CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da katıldığı, 27 Mayıs darbesinin 61. yıldönümü nedeniyle Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda düzenlenen AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'na tepki gösteren Altay, “Bugün beyefendi, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda demokrasi hamaseti yaptı. 27 Mayıs üzerinden Türkiye’yi kamplaştırmaya, kutuplaştırmaya devam etti. Mesela hadi CHP’yi çağırmıyorsun, çağırma. Biz gideriz, Adnan Menderes’i anarız; konuşuruz burada genel kurulda, sokakta, meydanda… Yahu bari Demokrat Parti Genel Başkanı Sayın Gültekin Uysal’ı buraya bir çağırın ya; bir davet edin gelir, gelmez” açıklamasında bulundu.
“Sen 27 Mayıs’ın yıldönümünde Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda AK Parti kongresi yapar gibi demokrasi mağdurluğuna yatamazsın” diyen Altay, “Sen bugün darbe tacirliği yaptın, darbe mağdurluğuna yatıyorsun halen daha. Korkma ya korkma, kimse sana darbe yapmayacak. Sana darbe yaparsa millet sandıkta yapacak, yüz kere söyledik dilimizde tüy bitti” ifadelerini kullandı.
Altay, şu sözlerle devam etti:
"‘Hırsızlık' demiş. Allah’tan kork, kuldan utan. Hırsız arıyorsan, eski Ticaret Bakanı başta olmak üzere etrafına bakacaksın. Aynaya bak demiyorum, etrafına bir bakacaksın. Biz şöyle bir Türkiye’ye engel olmak istiyoruz. Bu toprakların ve bu ülkenin, Moğolların, Haçlıların, Timur’un yaptığı gibi yağmalanmasına engel olmak istiyoruz. Bizim tek işimiz bu; bu toprakların yağmalanmasına engel olmak. Bir işimiz daha var: 128 milyar doların hesabını sormak. Tek işimiz bu doğru, bir tek işimiz daha oldu evvelsi günlerde: Mafyadan ayda 10 bin dolar harçlık, harcırah alan siyasetçiyi bulmak. Bunu da bulacağız."
'Siz mafyasız yola gidemiyor musunuz?'
Erdoğan’ın, Akşener’i hedef alıp ‘daha neler olacak neler’ şeklindeki sözlerine tepki gösteren Altay, şu ifadeleri kullandı:
"Muhalefeti tehdit etmeye başladı. Önce mafya girdi. Alaattin Çakıcı’nın sayın genel başkanımıza tehdidini savcı rutin bir tepki olarak değerlendirdi. Biz tabi onlara pabuç bırakmayız, ayrı. Mafya tehditleri, mafyanın bir kısmı… Dün Sedat Peker AK Parti’de mitingler yapıyordu, boy boy protokolde Sedat Peker ve AK Partililerin fotoğrafları var, etkinlikleri var, her şey var. Siz mafyasız yola gidemiyor musunuz ya? Siz mafya olmadan devleti idare edemiyor musunuz kardeşim? İlle yanınızda bir mafya olmak zorunda mı?"
'Mafya tehdidi kar etmedi, kendi tehdit etmeye başladı'
“Mafya tehdidi kâr etmedi, kendi tehdit etmeye başladı” ifadelerini kullanan Altay, şunları söyledi:
"'Bunlara bizim biraz güçlü olduğumuz yerlerde linç hamleleri yaptıralım. Sayın Kılıçdaroğlu’na Çubuk’ta, Sayın Akşener’e Rize’de.' Çubuk’taki linç girişiminden sonra Erdoğan tek kelam etmedi. Hatta kurmayları, ‘niye gitti oraya' dedi. Erdoğan sayın Akşener’e yapılan saldırı için 4 cümle etti. ‘bu daha bir, daha neler olacak?', ‘bunlar iyi günleriniz'. Yani ufak saldırıları iyi gün sayıyor. İstiyor ki Kemal Kılıçdaroğlu’na Artvin’de yapılan gibi kurşun sıkılsın. Kötü gün o; bu çıkıyor. ‘Az bile yapmışlar' dedi ya. Bir Cumhurbaşkanı, bir siyasi parti genel başkanına yapılan için ‘az bile yapmışlardır' diyorsa, yandı gülüm keten helvadır, felakettir, vahim üstüdür."
Altay şöyle devam etti:
"Peşine de diyor ki: ‘Dua et çok ileri gitmediler' diyor. Bu olaylardan sonra Yunus Taşkıran, ‘600 metreden nokta atışı, 800 metrede de kol-bacak vurabiliyorum' diyor, Muğla-Fethiye Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni… Erdoğan’ın konuşmasından sonra bu paylaşılıyor. Erdoğan; Türkiye’yi getirdiğin hale bak, insanların cüretine bak. Milli Eğitim Bakanı'na da bir sorumuz var. Tabii hem savcılara var, 4 bin 348 savcıya, bu beyefendi Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni ile ilgili acaba hem idari, hem adli bir işlem yapıldı mı? Merak ediyorum. Bu zat, bu tweeti atma cüretini Recep Tayyip Erdoğan’dan alıyor. Daha ne olsun? Daha ne olsun? Şimdi bu memleketin insanlarını inanç aidiyeti üzerinden, etnik aidiyet üzerinden kutuplaştırdın; yaşam tarzı üzerinden kutuplaştırdın, yetmedi. Düşünce bazındaki kutuplaşma beyefendiye yetmedi. Beyefendi şimdi coğrafi olarak da bu memleketi, vilayetlerini kutuplaştırma, bölme peşinde."
Kılıçdaroğlu, Akşener ve diğer muhalefet liderlerinin 81 ile de gideceklerini vurgulayan Altay, “Gidecekler ve onların güvenliğini sağlamak senin görevin. Benim, Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Meral Akşener’in, velhasıl 84 milyonun can ve mal güvenliği devletin üstünde bir emanettir. Maalesef devleti de sen yönetiyorsun, sen yönetiyorsun. Liderlerimizin ve bizlerin can ve mal güvenliği sana emanet. Yani aslında kuzu, kurda emanet. Bakalım ne olacak? Yaşayıp hep birlikte göreceğiz” dedi.