Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ile Gölcük Donanma Komutanlığı'na gitti.
Çalışmalarının en önemli kısmını terörle mücadele faaliyetlerinin oluşturduğunu belirten Akar, bu kapsamda en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar azim ve kararlılıkla mücadele yürüttüklerini vurguladı.
'Başta dost ve kardeş Irak olmak üzere, tüm komşularımızın sınırlarına ve egemenliğine saygılıyız'
Askerin terörle mücadelede önemli başarılar elde ettiğini ve etmeyi de sürdürdüğünü aktaran Akar, şunları kaydetti:
- "Taarruzi anlayışla yapılan bu faaliyetlerimizi, daha da artan bir tempoda sürdürmek suretiyle aziz milletimizi inşallah bu terör belasından kurtaracağız. 1 Ocak'tan bugüne kadar Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyinde toplam 953 terörist etkisiz hale getirildi. Önemli olan en son teröristin etkisiz hale getirilmesi.
- Başta dost ve kardeş Irak olmak üzere, tüm komşularımızın sınırlarına ve egemenliğine saygılıyız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Tek amacımız terörle, teröristle mücadele. Irak'ın arazi şartları itibarıyla orada yuvalanan teröristler nedeniyle Irak'ın kuzeyinde olduğumuzu da herkesin bilmesi lazım. Irak'ın kuzeyinde yuvalanan ve 40 yıldır 40 bin vatandaşımızın hayatına kasteden bu terörün bitmesi için yapılması gereken ne varsa yapmaya devam edeceğiz. Bunun dışında bizim ne Irak'ın ne Suriye'nin kuzeyinde başkaca bir amacımız söz konusu değil."
Akar, Irak'ın kuzeyine yönelik 23 Nisan'da Pençe-Yıldırım ve Pençe-Şimşek operasyonlarının başlatıldığını anımsatarak, "Bu operasyonlarımız yoğun ve başarılı bir şekilde devam ediyor. Son olarak bir mağarada 6 terörist etkisiz hale getirildi. 23 Nisan'dan bugüne kadar bizim gözümüzle gördüğümüz toplam 68 terörist etkisiz hale getirildi" bilgisini paylaştı.
'Mutlaka idari ve adli soruşturma yürütülüyor'
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) virüsünün mutasyona uğradığına dikkati çeken Akar, personelin salgına karşı alınan tedbirlere katı bir şekilde uyması gerektiğini belirtti.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, Kovid-19 vakaları görülme oranının düşüklüğü bakımından dünyanın sayılı silahlı kuvvetlerinden biri olduğunu bildiren Akar, rehavete kapılmadan, ilk günkü hassasiyetle alınan tedbirlerin sürdürülmesi talimatını verdi.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin şanlı tarihinden süzülüp gelen milli, manevi ve mesleki değerleriyle aklın ve bilimin ışığında, anayasa çerçevesinde, yasalar ve cumhurbaşkanının direktifleri doğrultusunda, sıralı amir ve komutanların emir ve komutasında, milletinin emrinde ve görevinin başında olduğunu belirten Akar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her olayda personelin güvenliği için alınabilecek bütün tedbirleri alıyoruz. Bunu sonuna kadar takip ediyoruz. Her zaman, her olayda mutlaka idari bir soruşturma yapılıyor, adli bir soruşturma yapılıyor. Soruşturmanın sonuçlarına göre işlemler yapılıyor. Herhangi bir şekilde göz ardı etmek filan yok. Bu ister Kovid-19 vakası olsun, ister intihar vakası olsun, ister ölümlü vakalar olsun, ister kaza olsun. Türk Silahlı Kuvvetleri, bu konuda örnek düzeyde personelinin her şeyiyle yakından ilgilidir. Bununla ilgili çok gelişmiş kurallarımız var, teamüllerimiz var. Bunları eksiksiz yerine getiriyoruz. Mutlaka idari ve adli soruşturma yürütülüyor. Bunların sonucuna göre ne yapılması gerekiyorsa yapıyoruz."
'Tehdit diliyle bir yere varamayacaklarını anlamalılar'
Kıbrıs'ın, Türkiye'nin milli davası olduğunu vurgulayan Akar, Ada'da iki devletli bir yapının artık şart olduğunu söyledi.
Bakan Akar, Yunanistan ile ilişkilere de değinerek, şöyle konuştu:
"Biz diyalog istiyoruz, siyasal çözümler bulmak istiyoruz. Fakat biz ne kadar iyi niyetli yaklaşırsak yaklaşalım Yunanlı komşularımız, olayları tırmandırmakta, gerilimi artırmakta, tahrikkar ve tehditkar dil kullanmakta. Bununla bir yere varamayacaklarını anlamayacak kadar da hata içerisindeler. Türkiye'ye karşı bu tehdit diliyle bir yere varamayacaklarını anlamalarını bekliyoruz. Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'taki duruşumuzla siyasal çözüm arayışlarının önünü açtığımıza inanıyoruz."
Türkiye'nin kimsenin toprağında, suyunda, hak ve hukukunda gözünün olmadığını belirten Akar, "Herkesin, tek zerre dahi hakkımızı çiğnetmeyeceğimizi de çok iyi bilmesi lazım. Bizim diyalogla bu sorunları çözelim dememiz, herhangi bir şekilde zafiyet olarak algılanmamalı. Bu bir zafiyet değil. İki komşu arasında dostane bir şekilde yaşamanın yollarını konuşuyoruz" dedi.