Ebru Baki’nin sabah programının ardından MHP’nin hedef gösterdiği Habertürk Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir görevden alınmış, Genel Yayın Yönetmeni Kürşad Oğuz istifa etmişti. Tecrübeli gazeteci Fikret Bila RS FM’de Atilla Güner’le Akşam Postası yayınında siyasiler ile basın arasındaki çatışmayı değerlendirdi. Bila, “Ben bu yaşananları demokrasi sorunu olarak görüyorum. Gazetecilik etkili bir meslektir ama bu yapılmasın diye siyasal iktidar elinden geleni yapıyor” dedi.
İşte Fikret Bila’nın Atilla Güner’le Akşam Postası’na yaptığı açıklamalardan satırbaşları:
“Demokrasinin temel ayaklarından bir tanesi medya, basın. Bütün demokratik ülkelerde böyledir. Sadece medya-basın demek de yeterli değil özgür basın demek lazım. Türkiye'de demokratik alanlar tek tek daraltılıyor. Türkiye'de basının yapısının değiştirildiğini unutmamak lazım bu da gazetecilerden çok medya sahiplerinin sorumlululuğu olduğunu düşünmek lazım. Çünkü onların bağımsızlığı medya sermayesinin bağımsızlığına bağlıdır. Medya sermayesi iktidardan bağımsız olmayınca gazetecilerin mücadelesinin sonuç vermesi çok zor.
Hürriyet'ten 45 arkadaşımız atıldı. Ortada atılma gerekçesi yok. Kanuna uygun bir işlem değil ve atılan arkadaşlarımızın hiçbir hakkı ödenmedi. Böyle bir keyfi yönetim hakim olmaya başladı medyada. Seni işten attım diyor, neden attın diyorsun nedenini söylemiyor. Beni atarken kanuna uygun haklarımı ödedin mi hayır. Neden ödemiyorsun? Ödemiyorum, git diyor mahkemeye. 2-3 senede hakkını alabilirsen al. Bu tür olaylara bütün toplumun sahip çıkması lazım, bütün muhalefetin sahip çıkması lazım. Böyle güç kullanılan ve karşılığında hiçbir sonuç alınamayan duruma geldi. gerçekten tarafsız, objektif, özgür gazetecilik çalışan birkaç yayın ancak sayabiliriz. Onlar da çok küçük olmalarına rağmen Türkiye'de etkili olabiliyorlar. Gazetecilik etkili bir meslektir ama bu yapılmasın diye siyasal iktidar elinden geleni yapıyor.
Basın İlan Kurumu gazetelerin patronuymuş gibi davranıyor. RTÜK, televizyonlara yazı yazıp şu haberi kullanın bu haberi kullanmayın derse orada özgür medyadan bahsetmek mümkün değil. Bu kurumlar yetkileri olmayan alanlarda yetki kullanıyorlar. Böyle demokrasi olmaz böyle basın özgürlüğü de olmaz. Basın İlan Kurumu lan keserek ceza veremez, RTÜK'te para cezası kesip ekran karartarak ceza veremez. Bunlar Basın özgürlüğüne vurulmuş ağır darbelerdir. Bunları yaparken olduğu gibi siyasi değerlendirmelerle hareket ediyorlar, hiçbir hukuki değerlendirme de yok.”