İzmir Motosikletli Kuryeler Derneği Başkanı Burhan Akgün, koronavirüs salgınına karşı alınan önlemler kapsamında sokağa çıkma kısıtlamalarının artmasıyla evlere servis isteyenlerin, kuryeleri daha çok kullandığını dile getirdi.
Motosikletli kurye taleplerinin fazla olduğunu kaydeden Akgün, iş ilanlarında kurye arayışlarının da arttığını belirterek, "Kısıtlamalar başladıktan sonra birçok müşteri eve servisi alışkanlık haline getirdi. Bu işi talep edenlerin birçoğu da üniversite mezunu olmaya başladı. Çünkü motosikletli kurye mesleği kalifiye oldu. Birçok üniversite mezunu arkadaşım bizimle motosikletli kurye işine başladı" dedi.
Günde en az 10 saat çalıştıklarını anlatan Burhan Akgün, çalışma süresinin 16 saate kadar çıkabildiğini söyledi. Makine mühendisliği, İngilizce öğretmenliği, bilgisayar mühendisliği, işletme ya da iktisat bölümü mezunlarının da kurye olarak çalıştığını aktaran Akgün, "Ortalama gelirimiz 4 bin 500 ile 6 bin lira arasında değişiyor. 16 saat çalışan 6 bin lira kazanıyor. Kuryelik pandemide daha tehlikeli olmaya başladı. Virüsün bulaşıcı olması bizi tedirgin ediyor ama virüsten değil de biz daha çok kazalardan ölüyoruz. Şu ana kadar virüsten vefat eden arkadaşımız olmadı. İnşallah bundan sonra da olmaz" diye konuştu.
‘16, yeri geldiğinde 18 saat çalışıyorum ki borçlarım bitsin’
İzmir'de 4 yıllık işletme fakültesi mezunu Ahmet Terzioğlu, 3 yıldır kurye olarak çalıştığını söyleyerek, işini sevdiğini dile getirdi. Fakülte bittikten sonra bir süre iş aradığını ve 'Biz sizi ararız, şu anda sizin için uygun pozisyonumuz yok' gibi yanıtlar aldığını anlatan Terzioğlu, "Çaresiz kalınca bu işi sevmeye başladım. Branşımla ilgili değil. Daha farklı hayallerim ve hedeflerim vardı ama şu anda en kötü kendi işletmemi açmak için sermaye biriktirmek adına çalışıyorum. 16, yeri geldiğinde 18 saat çalışıyorum ki borçlarım bitsin. Bir an önce kendime ufak da olsa bir yer açayım istiyorum. Ne trafik ne hava koşulları beni zorlamadı. Özellikle annemin 'Sen gelene kadar aklımız çıkıyor, aman yağmurda dikkatli git' diye beni evden çıkarken uğurlaması, akşam döndüğümde de kurban kesecek gibi sevinmesi beni düşündürüyor. Üniversitedeyken başka hayallerim vardı. Bir muhasebeci, bir bankacı olarak devam etmek istiyordum hayata. Gıda üzerine ufak bir büfeden başlayıp belki yükselmeyi hedefliyorum" dedi.
‘İşverenler tecrübesiz mühendislere sıcak bakmıyordu, ben zaten motor kullanıyordum’
Makine mühendisi olan Eray Uluçay, 6 aydır kurye olarak çalıştığını belirterek, "2019 Ağustos'ta mezun oldum. Aralık 2020'de bu işe başladım. Mezun olduğumda mühendis alımları düşmüştü ardından koronavirüs salgını çıkınca iş bulmam zorlaştı. İşverenler tecrübesiz mühendislere sıcak bakmıyordu. Ben zaten motor kullanıyordum. Pandemide bu işlerin iyice arttığını görünce başvurdum. Üniversitede okurken aklıma gelmezdi. Eğitim aldığım işi yapacağımı düşünüyordum. İnşallah bir gün olur. Üretimin parçası olmak istiyorum, makine mühendisi olarak hem ülkemiz hem kendi adıma katma değer yaratmak istiyorum" diye konuştu.
‘Ekmeğimizi taştan çıkarıyoruz, ölümle hep burun burunayız’
Çanta işi yaparken kuryeliğe başlayan Veysi Kurşun ise "Ekmeğimizi taştan çıkarıyoruz. Bütün gün motorun üzerinde yağmur, çamur demeden çalışıyoruz; ama vatandaşlardan isteklerimiz var. Sürücüler biz yola çıktığımız zaman bize önem vermiyorlar. Biz 2 teker kullanıyoruz, onlar gibi 4 teker kullanmıyoruz. En ufak hamlede ölüm riskimiz var. Daha geçen gün evli ve 3 çocuk sahibi bir kurye arkadaşımız İkiçeşmelik Caddesi'nde vefat etti. Ölümle hep burun burunayız" dedi.
İzmir Motorlu Kuryeler Dernek Başkanı Muzaffer Saklavcı da "Son zamanlarda pandeminin gelmesiyle kuaför de mühendis de bu işi yapmaya başladı. A2, A1 ehliyeti alıp da kuryelik yapanlar var. İnsanlar okuyup, yıllarını veriyor, kuryelik yapıyor" diye konuştu.
