Siyasi iletişimci ve araştırmacı Dr. İbrahim Uslu, RS FM'de Atilla Güner'le Akşam Postası'na siyasette son gelişmelerin oy oranlarını nasıl etkilediğini anlattı.
Uslu'nun gündeme ilişkin değerlendirmelerinden satır başları şöyle:
'İstanbul seçimi ders olmamış'
- "İktidar, İstanbulluların son seçimde verdiği mesajlardan gerekli dersleri çıkarmamış, hatta bunu anlamaya bile çalışmamış. Seçmeni en rahatsız eden ve mutlaka seçmenin bir şekilde taraf olmasına neden olan en başarılı faktörler içerisinde adalet duygusunun rencide edilmesi. Siyasi rekabet hırsının, siyasi aklın önüne geçmesiyle ilişkili bir şey bu. Yardım için toplanan paralara el koymak, Halk Ekmek büfelerinin açılmasına engel olmak, onay verip 'açabilirsiniz' dedikten sonra Ramazan ayında Halk Ekmek büfesini kaldırmaya çalışmak da bu hırsın ürünü. Keskin sirke küpüne zarar. Demokratik rekabeti, etik kurallarına uygun davranmadığınız zaman sadece tek amacınız rakibinize zarar vermek ve seçmen bu konuda ne düşünür diye düşünmezseniz o zaman arka arkaya siyasi hatalar yapıyorsunuz ve bunların tamamı aslında belki o an için siyasi rakibinizin sinirini bozuyorsunuz ama uzun vadede siyaseten fayda getirmiyor. Ancak ittifakla yüzde 53.7 alıyorsunuz, Cumhurbaşkanı yüzde 52.5 oy oranıyla seçiliyor ama AK Parti yüzde 42.5 oy alıyor. Bu yüzde 42.5'i kimse görmedi. Bir önceki genel seçimde yüzde 50 oy almış bir parti 2.5 yıl sonra 42.5'e düştü ama hiç konuşulmadı. Seçim havasıyla geçti gitti.
Ortak aday olacak mı?
- AK Parti'ye baktığınız zaman artık yüzde 50 bandından uzaklaşan Cumhur İttifakı, Cumhur İttifakı'nın biraz daha altında kamuoyu desteğine sahip Erdoğan realitesiyle karşı karşıyayız. Yarın seçim olacak olsa, Cumhurbaşkanlığı seçimi ilk turda bitmeyecek bunu söyleyebiliriz ama Erdoğan'ın seçimi kesin kaybettiği anlamına gelmez. Birinci turda kaç adayın yarışacağına bağlı olarak sonuç değişebilir. Sayın Erdoğan birinci turda kazanamıyor ama seçim birinci turda bitecek mi bunu da bilmiyoruz çünkü yarışa girecek kaç aktör olduğunu şimdiden bilemiyoruz. Muhalefetin her biri kendi adaylarıyla seçime girerse o zaman yarış ikinci tura kalır. Ondan sonrası muhalif seçmenin ikinci tura kalan muhalefet adayına yönlenip yönlenmeyeceği ile alakalı. Bir masa kurulacak mı bunu bilmiyoruz. Geçen sefer o masa kurulamadı. Geçen seçimlerde Millet İttifakı vardı ama ona rağmen Cumhurbaşkanlığı için ortak aday belirlenemedi hatta masası dahi kurulamadı. TBMM seçimlerinde CHP, İYİ Parti, Demokrat Parti ve Saadet Partisi birlikte girdiler ama dördü bir masada toplanamadı."