. Uruguay’da Osman Naim Kaya ile buluştu. Daha sonra Kaya ile Samur arasında bir anlaşmazlık yaşandı ve Samur Amerika’ya gitti. Kendisi artık bizimle görüşmek istemediğini söyledi" dedi.
'Brezilya'ya geçtiğim sırada toplam 100 bin dolar param vardı'
Bütün sürecin anlattığı gibi yaşandığını kaydeden Aydın, şöyle devam etti:
- "Özellikle birilerini dolandırmak, paralarını alıp kaçmak kastıyla hareket etmedim. Anlattığım gibi noterden ihtar çeken herkesin parasını yatırdım. Yurt dışında bulunduğum sürece de kendi imkanlarımla mağdurların paralarını ödemeyi hep düşündüm. Ancak yurt dışında bulunan faaliyetleri de yürütemez hale geldim. En son basında adliyeye başvuran mağdurların zararının 64 milyon lira olduğunu öğrenince el konulan mal varlığımın bunu karşılamaya yeteceğini düşünerek teslim oldum. Uruguay’dan çıktığımda, Brezilya’ya geçtiğim sırada 50 bin euro ve 3 bitcoin olmak üzere toplam 100 bin dolar param vardı. Onunla yaklaşık 3 yıl boyunca geçindim. Herhangi bir kripto para borsasında bitcoin veya kripto param bulunmamaktadır. Yine soğuk cüzdan diye tabir edilen kripto para taşıyıcım da yoktur. Bütün mal varlığıma da gerek Türkiye’de gerekse Uruguay’da el konuldu. Amerika’da bulunan bir ofisin mülkiyeti şirketimize aitti ancak bu mülkiyet de Cengiz Samur tarafından satılmış ve kendi uhdesine geçirilmiştir."
'Hakkımda kırmızı bülten kararı çıktığında 3 tane bitcoinim ve 50 bin euro'm vardı'
Aydın, 'Blockchain' ve 'Localbitcoin' isimli sanal para borsalarında bitcoin ve birtakım alt coinlerin alışverişini yaptığını dile getirerek, "Bu alım satım işinde 10 milyon dolarlık bir işlem hacmim vardı. Paraguay'daki bahsettiğim bitcoin üretim tesisinin ödemelerini ve bitcoin üretim cihazları alımını bu borsalarda bulunan bitcoin ve alt coinlerle yaptım. Yurt dışında bulunduğum süre içerisinde hayatımı idame ettirmek için borsalarda bulunan bitcoin ve altcoinlerimi dolar veya avroya çevirerek harcamalarımı yaptım. Bu bahsettiğim hususlar hakkımda henüz kırmızı bültenle arama yokken Türkiye’de faaliyetlerime devam ederken olmuştur. Hakkımda kırmızı bülten kararı çıktığında 3 tane bitcoinim ve 50 bin euro'm vardı" şeklinde konuştu.