Gizli ordudaki asker sayısının, CIA’in ‘yeraltı’ görevli sayısından 10 kat daha fazla olduğunu belirtiliyor. Newsweek’in haberinde, ‘gizli’ askerlerin ülke içinde ve dışında faaliyet göstererek verilen görevleri askeri üniformayla veya sivil kılığına girerek yerine getirdiği ifade edildi.
Pentagon’un bu programında yer alan yaklaşık 130 özel şirketin her yıl en az 900 milyon dolar harcadığı kaydedildi. Bu şirketlerin, sahte isimler altında çalışan kişiler için sahte belgeler oluşturduğu, faturalarını ve vergilerini karşıladığı, Ortadoğu ve Afrika’nın en ücra köşelerinde bile dinleme ve gözetim için özel cihaz ve ekipman ürettiği belirtildi. Gizli ordunun yarısından fazlasını ABD ordusu Özel Harekât Kuvvetleri’nin oluşturduğu aktarılırken temel görevinin, savaş bölgelerinde ve hasım ülkelerde 'terörist takibi' olduğu da kaydedildi.
‘Obama-Biden dönemine denk geliyor’
Sputnik’e değerlendirmelerde bulunan Gazeteci-Yazar Ceyhun Bozkurt, “Newsweek’in haberi, yıllardır konuştuğumuz çok önemli bir gerçeği bir kez daha su yüzüne çıkardı” ifadelerini kullandı.
“ABD, Pentagon eliyle bölgemizde yeniden gayrinizami harp yöntemlerine başlayarak, istikrarsızlaştırma operasyonlarının düğmesine basmış görünüyor. ABD, bu gücünü nerede kullanacak diye sormak lazım” diye devam eden Bozkurt, şunları ekledi:
“Öncelikle haberde bazı detaylar var. 60 bin kişilik bu gücün 10 yıldır hazırlandığı ifade ediliyor. Geriye döndüğümüzde bu dönem Obama-Biden dönemine denk geliyor. Aklıma oğul Bush’un Yardımcısı Dick Cheney döneminde oluşturulan ve terör örgütlerini, Amerikan çıkarları için kullanmak görev tanımlı P20G (Proactive Preemptive Operations Group / Proaktif Önleyici Operasyonlar Grubu) gücü geldi. Bu güç, 2002 yılında o dönem de Cheney’in nüfuz ettiği Pentagon’da kurulmuştu. O dönem El Kaide’yi Amerikan çıkarları çerçevesinde eylem yapmaya zorlamak şeklinde görev tanımı vardı. Ayrıca bu gücün teröristlerin saldırılarını taklit ederek saldırılar gerçekleştirmek, terör örgütlenmeleri oluşturmak gibi görevleri de mevcuttu. P20G’de 100 personel görevlendirildi ve 100 milyon dolarlık bütçesi vardı. Bu gücün bölgemizde gerçekleştirmiş olması muhtemel eylemleri göz önüne alındığında 60 bin kişilik bir gücün neler yapabileceğini siz hesaplayın. Ayrıca Biden’ın Başkan Yardımcılığı döneminde, bölgemizde Irak’ın işgalinden sonra en büyük kaos planı olan Arap Baharı eylemleri de başlamıştı. Hem istihbarat hem gayrinizami harp unsurlarının bu süreçte aktif rol aldığı biliniyor.”
‘Afganistan'dan asker çekmenin ne anlama geldiğini gösteriyor’
Joe Biden’ın seçimlerden önce Foreign Affairs’te yazdığı bir yazıyı hatırlatan Bozkurt, “Bu yazıda Biden, kendi döneminde çok sayıda Amerikan askerinin başka coğrafyalarda bulunmasından sonra Özel Kuvvetler aracılığıyla yapılacak gayrinizami harp operasyonlarına ağırlık verileceğini ifade etmişti. Bu da asker çekme ifadelerinin perde arkasını ve Afganistan'dan asker çekmenin ne anlama geldiğini gösteriyor” dedi.
‘Hedef ülkelerin bölgesel işbirliği çok önemli’
Bozkurt, bu 'gizli ordu’nun ayrıntılarına dair ise şunları kaydetti:
“740 milyar dolarlık savunma bütçesinde ABD Özel Kuvvetleri’nin, ABD’nin ortaklarına gayrinizami harp için destek yetkisi arttırıldı. Bu gelişmeyle birlikte, 2018 yılındaki Ulusal Güvenlik Stratejisi’nin eki olarak gayrinizami harp belgesinin özeti yayınlanmıştı. Bu belgede önümüzdeki dönemde hedefteki halkları etki altına almak için gayrinizami harp yöntemlerinin artırılması gerektiği, bu çerçevede de suikast, sabotaj, ekonomik hedeflere saldırı, psikolojik harp, kriz yaratma, siber saldırı dahil düşman görülen hedefe yönelik her türlü yıpratma ve çökertme planlarını içeren bir harita belirlenmişti. Özel askeri şirketlerin de kullanımını içeren bu gücün, sivil olarak da görev yapması dolayısıyla tipik bir gayrinizami harp gücü olduğu çok açık. Bölgemizde ABD’ye, onun askeri varlığına güven, inanç kalmadığı ve tepki oluştuğu için istediklerini tam olarak gerçekleştiremediler. Şimdi kaosu derinleştirerek, mevcut terör örgütleriyle ilişkilerini sürdürerek, belki yeni yeni terör örgütleri oluşturarak, yeni bir terör dalgası oluşturmak isteyeceklerdir. Buna karşı, hedef ülkelerin bölgesel işbirliği çok önemli.”