The New York Times gazetesinin mercek altına aldığı davaya konu olan heykelcik, 6 bin yaşında. 23 cm boyundaki mermerden oyulmuş, soyut biçimli, perdahlı kadın figürünün başı gökyüzüne bakıyormuş gibi hafifçe yukarı doğru kalkık.
2017'deki müzayedeyle gündem oldu
1960'larda ABD'ye götürülen, tenis yıldızı, koleksiyoner Alastair Bradley Martin ile eşi Edith'in mülkiyetine geçen, 2017'de Christie’s tarafından açık artırmaya çıkarılan heykelcik için devreye giren Ankara, müzayede evine 'yağmalanmış tarihi eser' davası açmış, mahkemeden 'ülkede bulunan tarihi eserlerin geniş kapsamlı sahipliğini' gösteren 1906 tarihli bir Osmanlı kararnamesini kanıt kabul ederek eserin gerçek sahibinin kendisi olduğunun teyit edilmesini istemişti.
Buna rağmen açık artırma yapıldı, ancak idole 14.4 milyon dolarlık teklif veren kimliği belirsiz alıcı daha sonra çekildi.
Christie’s Rockefeller Plaza'da bir kasada tutulan heykelciğin geleceğiyle ilgili dava ise Manhattan'daki Federal Bölge Mahkemesi'nde başladı.
A marble idol is being held in a vault at Christie’s. A battle over its future has made its way to Federal District Court in Manhattan. https://t.co/8kozYnp1He
— New York Times Arts (@nytimesarts) April 11, 2021
'Türkiye'nin müzayede planlanana dek eser hakkında konuşmaması'
Davacı Türk hükümetinin avukatları, Christie’s ile idolü satışa çıkaran Michael Steinhardt’ın, 'eserin şüpheli bir geçmişe sahip olduğunu kabul etmesi gerekirken Türkiye’nin mülkiyet yasalarını tamamen ve mantıksızca ihlal eden şekilde hareket ettiği' suçlamasında bulunuyor.
Savunma avukatları ise 'Türkiye’nin kendi mülkiyet yasasına göre sahipliğini kanıtlayamayacağını, müzayede planlanana dek eser hakkında konuşmamasının, idolü adil şekilde sahiplenmesini imkansız kıldığını' iddia ediyor.
Türkiye’yi temsil eden avukatlardan biri olan Victor J. Rocco, cuma günü, Steinhardt’a, antik sanat eseri satıcıları ve aracıları hakkındaki fikrini sordu.
Steinhardt, "Antik sanat eserlerinin alım satımındaki bir ölçüde serbestliğin oldukça büyük takdir hakkı verdiğini düşünüyorum" yanıtını verdi.
Yargıç Alison Nathan tarafından yönetilen jürisiz mahkeme, Türkiye’nin kendisine ait tarihi ve sanat eserlerini ABD'den geri almak için uzun zamandır yürüttüğü çabaların son ayağını oluşturuyor.