Prens Philip, 1961'den 1981'e kadar Dünya Vahşi Yaşam Fonu’nun (WWF) İngiltere ofisinin başkanlığını yaptı, 1996'da ise WWF International'ın fahri başkan oldu. Prens Philip,1997’de WWF çalışmaları kapsamında Rusya’nın uzakdoğu bölgesini ziyaret etti.
Sputnik’e konuşan Anton Fetisov, Prens Philip’in ziyaretinin 15 Mart 1997’de gerçekleğtiğini belirterek şunları ifade etti:
“Bir pazar günü, doğa rezervinin o dönemki başkanı Sergey Spiridonov, ‘misafirlerimiz var’ diyor. Arkadaşlarımızın anlatımına göre Prens, uzakdoğu taygasının topraklarına adımını atar atmaz doğasından son derece etkileniyor. Özellikle iğne yapraklı ormanlardaki ağaçların bolluğu ve çeşitliliği, kore çamları, ladinler ve köknarlar... gördüğü hemen her şeyden çok etkilenmiş. Mart ayında yerlerin hala bembeyaz karlarla kaplı oluşu, limon otu ve tavus kuşu gözü kelebeklerinin uçmaya başlaması onu çok şaşırtmış.”
Prens’in Rusya’da sadece Habarovsk Bölgesi'ndeki doğa rezervini ziyaret ettiğini belirten Fetisov, orada bulunan Doğa Müzesi’nin ona eşi benzeri olmayan böcek koleksiyonunu gösterdiğini kaydetti.
Prens Philip’in taygada yürüyüş yapmak istediğini belirten Fetisov, “Sosninskiy kordonuna götürülüyor. O sırada 76 yaşında olan Prens, yaklaşık beş kilometre yürüyor ve kordona refakatçilerinden önce varıyor. Orada bulunan rezerv çalışanları o sırada ateşte yahnili makarna pişiriyor. ‘Masaya’ davet edilen Prens, tereddüt etmeden kabul ediyor ve daha sonra metal bardaktan çay içiyor” dedi.
Fetisov’a göre, daha sonra yanlarına ulaşan refakatçilerden misafirlerinin İngiliz Kraliçesinin eşi olduğunu öğrenen rezerv çalışanları adeta şoka giriyor.
Rezervi dolaştıktan sonra geceyi Bıçiha köyündeki bir otelde geçiriyor. ‘Karat’ oteli, konuklarını sıradan tek kişilik bir odada ağırlıyor. Prens, otelden ayrılmadan önce bir teşekkür mektubu bırakıyor.
Görenlerin, Prens Philip’i kusursuz ve gerçek bir aristokrat olarak nitelendirdiklerini belirten Fetisov, “Kesinlikle çok mütevazi olduğunu söyleyen çalışanlarımız, ondan çok memnun kalıyor. Philip ise, böyle bir doğayı daha önce hiçbir yerde görmediğini söylüyor” dedi.