ABD'nin İran'la nükleer anlaşmaya geri dönmesi müzakereleri kapsamında Tahran-Washington-Londra üçgenindeki gizli pazarlıklara konu olduğu iddia edilen Nazanin Zaghari-Ratcliffe ile ilgili yeni açıklamalar geldi. Britanya'nın Ortadoğu ve Güney Afrika’dan Sorumlu Devlet Bakanı James Cleverly, Londra'nın Tahran'a 400 milyon sterlinlik borcunu ödemesi konusunda görüşmeler yürüttüklerini, ancak bu görüşmelerle İran'da hapisteki Britanya vatandaşı Nazanin Zaghari-Ratcliffe'in durumu arasında bağlantı olmadığını söyledi. Dışişleri Bakanı Dominic Raab da İran'ın Britanyalı kadını bırakmasının eşiğine gelindiğine dair haberlerin doğru olmadığı açıklamasını yaptı.
İran'da 2016'da gözaltına alınan Nazanin Zaghari-Ratcliffe, 'İran karşıtı propaganda yaymak için insanları işe almayı ve eğitmeyi amaçlayan BBC'nin Farsça çevrimiçi gazetecilik kursunu yönettiği' gerekçesiyle casuslukla suçlanıp art arda iki kez hapse mahkum edilmişti. Zaghari-Ratcliffe casusluk suçlamalarını reddederken, Richard Ratcliffe de eşinin Londra'nın Tahran'a 400 milyon sterlinlik askeri borcunu ödemesi için koz olarak esir alındığını savunageldi.
Dün İran devlet televizyonuna Tahran ile Washington'ın tutuklu takası ve ABD'de dondurulan İran fonlarının serbest bırakılması için anlaştığını söyleyen İranlı bir yetkili, Londra'nın Tahran'a askeri borcunu ödemesi ve bu kapsamda Zaghari-Ratcliffe'in serbest bırakılmasına dair anlaşmanın da son şeklini aldığını dile getirdi.
40 yıllık 400 milyon sterlinlik borç
Sözkonusu 400 milyon sterlinlik askeri borç, devrilmeden önce İran Şahı'nın sipariş ettiği 1500 Chieftain tankı için yaptığı ödeme. 1979'daki İran İslam Devrimi'nin ardından tankları teslim etmeyen Londra, 400 milyon sterlini de bugüne dek geri ödemedi.
Bugün Britanya Başbakanı Boris Johnson, gazetecilere, "Nazanin ve Tahran'la aramızdaki tüm diğer çok zorlu çifte vatandaşlık vakalarının çıkarlarını koruyabilmemiz için bakanlarımız elimizden gelen her şeyi yapıyor" dedi.
BBC'ye konuşan Ortadoğu'dan Sorumlu Devlet Bakanı Cleverly de "1970'lerde yapılan ve on yıllardır sürüncemede kalan askeri sözleşmeyle ilgili duruma gelince, müzakereler devam ediyor. Maalesef uzun zamandır böyle, ama devam ediyor" dedi.
'Haberler tümüyle uygunsuz'
Görüşmelerin bir yere varıp varmadığı sorusunu "Buna bağlı bir yasal süreç de var. İran'ın son zamanlarda bu yasal süreçten uzaklaşması, elbette işleri geciktirdi" diye yanıtlayan Cleverly, şöyle devam etti:
"On yıllardır devam eden bir sorunu çözmenin yollarını arıyoruz. Haftasonunda gelen ve bu çalışmayı çifte Britanya vatandaşlarının keyfi şekilde gözaltına alınıp hapse atılmasıyla bağlantılandıran haberler bence tümüyle uygunsuzdu. Bunlar birbirinden ayrı meselelerdir, biri diğerinden tarihsel olarak çok önce gelmektedir. Çifte vatandaşların İran'da hapsedilmesi, tanklarla ilgili on yıllardır süren anlaşmazlığa bağlanmamalıdır."
'Haberler henüz doğru değil'
Ardından basın toplantısı düzenleyen Dışişleri Bakanı Raab, "Keyfi ve bizim görüşümüze göre yasadışı şekilde tuttuklarını koşulsuz serbest bırakmak, İran'ın yükümlülüğüdür, ama korkarım, onun yakında serbest bırakılacağına işaret eden haberler henüz doğru değil" dedi.
'Fidye değil, tarihi borç'
Zaghari-Ratcliffe'i temsil eden Britanya parlamentosu milletvekili Tulip Siddiq, 400 milyon sterlinlik fidye sözkonusuymuş gibi yanlış bir anlatının dayatıldığını, ama bunun mahkemelerle hükümetin doğruladığı Britanya'nın İran'a tarihi borcu olduğunu belirtti.
Dün Raab "Borcun geri ödenmesi gerektiğini biliyoruz ve bunu güvence altına almak için düzenlemelere bakıyoruz" demişti.