Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, 'Siyasi ikiyüzlülüğün belgesi' başlığıyla yayımlanan yazısından sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisini aradığını söyledi.
Erdoğan ile aralarında güzel bir konuşma gerçekleştiğini belirten Selvi, salı günü akşam 19:25'te yaptıkları bu görüşmenin özel bölümlerini kendisine saklayacağını ifade etti.
Selvi, Erdoğan ile 'gönül diliyle' konuştuklarını vurgulayarak "Gezi olayları sürecinde, 17-25 Aralık döneminde ve 'Kader Birliği' yaptığımız 15 Temmuz gecesinde olduğu gibi" dedi. Erdoğan'ın söze "Yazını okudum. Teşekkür etmek için aradım" diyerek başladığını aktaran Selvi, şunları paylaştı:
- "Doğrusu İsrail’in Mescid-i Aksa’ya saldırılarının sürdüğü, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail zulmünün engellenmesi için dünya liderleriyle görüşmeler yaptığı bir sırada aramasına şaşırmıştım. Çünkü Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan telefonu bağlarken, Cumhurbaşkanı’nın bir görüşmesi nedeniyle kısa bir süre beklemek zorunda kaldım. Erdoğan, yoğun bir diplomasi trafiğinin tam ortasında aramıştı.
'Yazınız çok güzel oldu'
- Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Filistinlilere sahip çıktığı, Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırıların durması için gayret gösterdiği için teşekkür ettim. Erdoğan, 'Tabii ki yapacağız' dedi. Bu benim misyonum dercesine bir hava içindeydi. Kısa konuşmamız sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir cümleyi iki kez kullanması dikkatimi çekti. Mescid-i Aksa’ya saldırıları konuşurken Cumhurbaşkanı 'İçimizdeki Mescid-i Aksa’ları yıkmak isteyenlere karşı yazınız çok güzel oldu' dedi."
Erdoğan ile konuşmaları sona ermeden 'siyasi ikiyüzlülük ve ihanet' konusunun gündeme geldiğini söyleyen Selvi, "Osman Bölükbaşı, partisinden milletvekili seçilip, ilk fırsatta Demokrat Parti’ye geçen milletvekilleri için, 'O kadar ihanet gördüm ki, gönlüm Karacaahmet Mezarlığı’na döndü' demişti. Elinden tutup cumhurbaşkanı, başbakan ve bakan yaptığı kişilerin ihaneti karşısında Erdoğan’ın ne düşündüğünü merak ettim. Kişisel bir şey söylemedi. Şahsını değil, davayı ön plana çıkardı. 'Bunlar da içimizdeki Mescid-i Aksa’ları yıkmak istiyorlar' dedi" ifadesini kullandı.
Selvi, yazısını "Peki uluslararası sistem Erdoğan’ı neden yıkmak istiyor, Erdoğan’ı tasfiye planında yer alanlar neye hizmet ediyor. Erdoğan bir cümle ile yanıtını verdi. 'Bunlar da içimizdeki Mescid-i Aksa’ları yıkmak istiyorlar' dedi" diye noktaladı.
Selvi, Erdoğan'ın teşekkür ettiği yazıda ne demişti?
Selvi, 'Siyasi ikiyüzlülüğün belgesi' başlığıyla yayımlanan yazısında DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın "Ben 2018’de Abdullah Gül muhalefetin adayı olsun diye çabaladım" şeklindeki ifadesine tepki göstermişti. Babacan'ın Erdoğan'ı cumhurbaşkanı adayı olarak gösteren teklifin altına imza attığını hatırlatan Selvi, bu konuda bir belge de paylaşmıştı. Selvi, şunları kaydetmişti:
- "Erdoğan’a en ağır hakaretleri Kılıçdaroğlu yapıyor. Kemal Bey o konuda rasyonaliteyi iyice kaybetti. Erdoğan’a hakarette Kılıçdaroğlu ile yarışan iki isim daha var. Biri Ali Babacan, diğeri Ahmet Davutoğlu. Her iki isim de Erdoğan sayesinde başbakan, AK Parti genel başkanı, başbakan yardımcısı ve dışişleri bakanı olmuşlar. Bugün siyasette bir varlık gösterebiliyorlarsa, Erdoğan onları bu görevlere getirdiği içindir. Erdoğan sayesinde hayal bile edemeyeceğin makamlara gel, sonra siyasi velinimetine dön hakaret et."
Selvi, devamında Davutoğlu'nun da bu konuda imza verdiğini belirterek "Ali Babacan ile Ahmet Davutoğlu, en büyük muhalefetlerini Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi üzerine kuruyorlar. İyi de Ahmet Davutoğlu ile Ali Babacan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle ilgili kanun teklifinin altına imza atmışlardı. Anayasa değişikliği teklifini imzala. Meclis’teki oylamalarda evet oyu kullan. Sonra çık bu sistem kötü de. O zaman aklınız neredeydi?" diye yazmıştı.