İki gün sürecek zirvede, gelecek 10 yıl içinde karbon emisyonunun azaltılması, iklim faaliyetlerinin özellikle de istihdam ayağı üzerinden ekonomik faydaları, dönüşüm teknolojileri ve küresel iklim değişikliği için çalışan devlet dışı aktörlerin tanıtılmasına odaklanılacak.
Zirvede açılış konuşmasını yapan ABD Başkanı Biden, yeni sunduğu altyapı planında da iklim değişikliğinin etkilerine temas ettiklerini belirterek, "Ben hem kritik altyapımızı inşa etmek hem de temiz teknolojiyi bunlara uygulamak istiyorum. Bunlar hem bugüne hem de yarına yatırım olacaktır" ifadesini kullandı.
İklim değişikliği konusunda bilimin inkar edilemeyeceğini ve eylemsiz kalamayacaklarını vurgulayan Biden, altyapı paketi kapsamında ülke geneline elektrikli araç şarj istasyonları kurulması, eski madenlerdeki gaz sızıntılarının önlenmesi, karbon ve sera gazı salınımları ile ilgili gerekli düzenlemelerin yapılmasını önerdiklerini anlattı.
Ülkedeki tüm sektörlere iklim değişikliği noktasında önemli görevler düştüğünün altını çizen Biden, "ABD, 2030'a kadar sera gazı salınımını yarı yarıya düşürmeyi planlıyor. Millet olarak bu hedefe doğru ilerliyoruz. Sadece daha müreffeh yaşamak için değil, daha sağlıklı, adil ve temiz bir gezegen için de ekonomik adımlar atarsak, bunu gerçekleştirebiliriz" mesajını verdi.
"The signs are unmistakable. The science is undeniable. The cost of inaction is mounting,” President Biden says. He formally announces pledge to cut greenhouse gas emissions in half by 2030. pic.twitter.com/4OHqZQo7Hu
— Jennifer Epstein (@jeneps) April 22, 2021
'2050'ye kadar sıfır karbon emisyonu'
ABD'nin 2050'ye kadar sıfır karbon emisyonu seviyesine ulaşmayı da amaçladığını vurgulayan Biden, "Ancak Amerika, dünyadaki karbon emisyonunun sadece yüzde 50'sinden daha azını teşkil ediyor. Hiçbir millet bu sorunu tek başına çözemez. Dünyanın en büyük ekonomilerini temsil eden ülkeler olarak adım atmalıyız" çağrısında bulundu.
Tüm ülkelerin temiz enerji adına cesur adımlar atması gerektiğini kaydeden Biden, "Hadi daha sürdürülebilir bir gelecek için yarışalım. Çağımızın bu varoluşsal kriziyle anca böyle başa çıkabiliriz. Bunun ne kadar önemli olduğunu biliyoruz" dedi.
Bugünkü zirvenin kasım ayında Glasgow'da yapılacak iklim zirvesi için de önemli bir adım olduğuna işaret eden Biden, tüm katılımcılara teşekkür etti.
Blinken'dan 'diplomasi' vurgusu
Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, iklim değişikliyle mücadelede küresel bir işbirliğinin önemine işaret ederek tüm ülkelerin bu küresel sorunla mücadelede birlikte hareket etmesi gerektiğini belirtti.
Blinken, diplomasiyi daha fazla çalıştırarak bu sorunun çözümüne ilişkin yolların ortak bir şekilde aranması gerektiğini, bu yönüyle İklim Zirvesi'nin önemli bir fırsat olduğunu vurguladı.
Çin ve Japonya hedeflerini açıkladı, Hindistan 'iş birliği' mesajı verdi
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, 2030'a kadar karbon emisyonunu en düşük seviyeye indirmeyi, 2060'dan önce ise sıfır karbon emisyonuna ulaşmayı planladıklarını açıkladı.
Şi, ilk olarak, insan ve doğa arasındaki uyuma bağlı kalınması gerektiğini vurguladı. Şi, "Doğa ana bizi besledi, doğayı köklerimiz gibi görmeliyiz. (Doğaya) Saygı göstermeliyiz, korumalıyız. (Doğanın) Kanunlarına uymalıyız" dedi.
Şi, iklim değişikliği ile mücadelenin ikinci şartının 'yeşil kalkınma' olduğunu ifade ederek, "Yeşil dağlar, altın dağlardır. Çevreyi korumak, verimliliği korumaktır ve çevreyi geliştirmek verimliliği artırmaktır." diye konuştu. Şi, üçüncü olarak "sistematik yönetişim" vurgusu yaptı.
Çin Devlet Başkanı Şi, "Doğanın bütün unsurları ve alanları arasında dengeyi sağlamalıyız ve ekosistemde tam bir denge elde etmeliyiz" dedi. Şi, insan merkezli bir yaklaşımın iklim değişikliği ile mücadelenin dördüncü koşulu olduğunu belirterek, mücadelenin gelecek nesillere karşı bir sorumluluk olduğunun altını çizdi.
Çin Devlet Başkanı, beşinci olarak 'çok taraflılık' vurgusu yaptı. Şi, uluslararası hukuk temelinde çalışmanın önemine vurgu yaparak, Birleşmiş Milletler (BM) Paris anlaşmasına uyulması çağrısında bulundu.
Şi, iklim değişikliği ile mücadelenin altıncı unsurunun 'ortak ama farklılaşmış sorumluluklar' olduğunu belirtti. Şi, iklim yönetişiminde gelişmiş ülkelerin diğer ülkelere karşı sorumluluklarını vurguladı.
Şi, aynı amaçlar doğrultusunda ortaklaşa yürütülecek mücadele ile küresel iklim ve çevre sorunlarının üstesinden gelineceğini belirtti.
Japonya Başbakan Yoshihide Suga da 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarının yüzde 46 azaltılmasını hedeflediklerini söyledi.
BREAKING: Japan aims for 46% greenhouse emissions cut by 2030, PM Suga says https://t.co/8ODd7AdOdx
— The Japan Times (@japantimes) April 22, 2021
Hindistan Başbakanı Narendra Modi ise, iklim krizi çerçevesinde ABD ile işbirliği yapacaklarını belirtti ancak bir hedef açıklamadı.
As a climate-responsible developing country, India welcomes partners to create templates of sustainable development in India.
— PMO India (@PMOIndia) April 22, 2021
These can also help other developing countries, who need affordable access to green finance and clean technologies: PM
Rusya lideri Putin: Metan gazı miktarını azaltacağız
İklim konusunda uluslararası iş birliğine açık olduklarını söyleyen ve tüm ülkeleri bu konuda bilimsel çalışma yapmaya çağıran Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, metan gazı miktarını azaltmaya çalışacaklarını ve hidrojen teknolojisi geliştirmeye odaklanacaklarını belirtti.
Yabancı yatırımcıları yenilenebilir enerjiye teşvik edeceklerini söyleyen Putin, "Rusya'da hem karbon emisyonlarını kontrol etmeye hem de bunların azaltılması için teşvikler yaratmayı sağlayan daha fazla mevzuat hazırlamak için aktif bir çaba gösteriyoruz" dedi.
Putin ayrıca, Rusya'da emisyonların 1990 seviyelerinden bu yana yarı yarıya azaldığını söyledi.
'Karbon emisyonlarının kontrolüne yönelik modern bir mevzuat hazırlıyoruz'
BM aracılığıyla sağlanan evrensel mutabakatların, devletlerin sera gazı emisyonlarını kontrol etme ve azaltma konusundaki ortak çalışması için güvenilir bir yasal dayanak teşkil ettiğine inandıklarını belirten Putin, "Rusya'nın bu alandaki uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmeye sorumluluk bilinciyle yaklaştığını vurgulamak istiyorum. Her şeyden önce bu, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi, Kyoto Protokolü ve Paris Anlaşması'nın uygulanmasını kapsıyor. Ülkemizde karbon emisyonlarının kontrolünü sağlayan ve azaltılmasını teşvik eden modern bir mevzuat hazırlanması için yoğun bir şekilde çalışıyoruz" dedi.
Dünkü Federal Meclis konuşmasında 2050 yılına kadar Rusya'da birikmiş net emisyon hacmini önemli ölçüde sınırlandırma hedefi koyduklarını açıkladığını anımsatan Putin, "Rusya'nın yüzölçümünün büyüklüğüne, coğrafyasının, ikliminin ve ekonomik yapısının özelliklerine rağmen, bu hedefin ulaşılabilir olduğuna eminim. Rusya, 1990 yılına kıyasla sera gazı emisyonlarını diğer birçok ülkeden daha fazla düşürdü. Bu emisyonlar yarı yarıya azaldı. Bu, Rus sanayisinde ve enerji sektöründe son 20 yıldır devam eden köklü yeniden yapılanmasının bir sonucu" ifadelerini kullandı.
'Karbondioksit emilimini azaltmalıyız'
Küresel ısınmayı tetikleyen durumun ve onunla bağlantılı sorunların dün ortaya çıkmadığının hiç kimse için bir sır olmadığını kaydederek bu sorunların çözümü için önerilerde bulunan Putin, ilk olarak atmosferde biriken karbondioksitin emilimi üzerinde durulması gerektiğini ve Rusya'nın bu konuda büyük bir katkı sunduğunu kaydetti.
İkinci olarak, küresel ısınmaya neden olan tüm faktörlerin dikkate alınması önerisinde bulunan Rusya lideri, "Örneğin metan, antropojenik emisyonların yüzde 20'sini oluşturuyor ve metanın her bir tonu, bir ton karbondioksitten 25-28 kat daha fazla sera etkisi yaratıyor. Örneğin; önümüzdeki 30 yıl içinde metan emisyonlarını yarı yarıya azaltmak mümkün olursa, uzmanlara göre 2050 yılına kadar küresel sıcaklık 0.18 derece azalacak. Bu, mevcut sıcaklık ile Paris Anlaşması'nda hedeflenen sıcaklık arasındaki farkın yüzde 45'ine denk geliyor" diye konuştu.
'Uluslararası işbirliğini artırmaya samimi şekilde ilgi duyuyoruz'
Üçüncü olarak iklimi koruma mücadelesinde tüm uluslararası toplumun çabalarını birleştirmeye ihtiyaç olduğunu söyleyen Putin, Rusya'nın bir dizi ortak proje sunmaya, temiz teknolojilere yatırım yapmak isteyen yabancı şirketler için ayrıcalık sunma olasılığını değerlendirmeye hazır olduğunun altını çizdi.
Son olarak küresel kalkınmanın istisnasız tüm ülkeler için sadece 'yeşil' değil, aynı zamanda sürdürülebilir olması gerektiğini de belirten Putin, "Rusya, iklim değişikliği sorununa ve diğer tüm akut küresel sorunlara etkili çözümler aramaya devam etmek için uluslararası işbirliğini artırmaya samimi şekilde ilgi duyuyor. Bu zirvenin sonuçları da buna hizmet etmelidir" diye ekledi.
Brezilya'dan 2050, Kanada'dan 2030 sözü
Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro, 2050'ye kadar sıfır karbona ulaşacaklarını belirtirken, Kanada Başbakanı Justin Trudeau, 2030'a kadar emisyon oranlarını yüzde 40-45 düşürmeyi istediklerini söyledi.