Malatya'nın Yeşilyurt Belediyesi'nin Almanya'ya seminere gönderdiği 45 kişiden sadece 2'sinin geri dönmesi sonrası İçişleri Bakanlığından Malatya Yeşilyurt Belediyesi'ndeki iddialarla ilgili yapılan yazılı açıklama yapılmıştı. Açıklamada, "Bakanlığımızın onayı ile müfettiş görevlendirilerek soruşturma başlatılmıştır. Soruşturmada ilgili vali yardımcısı ile Nüfus ve Vatandaşlık İl Müdürü ve 2 kamu görevlisi görevden uzaklaştırılmıştır." denildi.
Benzeri bir durumun da Elazığ'ın Akçakiraz İlçe Belediyesi'nde yaşandığı ortaya çıktı. Sözcü Gazetesi yazarı İsmail Saymaz, bugünkü köşesinde Akçakiraz Belediyesi'nin ‘Almanya ve Türkiye arasında köprü oluşturmak amacıyla' Göçmenler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ile 1 Kasım 2019'da yaptığı protokolün dönüştüğü süreci yazdı. Akçakiraz Belediyesi desteğiyle giden 48 kişiden sadece üç kişinin geri döndüğü öne sürüldü. Saymaz'a konuşan AK Partili Akçakale Belediye Başkanı Sabahattin Kaya, ''Bir dostun hatırına böyle bir şey yaptık. Yarısında pürüz çıktı. 20 kişi filan gitti. Üçü geri geldi'' ifadesini kullandı.
Kaya, Saymaz'ın sorularına şöyle yanıt verdi:
Projeyi kim getirdi?
-Almanya'da yaşayan Elazığlı bir hemşehrimiz. Buralar dar bir alan, kapalı bir alan. 2-3 üniversitemiz, organize sanayimiz yok. Vatandaş işsiz güçsüz… Dedik buradan giderler, iş güç sahibi olurlar. Bana makul geldi. Burada Türkiye Cumhuriyeti'ne yük olacak insanlar gidiyor. Euro, altın ve dolar gönderiyor. Annesini babasını rahatlatıyor. Bir şeyin kârı zararından fazlaysa doğrudur, helaldir, hoştur. O mantıkla baktım.
Gidenleri tanıyor musunuz?
-Üçünü tanıyorum.
Hepsi Akçakirazlı mı?
-Elazığlı. İlçemizden iki kişi var.
Yani siz çalışmaları için izin verdiniz.
-Evet. Bu insanlar gidecek, gezecek, imkanı olursa çalışacak. Sonradan duyduk ki bu iş bir sektör ve meslek grubu haline gelmiş. Üç dört defa daha böyle teklif geldi. Gündemimize almadık.
Dönmeyeceklerini biliyor muydunuz?
-Bunlar bize dedi ki: “Gideceğiz, alanı göreceğiz, Güzel bir alan çalışmasından sonra gidebilirsek gideceğiz.” Yani gelecekler, anne babalarından izin alacaklar. Benim yardımcım ve meclis üyem de gitti. Onlar da belki gelmeyebilirdi.
Nasıl gittiler?
-Uçakla. Aynı otelde kalmışlar. Vahşi depolamayı ve çöp arıtma tesisini gezdirmişler.
Bu dernek nerede?
-Bilmiyorum.
Ama protokol yapmışsınız.
-Yaptık ama kimdir, nedir, necidir; çok içinde değilim.
Elazığ'da mı?
-Yok, Almanya'da.
Hemşehrinizle sonradan konuşabildiniz mi?
-Konuştum. “Otelden kaçtılar” dedi. Ben daha üzerine düşmedim.
İki görevliniz anlamamış mı?
-Anlamamışlar. Bizimkiler birkaç gün uzattılar. Eş dost akrabaları gezeceğiz demişler. Son iki üç gün onlardan ayrılmışlar.
Sizi aradılar mı?
-Yok. “Pasaportların hepsi geri gelecek” dediler, gelmedi.
Listeyi kim yapmıştı?
-Ben hiç karışmadım.
Listeyi kim yaptı? Almanya'daki hemşehriniz mi?
-Evet.
Bu kişiye çok güvenmediniz mi?
-Diyorum ya işte, öyle bir süreçti, bir anda böyle geldi, bir haftalık bir görüşmeydi, yoğunluktan geldi geçti.
Belediye kasasına bir şey girdi mi?
-Evet, bir araç aldılar.
Ne aldılar?
-Bir kamyon.
Fiyatı ne kadar?
-100 bin TL.
Yeni mi?
-İkinci el, canım.
Siz aslında kamyon karşılığında izin verdiniz.
-Bana da cazip geldi. Nasıl olsa benim personelim de gidecek. Fakat sektör haline gelmiş.