Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, mesajında, Ramazan ayına kavuşmanın sevinç ve heyecanını yaşadıklarını belirtti.
Ramazanı diğer zamanlardan ayıran en önemli özelliğin, Kur’an-ı Kerim’in bu ayda inmeye başlaması olduğunu belirten Erbaş, "Sahuru, orucu, iftarı, teravihi ve mukabelesiyle hayatımıza sayısız güzellik katan Ramazan ayı, kalplerimizde, evlerimizde ve tüm yeryüzünde eşsiz bir manevi atmosfer oluşturmaktadır. Bu ayda ifa edilen zekât, fitre, ikram, infak ve sadakalarla Müslümanlar arasında paylaşma ve dayanışma bilinci güçlenmekte, kardeşlik ve dostluk duyguları daha da pekişmektedir. Diğer yandan merhametin, sekinetin ve bereketin yeryüzüne sağanak misali indirildiği Ramazan ayı, bizleri hayatın gündelik meşgalelerinden bir nebze olsun uzaklaştırıp kendi ruh dünyamıza yöneltmekte; bizlere sabır, şükür, kanaat ve ilahi takdire teslimiyet hususunda güçlü bir irade eğitimi sağlamaktadır" dedi.
‘Bizlere düşen, yaşadığımız bütün sıkıntıların birer imtihan vesilesi olduğu bilinciyle mümine yakışır şekilde vakur ve asil bir duruş sergilemektir’
Ali Erbaş, pandemi nedeniyle Ramazan ayının bu yıl da üzgün ve buruk karşılamak zorunda kalındığını belirterek, şunları kaydetti:
"Bu durum, elbette bizleri ümitsizliğe ve karamsarlığa düşürmeyecektir. Bizler inanıyoruz ki, her zorluğun ardından mutlaka kolaylıklar vardır. Bizlere düşen, yaşadığımız bütün sıkıntıların birer imtihan vesilesi olduğu bilinciyle bu geçici dünyada bir mümine yakışır şekilde vakur ve asil bir duruş sergilemektir. İçinde bulunduğumuz bu hassas süreçle ilgili üzerimize düşen sorumluluğu harfiyen yerine getirip gerekli tüm tedbirleri alarak Ramazan ayını mümkün olan en güzel şekilde ihya etmektir. Bu sebeple zorlukların ve sıkıntıların ancak Allah’ın yardımıyla aşılacağına inanarak hayatımızın merkezine rıza-ı Bâri’yi, Kur’an-ı Kerim’i ve Sünnet-i seniyye’yi yerleştirmeliyiz. Ramazanın maneviyatını evlerimizde aile bireylerimizle birlikte yaşamaya özen gösterelim. İbadetlerimizi hep birlikte yapmaya ve namazlarımızı evimizde de olsa mümkün mertebe cemaatle kılmaya çalışalım. Çocuklarımıza sahurun bereketini, iftarın sevincini, teravih namazının huzurunu ve mukabelenin neşesini evlerimizde en güzel şekilde yaşatmanın gayreti içerisinde olalım. Evlerimizi birer mektebe dönüştürerek Ramazanı anlamlı ve unutulmaz kılan birçok güzelliği daha fazla hissedelim. Bu duygu ve düşüncelerle, şifa ve rahmet ayı Ramazan’ın; gönüllerimize ferahlık ve huzur, hanelerimize bereket ve sürur, ülkemize ve tüm İslâm âlemine hayırlar getirmesini diliyorum. İyiliklerimizin ve dualarımızın bütün insanlığın kurtuluşuna vesile olmasını Yüce Rabbimizden niyaz ediyorum."