Koronavirüs pandemisi nedeniyle birçok iş yeri evden çalışma modelini benimser, hatta bazı büyük şirketler pandemi bittikten sonra dahi bu şekilde devam edeceğini açıklarken mesai saatlerinin daha uzadığı ve çalışanların sömürüldüğüne dair araştırmalar da var.
194 ülkeden elde edilen verilerin incelendiği araştırma, haftada 35-40 değil de en az 55 saat çalışmanın kalp krizi riskini yüzde 35, iskemik kalp hastalıkları riskini de yüzde 17 artırdığını ortaya koydu.
It's official, working too much can kill you. https://t.co/oKqyMniMUg
— DW News (@dwnews) May 17, 2021
DSÖ ve Uluslararası Çalışma Örgütü'nün ortaklaşa yürüttüğü çalışmanın bir diğer sonucu da uzun çalışma saatlerine bağlı olarak ölenlerin yüzde 72'sinin erkek ve orta yaşlı olması. Bu da ölümlerin büyük oranda çalışılırken değil emeklilik döneminde yaşandığı anlamına geliyor.
Araştırma, Güneydoğu Asya ve Batı Pasifik bölgelerinde (Çin, Japonya ve Avustralya dahil) yaşayanların uzun çalışma saatlerinden en çok etkilenen grup olduğunu da ortaya koydu. Özellikle Japonya'da 'karoshi' olarak bilinen 'aşırı çalışmaya bağlı ölümlerin' oranı çok yüksek.
Long working hours killing 745,000 people a year, WHO study finds https://t.co/fmj958jlp8
— BBC News (World) (@BBCWorld) May 17, 2021
2000-2016 yılları arasını kapsayan araştırmada haliyle koronavirüs pandemisine bağlı şartlar dahil edilmedi ama yine de DSÖ yetkilileri uzaktan çalışma modeliyle ilgili işverenleri uyarmayı ihmal etmedi, "Pandemi, çalışma saatlerinin haddinden fazla uzatılması akımını besleyebilecek gelişmeleri hızlandırıyor" hatırlatması yaptı.
DSÖ çalışanlarından Frank Pega da çalışma saatlerini standart sürelerde tutmanın çalışanın verimini artıracağını söyleyip 'ekonomik krizden geçilen bu dönemde çalışma saatlerini daha da uzatmamanın işverenin kendi yararına' olacağının altını çizdi.