Ağar: Türkiye ve Azerbaycan, Ermenistan’ı bir vekil devlet gibi değil onurlu bir muhatap olarak kabul eder
© AAErdoğan ve Aliyev
© AA
Abone ol
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in, Şuşa'daki basın toplantısında Altılı Platform çağrısı yeniden gündeme geldi. Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, “Türkiye, eğer bu altı ülke istikrarı tesis edemezlerse, istikrarsızlığın körükleneceğinin farkında” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, Azerbaycan ve Ermenistan arasında imzalanan Ateşkes Antlaşması'nın ardından artık bölgede tüm taraflar için yeni iş birliği imkânlarının doğduğunu anımsattı.
Erdoğan ve Aliyev, Altılı Platform vurgusunu Aralık 2020’de de gündeme getirmiş ve o dönemde de ilgiyle karşılanmıştı. Sputnik’e değerlendirmelerde bulunan Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, Türkiye’nin bu konuyu sürekli gündemde tutmasını şöyle yorumladı:
“Türkiye, Avrasya’da ve Kafkasya’da istikrarın peşinde. Eğer bu altı ülke istikrarı tesis edemezlerse, istikrarsızlığın körükleneceğinin farkında. Kafkasya’yı istikrarsızlaştırmak için de pek çok gücün devrede olduğunun da farkında. Kafkaslar kendi içinde bir istikrar tesis edemezse, dışarıdan istikrarsızlaştırılacak. Türkiye, bu tuzağa düşülmemesi gerektiğini söylüyor ve stratejisini onu üzerine kuruyor.”
‘Ortak bir zeminde buluşmak gerekiyor’
Erdoğan’ın konuşmasındaki 'fedakârlık' vurgusu da dikkat çekici oldu. Ağar’a göre, bu vurgunun altında şu anlamlar yatıyor:
“Öncelikle ihtiraslardan vazgeçilmesi ve ortak bir zeminde buluşmak gerekiyor. Temelde küçük hesapların peşinde koşmak değil, büyük bir jeopolitik istikrarın peşinde olmak lazım. Sonuçta kavganın herkese zararı var. Ermenistan’ın bir vekil devlet gibi kullanılması doğru bir şey değil. Türkiye bir şekilde adaletin peşinde. Ama bu toprağımızı kaptıracağımız anlamına gelmiyor. Ermenistan’ın birileri tarafından vekil devlet gibi kullanılmasına izin vereceğimiz anlamına gelmiyor. Sonuçta Ermenistan üzerinden coğrafyadaki bir istikrarsızlık büyük düşmanlıklara sebebiyet verir.”
‘Azerbaycan ve Türkiye’yle kavga etmezse abat olur’
Bununla birlikte Ermenistan’ın Altılı Platform fikrine nasıl baktığı ise henüz net değil. Güvenlik Uzmanı Ağar, “Burada en çok mağdur olan Ermenistan. Bir vekil devlete dönüşmüş durumda ve iradesi kalmadı” diyerek şunları ekledi:
“Ermeni halkının iradesini ortaya koyması gerekiyor. Çünkü en büyük zulmü yaşayanlar Ermeniler. Bir millet için bir başka devletin vekili olmak kadar tehlikeli bir şey yok. İki taraf da zarar görüyor. Örneğin, ABD veya Fransa’nın menfaatleri uğruna bir işe kalkıştığın zaman onlar güçlü olduğu için menfaat sağlıyor ama zararı Ermenistan görüyor. Ermenistan’ın bir egemen ve bağımsız devlet gibi kendi menfaatleri doğrultusunda bir siyaset ve strateji üretmesi gerekiyor. Bunun içinde de Azerbaycan ve Türkiye ile kavga etmesi olmamalı. Azerbaycan ve Türkiye’yle kavga etmezse abat olur. Türkiye ve Azerbaycan ona bakar, yardımcı olur ve burada da diğer egemenler gibi bir çıkar gözetmez. Bir vekil devlet gibi değil, onurlu bir muhatap olarak kabul eder. Ermenistan bağımsız devlet gibi mi davranacak yoksa bir vekil devlet gibi mi davranacak ona karar vermesi gerek.”
Altı ülke: Rusya, Türkiye, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan ve İran
“Türkiye olarak biz de coğrafi komşuluk ilişkilerimizi daha derin iş birliklerine yöneltmek istiyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şuşa'daki basın toplantısında Altılı Platform ile ilgili şunları belirtmişti:
"Ermenistan'ın kendisine uzatılan bu iyi niyet ve dayanışma elini tutmasını, ortak geleceği birlikte şekillendirme fırsatını iyi kullanmasını temenni ediyoruz. 'Altılı bir platform' dedik. İşte bu Altılı Platform'da bildiğiniz gibi Rusya, Türkiye, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan ve İran var. Bu platform ile artık istiyoruz ki bölge suhuletle barış içerisinde yaşanan bir bölge olsun. Bu adamı atmak için biz kardeşim ile her türlü fedakârlığa varız, Sayın Putin aynı şekilde bu tür fedakârlıklara var. Bu konuda atılacak adımlarla bölge bir barış bölgesi haline gelmiş olur. Tabii bu tarihi fırsatın gerçekçi olmayan hevesler, söylemler ve eylemlerle kaçırılmaması en büyük dileğimizdir. Bölgedeki yeni statüye katkıda bulunmak isteyen herkesin nefret ve tahrik siyasetinden vazgeçerek barış ve iş birliğini teşvike yönelmesi şarttır. Böyle bir ihtimal oluştuğunda Ermenistan ile normalleşme için biz de üzerimize düşeni yapacağımızı her fırsatta söylüyoruz. Bu ümit verici sürecin Azerbaycan ile Ermenistan'ın imzaladıkları Ateşkes Antlaşması'nı kapsamlı ve vizyoner bir barış anlaşması ile taçlandırmaları halinde çok daha sağlıklı yürüyeceğine inanıyoruz."