Hastasının bıçaklı saldırısına uğrayan Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli ortopedi ve travmatoloji asistan doktoru Ertan İskender, yaşadığı travma sebebiyle mesleği bırakmayı dahi düşündüğünü söyledi.
Bel bölgesinden ve sağ elinden bıçakla yaralanan İskender, Anadolu Ajansı'na (AA) yaptığı açıklamada, kendisine saldıran hastasını, ayağının üzerinden araç geçtiği için geçen yıl aralıkta tedavi altına aldıklarını söyledi.
İskender, hastasının yarasının ciddiyeti sebebiyle ayağının kesilme durumu olduğunu ama aylar süren tedavi sayesinde parmakları kesilerek ayağının kurtarıldığını belirtti.
Hastasının hastanede tedavi görürken bazı psikolojik sıkıntılar yaşadığını anlatan İskender, bu süreçte hastayla özveriyle ilgilendiklerini dile getirdi.
İskender, saldırıyı gerçekleştiren hastayla en çok ilgilenen doktorun kendisi olduğunu, böyle bir saldırıyı hiç beklemediğini belirtti:
"Olay günü hasta kimseyi dinlemediği için benim ilgilenmem icap etti. Bundan önceki 3 veya 4 takibinde doktor arkadaşlarımızla ve güvenlikle kavga çıkarmış, taşkınlık yaratmış. O yüzden ben 'hastayı çağırın, beni dinler, ben ikna ederim, bir sıkıntısı varsa dinlerim' dedim."
Hastanın tedavi sonrasında bazı şikayetlerden yakındığını, kendisinin de bunların zamanla geçeceğini anlatmaya çalıştığını dile getiren İskender, daha sonra poliklinik kapısından çıkmak üzereyken hastanın kendisine saldırdığını anlattı.
İskender, bir doktorun yetişmesinin uzun ve meşakkatli bir süreç olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
"Birçok zorluk yaşıyoruz. Bütün bunlara rağmen hiç beklemediğimiz ve ekstra ilgi gösterdiğimiz bir hastadan böyle bir şey gelince ciddi anlamda insan mesleğinden soğuyor. Mesleği bırakmayı çok ciddi anlamda düşünüyorum şu an çünkü hiçbir şey insan sağlığından daha önemli değil. Kafam karışık bu aralar, çok da ani bir karar vermek istemiyorum ama ciddi düşüncelerim var bırakmakla ilgili."
'Rehabilitasyon minimum 3 ay sürecek'
Sağ elindeki hasar nedeniyle ameliyat yapamama durumu olduğunu kaydeden İskender, "Hasar, sağ elimde yani aktif kullandığım, ameliyatta kullandığım elimin yüzük ve orta parmağında. Özellikle orta parmağımda fonksiyonel, hareketle ilgili bir kayıp yaşanabilir. Durumumu takip eden plastik cerrahlar şu an olumlu bakıyor. Durum ne zaman belli olur, net bir süre söylemiyorlar ama rehabilitasyon minimum 3 ay sürer diyorlar. Ondan sonra cerrahiye devam edip edemeyeceğim belli olacak" dedi.
'Saldırının sadece fiziksel hasarı yok, ciddi anlamda psikolojik boyutu var'
İskender, bel bölgesindeki yaralanmanın da ciddi olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti:
"Beni asıl endişelendiren durum, bel bölgesindeki atar damardan sızan kanama. Bıçak omurgadan çıkan kökün bir santim uzağındaymış. Eğer ki oraya isabet etseydi, şu an tedavisi olmayacak hasarla karşı karşıya kalırdım, sağ tarafım felç olurdu. O zaman bırakın mesleğimi, hayatım olumsuz yönde değişirdi. Bunu insan düşünüyor. Yani bu saldırının sadece fiziksel hasarı yok, ciddi anlamda psikolojik boyutu var. Açıkçası, 'bu kadar risk altında bu mesleği yapmaya değer mi, bu kadar risk altında çalışmaya değer mi' diye sorguluyorum."
'Hastanın elinde bıçak olmasaydı, böyle bir şey yaşanmazdı'
Bu tip olayların tekrar yaşanmaması için tedbirler alınması gerektiğini söyleyen İskender, şunları kaydetti:
"Bu olayların tekrar yaşanmaması için yapılabilecek en temel şey hastaneye giriş çıkışların kontrolü. O hastanın elinde bıçak olmasaydı, böyle bir şey yaşanmazdı. Daha hafifi yaşanırdı, daha az hasarla kurtulabilirdim ama hasta çok rahat şekilde hastaneye bıçakla, kesici delici aletle girebiliyor. Bunun dışında sağlık kuruluşlarında herhangi bir taşkınlık yaratan, sağlıkçıya şiddet uygulayan hastalarla ilgili e-Nabız gibi ortak bir sisteme uyarı konulabilir."