Müzeyyen Ay, Üsküdar Belediyesi ekiplerinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) büfesini engellemeye çalıştığını görünce dayanamayıp itirazını dile getirdiğini anlattı:
'Haksızlığı gördüm susamazdım'
“Tesadüfen oradan geçerken bu olayı gördüm ve bana çok dokundu bu. Kendimi frenleyemedim. Hiç ayırt etmeden bütün yöneticilere, bu zihniyette olan herkese haykırdım. Particilik yapmadım, bu particilik değil ekmek meselesi. Öyle bir zamandayız ki, insanlar evlerine ekmek götürmek için çöplerden ekmek arıyor. Çevremde çöpten yemek toplayan yüzlerce insan var. Peygamberimiz demiş ya, komşusu açken, tok yatan bizden değildir. Bu haksızlığı gördüğüm zaman eğer susarsam ben dilsiz şeytan olurum. Burada haksızlık olduğunu görüyorum. Ben susamam. Herkes iş, aş derdinde. Herkesin tek derdi tenceresine bir şeyler koyup kaynatmak. Ama yöneticiler bilemiyorum onlar ne derdinde. Ellerini, çeksinler yakamızdan. Artık bıktık. Bu parti meselesi değil. Hangi parti olursa olsun benim için hiç fark etmez. Bana beni refah içinde yaşatacak bir yönetim lazım, beni kimseye muhtaç etmeyecek bir yönetici lazım. Artık ortadirek kalmadı. Zengin ve fakir var. Ortadirek denilen insanlar batıyor.
'Sesimi duyun, engel olmayın'
Zabıta müdürü bana 50 metre ileride büfe var oradan gidin alın dedi. O büfede ne kadar uzun kuyruk oluyor biliyor musunuz? Saatlerce kuyrukta bekleniyor. Vatandaş o kadar kuyrukta beklemesin diye zaten o büfeyi koyuyorlar. Ben ekmeğimi Halk Ekmek'ten alıyorum. Fırından sıcak pide almayı ben de isterim ama alamıyorum. 5 ekmek alsam ayda 150 lira. İster istemez büfenin kuyruğuna giriyorum. Yoksa elektrik faturalarımı ödeyemeyeceğim. Halk Ekmek'e 5 lira veriyorum, fırına 10 lira vermem lazım. Herhalde diyorum bunu bize layık gördüler. Benim sesimi duyun. O ekmek teknesi birilerine çaredir engel olmayın.”