‘1915 olayları’ üzerine ilk açıklamayı yapan eski ABD Başkanı Jimmy Carter’ın döneminden bu yana her 24 Nisan hem Türk hem de Ermeni toplumu tarafından yakından takip ediliyor.
Peki, ABD Başkanı Joe Biden’ın göreve başlamasının ilk yılındaki ilk 24 Nisan’da bu konuya dair ne söylemesi bekleniyor? Konuyu Dış Politika Analisti ve Gazeteci Ali Çınar, Sputnik’e değerlendirdi.
‘Konu Kongre’de bitti’
Çınar, “Geçmiş dönemde bazı ABD başkanlarının seçim kampanyası dönemlerinde sözde Ermeni soykırımı tanıyacağı diye açıklamaları oldu. Bunlardan biri de Joe Biden’dı. Beyaz Saray’daki hava, Biden'ın soykırım kelimesini kullanma ihtimalinin yüksek olduğu yönünde. Bunun nedenlerini ise; Ermeni lobisinin baskısı, Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in güçlü Ermeni diasporasının yaşadığı Kaliforniya’nın geçmişte senatörlüğünü yapmış olması faktörü, Biden’ın Türkiye konusunda kaybedeceği bir şeyi olmaması ve Washington’daki devlet kurumlarında eskisi gibi ‘aman tanımayın’ tarzında bir telkinin bulunmadığı şeklinde sıralayabiliriz” diye anlattı.
2019’da hem Temsilciler Meclisi’nden hem de Senato’dan ‘soykırım’ tasarısının sembolik de olsa geçtiğini hatırlatan Çınar, “Bob Menendez’in de aralarında bulunduğu 30’un üzerinde Senatör, Biden’a mektup yazarak, tanı baskısı yapıyor. Bu konu Kongre’de bitti diyebiliriz” ifadelerini kullandı.
‘Türkiye, sözlü ve yazılı tepkide bulunur’
Biden’ın bu açıklamayı yapması durumunda Türkiye’ye etkisinin ne olacağı da tartışma konusu. Çınar, “1982 yılında Ronald Reagan bir konuşmasında ‘soykırım’ ifadesini kullanmıştı. Yani Biden, eğer bu ifadeyi kullanırsa ilk olmayacak” diyerek şunları ekledi:
“Eğer bu ifadeyi kullanırsa sembolik bir açıklama olacak ama Ermeni diasporası bunu yerel mahkemelere örnek göstererek, tazminat talebi gibi gerçekçi olmayacak önerilerde bulunabilir. Tabii bu, anti-Türk grupları mutlu edecek, motive edecek bir sonuç olur. Türkiye, ABD ile kötü ilişki içinde olmak istemiyor. ABD’de Türkiye’nin önemini biliyor ancak masada anlaşılamayan konular var. Türkiye, sözlü ve yazılı tepkide bulunur. Hatırlanacağı gibi 2010 yılında Büyükelçi Namık Tan, Ankara’ya istişareler için geri çağrılmıştı. Ancak şu anda görev yapan Büyükelçi Murat Mercan’ın geri çağrılacağını tahmin etmiyorum.”