Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç, 'Aşı grupları doğru mu belirlendi?' başlığıyla yayımlanan yazısında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya tepkisini sürdürdü.
13 Nisan tarihli yazısında Koca'ya "Bir yazıda adınız geçti mi, hemen aradığınızı ve uzun uzun konuştuğunuzu ertesi gün aynı köşede okuyoruz. Bu köşede bin kez adınız geçti, beni aradınız mı? Aramadınız. Çünkü haklı olduğumu biliyordunuz. Verecek cevabınız yoktu. Ne diyebilirdiniz ki? Hele de ben size 'O zaman niye istifa etmiyorsunuz' dersem ne diyebilirdiniz ki?" diye seslenen Uluç, bugünkü yazısında da bundan bahsetti.
İlk olarak Türkiye'de yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı süren aşılama çalışmalarına değinen Uluç, şunları söyledi:
- "Yaş grubumdan sıram gelmişti. Olmadım. Gazetecilik mesleğimden sıram geldi. Randevu verdiler, iki doz Çin aşısı oldum. Oldum da, günümüzde en çok tartışılan şey aşı. Daha doğrusu 'aşı sırası'. Şimdi bireysel açıdan bakarsak, öncelik sırası, en tehlikede olanların. Yani pek çoğunda benim gibi pek çok hastalık zaten olan yaşlıların.
- Ama toplumsal bakarsak, bulaşma, yayma açısından bakarsak bir soru var kafamda. Ben evde oturuyor ve işimi evden yapıyorum. Ama iki genç yardımcım Ercan ve Caner devamlı dışarıdalar. Evde, 82 yaşımda tek başına yaşamam zor. Tüm dış ihtiyaçlarımı onlar karşılıyor. Yasak saatlerine karşı mesleki açıdan ayrıcalıkları var. Ama 'aşı'ya gelince, sarı basın kartları olmadığı için gazeteci sayılmıyor ve kendi yaş guruplarına sıra gelmesini bekliyorlar ki, o da hâlâ belli değil.
'Evinde oturan ben mi, her yere girip çıkan Ercan ile Caner mi daha tehlikede?'
- Şimdi sorum şu: Hangimiz daha tehlikedeyiz?. Evinde oturan ben mi, her yere girip çıkan Ercan ile Caner mi? Ya yayma konusu?. Gene ayni durum. Virüsü evinden çıkmayan ben mi yayarım yoksa onlar mı? Yani hem kapma, hem yayma konusunda tehlikede olan onlar değil mi? Ama ben aşılıyım, onlar değil.
'Manşet olma hevesi mi acaba?'
- Tanıdığım bir başhekim var. İsmi lazım değil. Doktorların reklam yapmaları yasak. Yasak da bu yasağı delmenin yolu haber olmak. Hele Kovid konusunda, hele de dehşet veren laflar ettiniz mi, kötü habere bayılan medyada manşet ya da ana haber oluyorsunuz, resminizle birlikte. Bilim Kurulu üyesi bazı doktorların, kurul kararlarını açıklayan Bakan'ın tam tersi açıklamalar yapmaları, bu manşet olma hevesi mi acaba?"
Uluç, bu sırada tanıdığı bir başhekimin kendisine "Bir yıllık deneyim ve pratiklerimiz, bize ilk aşılanması gereken gurubun 30-60 yaş arası olduğunu gösteriyor. Çünkü en çok vaka ve en çok ölüm bu yaşlarda var. En çok vaka bu yaşlarda olduğuna göre, salgını en çok yayanlar da gene bu guruptakiler" dediğini aktardı.
'Adınız geçen yazıyı yazanı şahsen arıyorsunuz'
Bu tanıdığının meslektaşlarıyla yaptığı konuşmalar, kendi hastanesindeki rakamlara göre konuştuğunu belirten Uluç, "Bütün Türkiye'nin istatistikleri ise Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca'nın elinde. O açıklıyor çünkü her şeyi" dedi. Uluç, Koca'ya şöyle seslendi:
- "O zaman Sayın Doktor Koca. Vaka ve ölüm sayılarını anlamsız iki rakam olarak değil, 'yaş guruplarına' göre açıklamanız lazım ki, gerçekten kim tehlikede ve kim tehlikeli bilelim. Adınız geçen yazıyı yazanı şahsen arıyorsunuz. O da ertesi gün sizi göklere çıkarıyor. Bu sütunda henüz tek cevabınız çıkmadı. Neden acaba? Benim sorularımdan korkuyor musunuz, yoksa işinize mi gelmiyor cevap vermek? Unutmayın. Sükût ikrardan gelir."