ABD Başkanı Joe Biden'ın onay verdiği 735 milyon dolarlık anlaşma sayesinde, İsrail, ABD'den yüksek isabetli hassas güdümlü füzeler ve yüksek isabet özelliği veren mühimmat alacak. ABD diğer yandan da ABD, Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu’nda (BMGK) İsrail aleyhine herhangi bir kararın alınmasını engelliyor.
ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve Dış Politika Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Bağcı ve eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, Sputnik’e yaptığı değerlendirmede, ABD’nin bölgede İsrail’in çıkarlarına yönelik karar almaktan vazgeçmeyeceğini vurguladı.
‘ABD dış politikasında ahlaki davranılmaz’
Prof. Dr. Bağcı, “Amerikalıların, İsrail’e silah satması normal bir durum. Burada normal olmayan, kararın imzalanmasının çatışma günlerine denk gelmesi” dedi.
“Bütün dünyanın tepki gösterdiği bir olayı ABD, İsrail’in savunma hakkı olarak görüyor çünkü Hamas’ın parti tüzüğünde, İsrail’in ortadan kaldırılması yer alıyor” diye konuşan Bağcı, şunları ekledi:
“Bu nedenle ABD, hem Birleşmiş Milletler’de (BM) siyasi anlamda hem askeri anlamda İsrail’le işbirliği yaparak onu koruması altına alan bir ülke. Donald Trump’ın olması ya da Biden’ın olması ABD’nin İsrail’e yönelik politikalarında bir değişiklik getirmiyor. O açıdan bakıldığında ABD’nin başından itibaren İsrail’i destekleyen politikaları şimdi de devam ediyor. Bu silah satışının tepki alacağını biliyoruz ama hiçbir kimsenin de yapabileceği bir şey yok. Yani diğer İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), Arap Ligi gibi uluslararası kuruluşların da pek fazla söyleyecek bir şeyleri yok çünkü onlar da ABD’den silah alıyor. ABD dış politikasında ahlak var mıdır? ABD dış politikasında ahlaki davranılmaz, ABD’nin çıkarları önemlidir. Bu açıdan bakıldığında da ABD bu ahlaki olmayan davranışını kendi çıkarları açısından değerlendirdiğinde, bu silahı satmakta bir sakınca görmüyor.”
‘ABD, bu silah satışı ile ‘İsrail’in arkasındayız’ mesajı veriyor’
“Biden dönemi ve Trump dönemi arasında İsrail açısından pek bir fark yok” görüşünü dile getiren emekli Korgeneral Pekin ise şunları kaydetti:
“Senato tarafından onaylanan bu satışın amacı, bölgede İsrail’i güçlendirmek ve projelerini devam ettirmek. ABD, bu silah satışı ile ‘İsrail’in arkasındayız’ mesajı veriyor. ABD, İsrail’e desteğini bundan sonra da verecek. Bu silah satışının engellenmemesi bölgede İsrail’in yeni oyun ve katliamlarına yol açacaktır. Bir taraftan Suudi Arabistan’a, Yemen’den dolayı silah satışını kesen ABD diğer taraftan Filistin’de katliam yapan İsrail’e silah satışını onaylıyor.”
‘İsrail’in hedefi Hamas liderlerinin ortadan kaldırılması’
Peki, ABD’nin BMGK’de engellerine rağmen savaş sonlandırılabilir mi? Prof. Dr. Bağcı, “ABD, BMGK’de İsrail’e karşı bir karar aldırmaz” diyerek şöyle devam etti:
“Burada temel sorun, Türkiye’nin bu işe çok fazla müdahil olması Arap dünyasında pek sevindirici görünmüyor. Çünkü Filistin’i sadece Türkiye’nin sorunuymuş gibi göstermek onların işine gelmiyor. Biz, İsrail’i durdurma konusunda politikalar geliştirmeyi düşünürken Arap siyasal liderleri Türkiye’nin bu kadar etkin olmasından memnun değiller. İsrail’in hedefi Hamas liderlerinin ortadan kaldırılması ya da öylesine zayıflatılması ki önümüzdeki 10 veya 20’li yıllarda İsrail güvenliğine tehdit olmasın politikası olarak söylenebilir. Önümüzdeki günlerde bu saldırılar devam edecek gibi. Dünyanın gözü önünde olanları herkes izliyor. Sivillerin hayatını kaybettiği bir trajedi yaşanıyor.”
‘İsrail hedefine ulaşmadan durmayacak gibi görünüyor’
Emekli Korgeneral Pekin de BMGK’den bir çözüm çıkmayacağı görüşünde. “ABD’nin, İsrail’in Hamas’ı iyice zayıflatması ve gelecekte problem çıkarmasını engellemesi gibi bir savı var” ifadelerini kullanan Pekin, şu değerlendirmelerde bulundu:
“İsrail, Gazze’nin etrafını çevirdi ve sürekli vuruyor. Amaç, Hamas’ın elindeki roketleri bitirmek. Hamas’ı tecrit etmek, bir şekilde yenilgiye zorlamak. Ne BM’den ne Araplardan ne de İslam ülkelerinden etkili bir çözüm çıkmaz. Bu iş devam edecek, İsrail hedefine ulaşmadan durmayacak gibi görünüyor. Maalesef böyle bir sıkıntı var.”
