Belarus Devlet Başkanı Lukaşenko, pazar günü Minsk'e acil koduyla indirilen ve o andan beri uluslararası gündemde yoğun şekilde tartışılmaya devam eden Ryanair uçağı vakası hakkında ilk kez konuştu.
Lukaşenko, "Bomba ihbarı İsviçre'den geldi. İnsanları koruyarak hukuka, tüm uluslararası kurallara uygun hareket ettim. Güvenli Belarus üzerinden uçmak hoşunuza gitmiyorsa, 300 kişiye mezar olan yerden uçun" diyerek 2014'te Ukrayna'nın doğusunda düşen ve 298 kişinin hayatını kaybettiği Malezya Havayolları'na ait MH17 uçağı vakasını anımsattı.
'MiG-29 avcı uçağıyla ilgili iddialar yalan'
MiG-29 avcı uçağının Ryanair uçağını inişe zorladığına dair iddiaların yalan olduğunu belirten Lukaşenko, "Avcı uçağının görevi, iletişimi sağlamak ve kritik durumda yolcu uçağının inmesine yardım etmek. Uçak, Belarus Nükleer Santrali'nin yakınından döndürüldü. Ya nükleer santralin güvenlik sistemleri aniden savaşa hazırlık moduna geçseydi?" ifadelerini kullandı.
'Bu planlı bir provokasyon değil de nedir?'
Uçak daha Minsk'e inmeden Batı'dan 'karbon kopya' suçlamalar ile uçuş yasakları yağmaya başladığına, Batılı ülkelerin 'aşırı hızlı' tepki gösterdiğine dikkat çeken Lukaşenko, bu tepkinin kendisini şaşırttığına değinerek "Bu planlı bir provokasyon değil de nedir?" diye sordu.
'Mürettebat, Minsk'e iniş kararını kendi aldı'
'Batı, Belarus'u Rusya'ya düzenlenecek saldırının test noktası olarak kullanıyor'
Belarus'ta düzenlenen protestoların başarısız olduğunun kabul edildiğini ve muhalefetin yabancı destekçilerinin taktik değiştirdiğini belirten Lukaşenko, "Ayaklanma organize etmekten 'strangülasyon' (boğaz sıkma) aşamasına geçmelerinin nedeni bu. Yeni zayıf noktalar arıyorlar ve burada hedef sadece biz değiliz. Biz bir test noktasıyız, yani Batılı ülkelerin doğuya (Rusya'ya) saldırmadan önceki deney yeriyiz" dedi.
Hem yurtiçindeki hem de yurtdışındaki kötü niyetlilerin Belarus'a saldırma yöntemlerini değiştirdiğini söyleyen Lukaşenko, birçok kırmızı çizginin açıldığını ve sağduğu ile ahlak sınırlarının geçildiğini vurguladı.
Yunanistan’dan Litvanya’ya giderken Minsk’e zorunlu iniş yapan Ryanair’e ait yolcu uçağında bulunan, Belarus’ta aşırılık yanlısı kabul edilen Telegram kanalı Nexta’nın kurucusu Roman Protaseviç ve kız arkadaşı Rusya vatandaşı Sofiya Sapega da gözaltına alınmıştı.
Bu arada Minsk'teki uçak hadisesi, bir uçağın üçüncü ülkede zorla indirilmesiyle sonuçlanan ilk olay değil. 3 Temmuz 2013'te Moskova'da katıldığı bir konferanstan dönen Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales'in uçağı Fransa ve Portekiz'in hava sahalarında uçuş izni çıkmaması üzerine Viyana'daki Schwechat Havaalanı'na zorunlu iniş yapmıştı.
ABD'nin casuslukla suçladığı Edward Snowden'ın içinde olduğu iddiasıyla aranan bir uçağın ABD’li eski istihbaratçının bulunmaması üzerine Avusturya'dan havalanmasına izin verilmişti. Avrupa ülkelerinin bu kararı, Güney Amerika'da büyük tepkiyle karşılanmıştı.