Gazetenin haberinde, Von der Leyen ve Michel'in Brüksel'de, Türkiye ziyaretlerinden sonra dün ilk kez bir araya geldiği ve benzer durumun bir daha yaşanmaması için fikir birliğine vardığını belirtti.
Haberde, "Ursula von der Leyen, Ankara'daki zirve sırasında yaşanan sahne nedeniyle kendisini 'aşağılanmış' hissetti ama Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından değil. Komisyon Başkanı, son günlerde yapılan temaslar sırasında olayın nasıl geliştiğini kendisine aktaran Türk yetkililerin anlatımına inanıyor. Von der Leyen kendisini, yanındaki Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel tarafından aşağılanmış hissediyor" ifadeleri kullanıldı.
Von der Leyen'in Michel'e, "Benzer bir durum bir daha asla tekrarlanmayacak" dediği, ortak gidilecek görevler için yeni kurallar belirlenmesini önerdiği ve Michel'in de bu konuda hemfikir olduğu aktarıldı.
Haberde, olayın ardından ilk yapılan yorumlardan farklı olduğu belirtilerek, şunlar kaydedildi:
"Aradan geçen günlerin sonunda, kazanın tamamen AB'nin iç sorunlarının neticesi olduğu bariz gibi görünüyor. Türk protokolü tek koltuk yerleştirerek belki durumdan istifade etmiş olabilir ancak AB tarafı zirvenin hazırlanma safhasında kesinlikle itiraz etmedi. Komisyon heyetin hazır bulunmadığı için de AB tarafı sadece Konsey heyetince temsil ediliyordu. Von der Leyen de tam olarak bu nedenle Ankara'ya şikayette bulunmak için hiçbir nedeni olmadığını söylüyor. Mesele, Brüksel'deki iki binayı alakadar ediyor."
Söz konusu protokol olayına 8 Nisan'da düzenlediği basın toplantısında soru üzerine değinen İtalya Başbakanı Mario Draghi ise hadiseyle ilgili şu ifadeleri kullanmıştı:
"Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın davranışına kesinlikle katılmıyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın davranışını paylaşmıyorum. Uygunsuz bir davranış olduğunu düşünüyorum. (Avrupa) Komisyon Başkanı Von der Leyen'in maruz kaldığı aşağılanmadan dolayı çok büyük üzüntü duydum. Bu noktada yapılması gereken değerlendirme, onları kendi adlarıyla çağıralım, bu diktatörlere iş birliği yapmak için ihtiyaç var. Onlara karşı, bakış açısındaki, görüşlerdeki, davranışlardaki, toplum vizyonundaki farklılıkları ifade etmek konusunda açık sözlü olmak gerek ve aynı zamanda kendi ülkesinin çıkarını garanti etmek için iş birliğinden ziyade birlikte çalışmaya hazır olmak gerekir. Bence doğru bir denge bulmak gerekir."
Draghi'nin bu ifadelerine Türkiye sert tepki göstermiş, İtalya'nın Ankara Büyükelçisi Massimo Gaiani Dışişleri Bakanlığı'na çağrılmıştı.